MARMARA DENİZİ CAN ÇEKİŞİYOR

Son zamanlarda karadaki sorunları bir yana bırakıp artık denizlerdeki sorunlarla da ilgilenmeye başlamamızın zamanı geldi. Ama bu soruna değinirken şunu unutmayalım ki sorunun kaynağı bir kez daha karadakiler, yani biziz.

“Deniz salyası (müsilaj)” dendiğinde akla gelen iki soru var.

Geri dönülebilir bir noktada mıyız? Yoksa artık çoktan cinayeti işledik de şimdi cenazeyi mi kaldırıyoruz?

Uzmanlara göre şuan karşılaştığımız manzara çok tehlikeli ve iç açıcı olmayan bir manzara. Fakat bir yandan da ümitsiz olmamamız gerektiğini söylüyorlar ve bir an önce harekete geçilmesi için uyarıyorlar.

Bu durum bizden daha çok deniz canlılarını etkiliyor. Onların yaşam alanlarını, evlerini ellerinden alıyoruz. Marmara denizinde son yıllarda düşen canlı popülasyonunun sebebi de bu kirlilik. Suyun sıcaklığının artmasının sebeplerinden biri de bu kirlilik. Tabi sıcaklığın artmasında küresel iklim değişikliğinin de bir etkisi var ancak Marmara Deniz’inde olan sıcaklık  artışı diğer Ege, Akdeniz gibi denizlerin sıcaklık artışına göre de fazla. Ve Marmara Denizi’nin bir iç deniz olduğunu unutmayalım.

Bu kirlilikten kurtulmamızın en vazgeçilmez yolu düzgün bir arıtım sistemi kurmak. Şuan olan arıtım sisteminin ne kadar yetersiz kaldığı ortada. Marmara Deniz’ini bu hale biz getirdik, bizim temizlememiz lazım. Aslında böyle konularda doğal ortama asla insan eli dokunmamalı ancak ortada insandan kaynaklanan doğal olmayan bir sorun varsa müdahale etmek zorundayız. Bozduğumuz şeyleri düzelttikten sonra doğayı artık kendi kendine bırakıp yenilenmesini izlemekten başka hiçbir şey yapmamalıyız.

YORUM EKLE
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0