Adab-ı Muaşeret

 Mucize kitabımız Kuran- Kerim ilahi bir ahlak kitabıdır.

Bütün ahlak kurallarını ve sosyal davranışları içine alır.                                

Beşikten mezara bütün hayatımız dini kurallarla ilgilidir.

Edebi anlatan güzel mısralarla yazımıza başlayalım,

 

İLİM meclislerinde aradım kıldım talep

İlim geride kaldı ille edep ille de EDEP

EDEP bir taç imiş, nur-u hudadan

Onu koy başına kurtul her beladan

 

Edebi iffet; zarafet, usluluk, disiplin ve düzen içinde hatalardan uzak kalmaktır.

Edepli olmanın amacı yaşam sanatını iyi bilmek ve gönül kırmamaktır.

Edepli ve erdemli olmak demek, insan olsun hayvan olsun incitmemektir.

Şimdi kültürümüzdeki mısralara bakalım; merhum İbrahim Hakkı hazretleri Marifetname adlı eserinde TEVFİZNAME adlı şiirinde ;'' Hiç kimseye hor bakma, incitme gönül yıkma, sen nefsine yan çıkma Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler''.

(Tevfiz; Her işi Cenab-ı Hakk'ın hikmetine bırakmak demektir. )

Yunus Emre ne kadarda güzel söylemiş ''Sen Elif dersin hoca istersen git bin hacca, hepsinden iyice bir gönle girmektir.''Nitekim gönlü yıkmak Kabe'yi yıkmaktan daha büyük günah sayılmıştır.

Çünkü gönül mimarı Cenab-ı Hak Kabe'nin mimarı ise Hz. İbrahim Aleyhiselamdır.

''Kimseyi baki değil bu mülkü devlet sim-izer bir harap olmuş   gönlü tamir etmektir hüner.''

Selam hidayete erenleredir.

Muaşeret;İnsanlarla iyi geçinmektir.Hadisi Şerifte mümin kendisiyle hoş geçinen kimsedir.

Hem kendisi hoş geçinir ülfet etmeyen iyi geçinmeyen kimsede hayır yoktur.

Evimizde, akrabalarımızla, komşularımızla diğer insanlarımızla güzel geçindiğimiz nispette medeni kimliğimiz belli olur.

Peygamberimiz soğan, sarımsak yiyen kişilerin mescide gelmesini istememesi nasıl bir toplum istediğinin basit bir örneğidir.

Selam ve dua ile.....  
YORUM EKLE
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0