İşyerinde Mutluluğun Püf Noktaları

İş hayatında yaşanan olumsuzluklar çoğunluk tarafından mutsuzluğunda kaynağı olarak gösteriliyor. “Sistemde kişiler arası ilişkiler ve bağlara dikkat edin''

İşyerinde Mutluluğun Püf Noktaları
banner98
İş hayatında yaşanan olumsuzluklar çoğunluk tarafından mutsuzluğunda kaynağı olarak gösteriliyor. Mutsuzluk kaynağı olarak işin işaret edilmesinin çok  farklı  açılardan  ele  alınabileceğini belirten Anadolu  Sağlık   Merkezi  Psikolojik  Danışmanı  Necmiye Doğruer , bu  anlamda  “ sistemde  kişiler arası ilişkiler ve bağlara” çok dikkatli bakmak gerektiğini söylüyor. Necmiye  Doğruer'in   hayatında   mutlu olabilmek için önerileri pekçok sorularada ışık tutuyor. Doğruer'in önerileri arasında:  

 

Duygusal  ihtiyaçlarınızı     yerinde  gidermeye  çalışmayın :İşin ve    yerinin  yaşamdaki  yeri   hayatının  nasıl algılandığı, yorumlandığı oldukça  belirleyicidir İş yaşamımızı  idare ettirebilmek için gerekli maddi kaynağı  sağlayan  bir araçtır yaşamın  tamamı olarak algılamamak gerekir. Kendi  özel  ilişkilerimizde alamadıklarımızı,  profesyonel ilişkilerde almaya  çalışmak  mutsuzluğa  yol  açabilir. 

 

İlişkilerinizde  açık  ve  net  olun: İşte bu noktada herkes  net  ve birbirinden ne  talep  ettiği ile ilgili  açık  ve  bilgi  sahibi olduğunda  büyük   sorunlar  yaşanmadan, günlük rutinde yaşanan  aksamalar  ve çatışmalar aşılabiliyor.  İş   yerinin  gelişmesi ve sürekliliği için tüm çalışanların ortak bir duygu ve çaba içerisinde olması da  büyük  önem taşır. Çünkü ancak “başarılı  ”  mutluluk  getirir.  Açık  olun, bir şeye kızdığınızda,  onaylamadığınızda , kabulleriniz dışında olduğunda bunu dile getirin. Kızgınlığın oluştuğu anda söylenmesi ruhsal bünyenizde şişkinlik yaratmasından iyidir. Unutmayın dillendirmediğiniz kızgınlık, hiç de istediğiniz  sonucu  vermeyecek bir  zamanda  ortaya dökülebilir.

 

Dengelere  önem  verin Sistemde  herkesin bir  yeri  ve önemi vardır. Bu önemli mesele ıskalandığı  zaman dengeler  bozulabilir,  büyük   sorunlar  ve  verimsizlikler  baş gösterebilir. En alttan en üst kademeye kadar herkesin hakkının gözetilmesi ve  hak  ettiği değeri görmesi, saygı duyulması, hakkaniyetli  kazanımlarının olması herkes için rahatlatıcı ve  mutluluk  getirici bir durumdur.

 

Rekabeti  kibir ile karıştırılmayın: Dozunda bir  rekabet     yaşamında  geliştirici ve motivasyonunu artırıcı bir rol oynasa da kibir ve “ben daha iyiyim” bakışıyla bir başkasının değerini düşürmeye  çalışmak  iyi  sonuçlar getiren bir yaklaşım  değildir İhtiyaç  duyulan  dengeleri  çok kolay bozabilen bu bakış ve tavır    yaşamında  en büyük  huzursuzluğu getirir. Pozisyon  farklılıkları  ne olursa olsun, herkesin birbirinin yaptığı işe ve yeterlilik düzeyine saygı duyması gerekir.

 

İş  arkadaşlarınızı sevmek  zorunda  değilsiniz:   İş  arkadaşlarımızı seversek,    hayatımızın  daha iyi gideceği gibi bir düşünce sıklıkla empoze edilse de   arkadaşlarımızı sevmek ve yakın ilişki kurmak  zorunda değiliz. Birbirimizin varlığına ve pozisyonlarına saygı duymamız yeterlidir.  Sağlıklı   bağlanabilen  kişi, şefleri, çalışanları  ve meslektaşları ile sadık bir  şekilde  işbirliği yapar ve onlara  yerinde  bir saygı ile davranır.

 

İşinizin, mesleğinizin önemine inanın: Mesleğimizle olan ilişkimiz de  çalışma tarzımız  ve  sistemdeki  duruşumuzu  etkiler . Gerekliliğine, önemine ve işe  yarar  olduğuna inandığımız bir meslekle ancak başarılı olabilir ve hatta  çalıştığımız   kuruma  bir  katkı  da bulunabiliriz.

 

Başarı da başarısızlık da ortaktır: Başarı ya da başarısızlıkta en alt kademeden en üstteki yöneticiye kadar her  çalışanın  payı bulunur. Kurumsal  aidiyeti  sağlayan şeylerin başında ekip olmak ve  sağlıklı  bir ekip gelir. Günümüzde birçok  şirkette  “ aile  olmak” üzerine vurgular yapılır oysaki bu  sağlıklı  bir yaklaşım  değildir , ancak  aile  değil ekip olunabilir.

Güncelleme Tarihi: 16 Aralık 2013, 17:20
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0