"EKSİKLİK VE İHMALKARLIK VAR"
Nasıranlı, adli emanetten doğrudan uyuşturucu maddelerin çıkarılıp piyasaya sürülmesinin mantıken düşünüldüğünde mümkün olmayan bir şey olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Çünkü orası çok korunaklı bir yer. Direk kameralarla gözetleniyor. Buradan sorumlu savcı ve kolluk kuvvetleri var. Yine adli emanetin içerisinde kasalar var. Oradan çıkarılan uyuşturucu madde 12 dosyadan elde edilmiş ve çok yüklü miktarda. Birileri bundan nemalanıyor. Birileri bundan para kazanıyor. Ama bununla ilgili soruşturmaya baktığınız zaman bir hukukçu olmasanız dahi birçok eksikliğin ve ihmalkarlığın olmasını görebiliyorsunuz"
"SORUŞTURMA TEKRAR BAŞLADI"
Bir temizlik elemanının bu işi yaptığının denildiğini ancak söz konusu kişinin temizlik elemanı bile olmadığını vurgulayan Nasıranlı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Deniliyor ki bu şahıs tek başına gelip, kimseden yardım almadan 400 kilo uyuşturucu maddeyi çıkarıyor. Çok korunan bir yerde bunu yapabiliyor. Bu şahsa ceza verilerek, dosya kapatılıyor. Biz de bu konuda suç duyurusunda bulunduk Cumhuriyet Başsavcılığına. Bu konunun tekrar ele alınması için. Bu konuda soruşturmayı yürüten dönemin savcısı, kolluğu ve kimlerin ihmalkarlığı varsa tespit edilmesini talep ettik. Bu işten kim nemalanmışsa tespit edilmesini talep ettik. Herkesin ortaya çıkarılıp hak ettiği cezayı almasını talep ettik ve soruşturma tekrar başladı."
Soruşturmanın gizli yürütüldüğünü çünkü çok geniş kapsamlı bir suç duyurusunda bulunduklarını vurgulayan Nasıranlı, şunları kaydetti:
"Dosya Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda (HSYK) da değerlendiriliyor. Ancak bir an önce sonuçlandırılması lazım. Hak edene hak ettiği cezaların derhal verilmesi gerekiyor. Çünkü bu tür durumlar toplumda ciddi sıkıntı olabiliyor. Bu tür sorunlar toplumun devlete güvenini zedeleyebilir. Bu soru işaretlerinin ortadan kaldırılması için dosyanın bir an önce tamamlanması gerektiğine inanıyorum."
Güncelleme Tarihi: 05 Aralık 2014, 17:31