“GÖZLERİMİ KAYBETSEM DE BU İŞİ YAPARIM”
Kamera ile 1988’li yıllarda tanıştığını söyleyen Ünal, o zamanlar bu işi yapmaya karar verdiğini söyledi. Askerden sonra yaşanan olaya rağmen bu işi yapmaya devam ettiğini söyleyen Ünal, “Ben askerden sonra Behçet hastalığı geçirdim. Ondan sonra gözlerimi kaybetmeye başladım. Kendi kendime 'gözlerimi kaybetsem de ben bu işi yaparım' diyerek tekrar bir inat ile başladım. Behçet hastalığını geçirdikten yüzde 90 görme engelli oldum. Bu işi sevdiğim için başarıya ulaştım. Beni tanıyan herkes başarılı olduğumu söylüyor, ama ben kendi başarımı bilemiyorum” dedi.
“AZ DA OLSA KARANLIK ORTAMLARDA ZORLANIYORUM”
Genelde şenlik, düğün ve belgesel tarzı çekimler yaptığı söyleyen Ünal, sadece karanlık ortamlarda zorlandığını anlattı. Kameraman İsmail Ünal şöyle devam etti:
“Bana çok az engel olan tek şey sadece karanlıkta çekim yapmak. Ama şenliklere gittiğim zaman oradaki aydınlatmalar bana yetiyor. Gece karanlıkta da çekimler yapıyorum. O kadar belgesel çektim, o kadar programlar yaptım, pek fazla engelle karşılaşmadım. Çünkü işimi seviyorum.”
Engelli bireylere de mesaj veren Ünal, “Engelliler, bedensel engelli de olsa, görme engelli de olsa bütün engelliler dışarı çıksınlar sevdiği işi yapsınlar. Ben bu işi yaklaşık işte bir 30 seneden beri yapıyorum” diyerek sözlerini tamamladı.