Dr. Mustafa Esgin, seçim çalışmaları kapsamında, Bursa Gazeteciler Cemiyeti, Harita Kadastro Mühendisleri Odası, Şehir Planlama Mühendisleri Odası, İnşaat Mühendisleri Odası ve Gıda Mühendisleri Odası olmak üzere bir dizi ziyarette bulundu. Akademik odalarda temsiliyet seviyesi en yüksek ekiplerden biri olduklarını vurgulayan Esgin, belediyecilikte akademik odalarla kol kola çalışmanın önemini savundu. Nilüfer'in en önemli meselelerinin deprem ve yeşil alan olduğuna işaret eden Esgin, "Vatandaşın arsasından yüzde 40'lık bir payı kamu yararına alıyor, yeşil alan yapıyorsunuz ve daha sonra bu alanda hukuksuz bir takım uygulamalar yapıyorsunuz. Kamu vicdanının bunu kabul etmesi mümkün değil. 30 Mart tarihinde biz bu anlamda kamu vicdanının sesi olmak istiyoruz. Biz şunun sözünü veriyoruz; vatandaşımızdan kesilerek oluşturulan yeşil alanların dokunulmazlığını ilan edeceğiz. Biz dahil hiç kimsenin bu yeşil alanlara dokunmasına müsaade etmeyeceğiz.. Bu çerçevede çalışmalarımızı daha yeşil bir Nilüfer, daha yeşil bir Bursa şiarıyla yürüteceğiz. Zerafetin ve estetiğin kenti Nilüfer'i oluşturmak istiyoruz. Bu noktada biz, 25 yılda yapılanların bir seçim döneminde, yani 5 yılda yapılabileceğine inanıyoruz. Dünya çapında projelerle Nilüfer'i estetiğin başkenti haline getirebilecek bir sürecin hazırlığı içerisindeyiz" ifadelerini kullandı.
"BİNALARINIZ DEPREM RİSKİ TAŞIYOR"
Kentsel dönüşüm noktasında belediyelerin daha fazla rol üstlenmesi gerektiğini ifade eden Esgin, "Kentsel dönüşüm konusunda yaklaşımımız katılımcılık esasına uygun, kanunların vermiş olduğu yeni fırsatları ortaya koyarak halkımızın hem bilinçlendirilmesi, hem de elini taşın altına koyacak ve çözüm üretecek bir yönetim anlayışını yansıtmaktır. Bu doğrultuda 2 altın kuralımız var. Birincisi, vatandaşımızın istediği, diğeri de hukuki çerçeve. Ama öncü rol bu meselede çok önemli. Bu konu sadece yüksek riskli binaların sahiplerinin üzerine yıkılamaz. Binalarınız deprem riski taşıyor, başınızın çaresine bakın gibi bir yaklaşımı kabul etmiyoruz. Sorumlu bir belediyecilik anlayışının bu süreçte daha faal bir rol üstlenmesi gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 05 Mart 2014, 17:44
