İbrahim Burkay: İbrahim Burkay Ekonomiyi Değerlendirdi

Uludağ Ekonomi zirvesi ile ilgili neler söyleyeceksiniz, değerlendirmeleriniz nelerdir ?

Bu sene 3.sü gerçekleştirilen Uludağ ekonomi zirvesinin Türkiye'de sanayinin başkenti olan Bursa’da yapılması, hem Bursa’nın üretim gücünün hemde adeta Cennet’ten bir köşe olan Uludağ’ın tanıtımı için çok önemlidir.İş dünyasının önemli temsilcilerinin Uludağ Ekonomi zirvesinde toplanıp 2 gün boyunca Türk ekonomisinin sorunlarını tartışması ve çözümler üretmesinin hem Bursa hem Türkiye ekonomisine çok büyük katkılar sağladığını düşünüyorum. Burada tabi esas unsur, özellikle ülkemizin önümüzdeki 20 yılı şekillendirmede, orta düşük teknolojiden orta yüksek ileri teknolojiye geçişte bir değişim dönüşümü yaşaması lazım. Bunun içinde toplumsal bir kültür devrimine ihtiyacımız var yani inovasyon ekonomisine geçişte kültür devrimini gerçekleştiremezsek başarılı olamayız. Bunu eğitimden başlamak kaydı ile şirketlerimizde ve toplumun bütün kesimlerinde mutlaka ama mutlaka daha inovativ düşünmeye ve en azından inovasyonun anlamı olan yenilikçi pazar değeri olan ürünler ortaya koymaya mecburuz. Bu da tabi ki daha farklı bilinçlenme ve farkındalıkla ortaya çıkacak olan birşey.Uludağ ekonomi zirvesinin bu farkındalığı yaratmada çok önemli bir görevi var . Katılımcılarada baktığımızda, bugüne kadar olduğu  gibiUludağ ekonomi zirvesinin her sene dahada büyüyerek devam ettiğini görmekten büyük mutluluk duyuyorum.

 

2014 de Uludağ ekonomi zirvesi  ekonomiyeneler katacak akabinde 2014 yılı için ekonomik olarak öngörünüz nelerdir?

 

Bugün konuşmacılarıda dinledik netice itibariyle dünya konjektörüne baktığımızda özellikle kuzey Amerika, Avrupa birliğindeki Almanya başta olmak üzere İngiltere, ispanya gibi ülkelerdeki toparlanma süreçleri netice itibariyle globalkonjektürün 2014 için pozitif yansımaları daha olumlu düşünmemize vesile oluyor. Sizinde belirttiğiniz gibi 2014 yılının aynı zamanda Türkiye de bir seçim dönemi olması, yerel seçimler in hemen ardından Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve 2015 te ki genel seçimler.Bizim özellikle son yıllardaki siyasi istikrarla ekonomik istikrarı beraber yürüten bir kalkınma modeliyle bu günlere gelmemiz, siyasi istikrarın son günlerde biraz sekteye uğraması, belirsizliklerin ortaya çıkması tabiki özellikle iç pazarla ilgili kaygılarıda arttırdı. Amerikan Merkez Bankasının sıkı para politikasına geçmesi,gelişmekte olan ekonomilerdeki finansmanın daralması, finansman maliyetlerinin artması endişe verici. Türkiye de Merkez Bankasının uygulamış olduğu politikalar, kredi kartlarındaki vade indirimleri özellikle tüketici kredilerinin azalması, bütün bunlar iç pazarda daralmayı beraberinde getirdi. İç pazardaki daralma özellikle Türkiye’nin hedefi olan yüzde 4 büyüme için büyük bir risk. İş dünyası olarak biz, 2014 de dış pazarlarda toparlanma umut ediyoruz , 2014 deki büyümede ihracatın payının gerçekleştirilmesi de olumlu gelişmelere bağlı. Olumlu gelişmelerin olmaması iç piyasa ağırlıklı çalışan şirketlerimizde sıkıntı oluşturabilir. Bizim BTSO olarak yürüttüğümüz projelerde globalacence dediğimiz uluslar arası fuar projemizin önemi bir kat daha ortaya çıkmış oldu.  Bizim hedefimiz her yıl üç bin firmamızı yurtdışı pazarlara açmak, yurtdışındaki etkinliklere götürmek projemize 3 ay önce başladık çokta güzel gidiyor. İnşallah dört yıl içinde oniki bin küçük orta ölçekteki işletmemizi yurtdışındaki bütün etkinliklere götüreceğiz. Bu çalışmalar aynı zamanda Türkiye’nin ortaya koymuş olduğu beşyüz milyon dolar ihracat hedefinde ellibeş bin olan ihracatcı sayımızı yetmişbeş bine çıkarmak.Bizim Bursa’da faal olan otuzbeş bin üyemiz var. Bunun yirmibeş bine yakını faal üyemiz. Bu üyelerimizi yurtdışı pazarlara açarak Türkiye’nin ihracatçı potansiyelinin arttırılmasında Bursa’nın lokomotif olmasını çok istiyoruz. Bursa gerçekten bu potansiyele sahip bir şehir. Şirketlerimiz üretimleriyle, kaliteleriyle, koleksiyonlarıyla Avrupa pazarına hizmet sunabilecek alt yapıya sahipler. Biz sadece onları doğru pazarlarda, doğru alıcılarla buluşturabilecek platformlara onları taşımak istiyoruz. Bu proje aslında Bursan’ın ve Türkiyenin dışa açılımında, dış ticaretini arttırmada çok önemli bir motor güç olacak ve bununla birlikte business safari projemiz yurtdışındaki alıcıları bölgeye getirmede çok katkı sağlayacak. Bursa da fuar merkezi çok önem arz ediyor. Fuar merkezi içinTÜYAP'la yakın çalışmalarımız var, umut ediyorum ki çok kısa zaman içinde Bursa'da ve Bursa'nın güçlü olduğu alanlarda uluslar arası düzeyde fuarlarıda organize etmeye başlayacağız. Bütün bunlar tabi ki Bursa'daki yerleşik ticaret ile, sanayi ile olacak. Ben 8 ay gibi kısa bir sürede 5 tane projeyi ki 5 ide birbirinden değerli projeler hayata geçirdim. Bu projelerin Bursa ekonomisine  2014 de de 2015 de de ciddi katkı sağlayacağını düşünüyorum.

 

Tamda bu noktada özellikle sizin üretiminizle ilgili seçim öncesi vadettiğiniz projelerin yeterince yapılmadığının ve geç adımlar atıldığı noktasında eleştiriler var bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?

 

Ben iş dünyasının sabırsızlığını anlayışla karşılıyorum. Çünkü bu kurumlarda yıllardır doğru düzgün projeler üretilmediği için bütün iş dünyası, bütün kesimler büyük bir heyecanla bizim projelerimizi bekliyorlar. Bizim burada her projemiz tek tek ele alındığı zaman esasında her proje bu  kenti kalkındıracak kapasitede. Biz16 projemizden 8 ini 8 ay gibi kısa bir zamanda hayata geçirdik. Global ajence dediğimiz uluslararası fuar projemiz çok önemli  bir proje. Bu proje 3 aydır bir fiil çalışıyor .Business Safari dediğimiz yurtdışından alım heyetlerinin Türkiye’ye gelmesi  2014ün ilk fuarı biliyorsunuz mobilya fuarımızdı. Mobilya fuarına yurtdışından 450 yabancı alıcı getirdik. Bütün bunlar  Bursa için ne kadar farklı hizmetler ve projeler ürettiğimizin en önemli göstergesi. Burada bizim yaklaşım tarzımız tabiki iş dünyasına birebir dokunan, 25 bin faal üyemizin hepsine birebir dokunan önemli projeler. Konsey yapılanması dedik, Türkiye’de ilk defa oda borsalarda konsey yapılanmasını BTSO başlattı. BTSO olarak 4 aydır hummalı bir şekilde neredeyse her hafta 4 tane konseyimiz toplanıyor 17 konsey toplandı. Bununla yetinmeyip 18 inci çevre konseyimizi kurduk ve bu konsey toplantılarında bütün sektör ve alanların önümüzdeki dönemle ilgili yol haritaları, stratejileri ortaya konuldu. Bütün bunlara baktığımızda, bizim 8 ayda en az 8 yıllık çalışmayı sergilediğimiz görülüyor. Ben BTSO’ya yapılan eleştirileri, iyi niyetli bir yaklaşım olarak görmüyorum Şirketlerimizle şimdi kümelenme çalışmalarını başlattık. Türkiyede şuan kümelenme çalışması yapan herhangi bir sivil toplum kurumu yok. Biz uzay havacılık savunmada bir kümelenme çalışması yaptık 50 nin üzerinde firmamız bu kümenin içinde. Raylı sistemlerde kümelenme çalışması yaptık yine orada da 60 ın üzerinde firmamız kümenin içerisinde. Şimdi tekstil mükemmeliyet merkezi kuruyoruz,12 milyon liralık bütçesi olan bahsettiğim kümelenme projelerinin her biri 20 milyon değerinde.  Bizim yaptıklarımız sadece Bursa kamuoyu tarafından değil,  Türkiye tarafından dikkatle takip ediliyor ve takdir ediliyor. Türkiyede ekonomiye yön veren güçlü merkezlerin tamamı şuanda bizimle iş birliği yapıp burada başlatmış olduğumuz projeleri, kendi bölgelerinde başlatmayla ilgili bizlerden teknik destek taleplerinde bulunuyor. Biz bu konuda bölgeselcilik yapmıyoruz. Türkiye ekonomisini kalkındıracak olan bu bölgelerle ilgilide onlara ciddi destekler veriyoruz. Başlatmış olduğumuz projelerin o bölgelerde de başlatılmasıyla ilgili bütün teknik altyapıyı onlara sunuyoruz.

 

Burada bu eleştirileri yapanlar BTSO yönetimini kutuplaştırmayla karşı karşıyamı getirmek istiyorlar?

 

Hayır ben asla öyle görmüyorum.Bizim yapmış olduğumuz çalışmalara baktığımız zaman 100 tane haber çıkıyorsa bunun 99 tanesi gerçekten yapılan çalışmaları takdir eden bunların diğer bölgelerdede örnek olarak hayata geçmesini teşvik eden görüşler. Yaptığımız işlerden memnun olmayan 1 veya 2 kişi olabilir. Buda doğanın bir gereği ve buna da saygı duyuyoruz. Bugün dünyada özellikle gelişmiş olan ekonomilerde özellikle teknoloji geliştirme merkezlerinde teknoloji platformlarına baktığımız zaman, bunların hepsi kümelenmeler içinde konsey yapılanmaları içinde kamunun, özel sektörün ve üniversitenin akademi dünyasının iç içe olduğu platformlarla faaliyet yürütüyor. Bunlar kendine ve ülke ekonomilerine yön vermişler. Biz bu kültürü Bursa’ya getiriyoruz tabiki bu kültüre yabancı olanlar vardır bunları anlayamayabilirler  ama zaman içinde dünyadaki bu gerçeği görecekler. Biz BTSO olarak  maddi manevi ciddi bir fedakarlık yapıyoruz, bunu kentin sahiplenmesi çok önemli. Bugün bursa gerçekten BTSO'nun bütün söylemlerini, vizyonunuve hedeflerini benimsedi. Biz özellikle kentin ortak hakkı dedik ve Bursa hakkını sahiplendi.  Her kesimden bu durum dillendiriliyor. Biz bu dönemde Bursa büyürse Türkiye büyür dedik ve bu söylem öyle güçlü bir şekilde hafızalarda yer edindi ki artık 3 milyon Bursalıda bu düşünceye olan inancını ortaya koyuyor. BTSO, gerçek işlevini yerine getirip,  kentin ortak aklının ortaya çıkardığı yol haritasında, projelerine kenetlenmiş şekilde yola devam ediyor. Biz bu birlik beraberlikten, kurumların bize olan desteğinden ve güveninden çok memnunuz.

 

Sayın başkan BTSO olarak yurtdışına açılımlar ekonomik anlamda Bursalıların iş dünyası olarak bir çok projelerimiz var dediniz bununla ilgili yurtdışındaki iş adamlarını Bursa’ya getirme noktasında BTSO’nun da paydaşlarından olduğu Bursa Havayollarıyla ilgili neler söyleyeceksiniz, son gelişme nelerdir?

 

Bursa Hava Yolları ile ilgili belediye başkanımızın ciddi çalışmaları var. Kendisi  Bursa’nın bağlantı noktası açısından deniz otobüsü, hızlı feribotlarla ulaşımından tutunda heli taksiye kadar helikopterle ulaşım aynı zamanda seabird dediğimiz pervaneli deniz uçaklarıyla İstanbul’dan Haliç’e ulaşımını sağlayan çok önemli hizmetleri var .bu dönem Bursa Hava Yolları ile Bursa’dan özellikle Türkiye’nin belli bölgelerine ulaşımını sağlayacak bir çalışması da var. Biz bu projelerin hepsini destekliyoruz. Bu projelerin hepsinde BTSO olarak yer alacağız ve görüşmelerimizde bu yönde yol haritamızda bu yönde.

 

Şu anda net olarak atılan bi adım var mı?

 

Büyük ihtimalle Mayıs ayına kadar uçuşlar başlayacak.  Bunlarla ilgili uçak kiralanması, satın alınmasıyla ilgili görüşmeler bitti. İlk etapta kiralama yoluyla 2 tane uçakla bu proje hayata geçecek ve şuanda zaten yolcu taşımasıyla alakalı hem hava meydanlarıyla ilgili hem de ilçerdeki lojistik şirketlerle ilgili yapılan çalışmalar yapıldı. Bursa’nın doluluğu yüksek olan hatlarında bunlar çalışıldı. O hatlarda uçuşa başlanıp bu hemen devreye alınacak akabinde de yurtdışı bağlantılarıyla ilgili belli merkezler üzerinde çalışılacak. Şuan oluşmuş belli hatlar var ama onları netleşmeden paylaşmak istemiyorum. O görev sayın belediye başkanımıza ait ve bunu mutlaka kamuoyuyla paylaşacaktır ama yakın zamanda uygulamaya geçecek ve bu anlamda her türlü çalışmaya hem destek veriyoruz hemde içinde yer alıyoruz.

 

Son olarak sayın başkanım önümüzde 30 Mart yerel seçimleri var sonrasında genel seçim öncesi erken seçim olarak bir seçim takvimi gözükebilir. Şayet hükümet düşük oy alırsa muhalefet isteyecek hükümet yüksek oy alırsa da Ağustos da cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimin bir arada olması düşünülüyor. İş dünyası olarak bu durum olursa nasıl olur nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Biz tabiki siyaseten baktığımız zaman dediğiniz gibi çok şey anlatılıyor ama bunlar tabiki siyasi kararlardırve  bizim onları tahmin etmemiz mümkün değil. Seçim sürecinin bu kadar dağınık olması neredeyse 2014ün başından başlayıp 2015in ortasına kadar Türkiye’nin bir seçim atmosferinde olması ekonomik anlamda doğru bir süreç değil. Bunu rahat yönetebilmek mümkün değil ama tabi ki 30 Martta yerel seçimler ardından Ağustos da cumhurbaşkanlığı seçimi tabi mümkün olsada genel seçimler öne alınabilse en azından Türkiye artık o seçim atmosferinden çıksa diye düşünmüyor değiliz.

 

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0