Lale Karabıyık ; MEB, yetkilerini tarikat ve cemaatlerin arka bahçesi vakıf-derneklere teslim etti!

CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, yaptığı basın açıklaması ile eğitimde vakıf ve dernekler gerçeğini gözler önüne serdi.

Lale Karabıyık ; MEB, yetkilerini tarikat ve cemaatlerin arka bahçesi vakıf-derneklere teslim etti!
banner98

CHP’li vekilin açıklaması şöyle:
“Eğitim ülkeyi geleceğe taşıyan bir köprüdür ve bu köprü yalnızca doğru
şekillendirilirse ve yön doğru çizilirse doğru yere taşır. Ancak 20 yıllık AKP
iktidarında, temeli gençleri siyasi olarak şekillendirme amacı ile atılan eğitim köprüsü,
vakıf ve derneklerin kontrolü altında çökmüştür.
Eğitim politikamız çağdaş, bilimsel, laik, eğitim normlarından uzaklaşmıştır. Genellikle
anlık reform diye başlatılan ama alt yapısı olmayan projeler ya da ideolojik
dayatmalarla yapılan düzenlemeler eğitim sistemini kaotik bir yapıya sürüklemiştir.
Bu anlayışla, ne yazık ki, vakıf, dernek ve cemaatler eğitim sisteminde etkin rol
oynamaya başlamıştır. Ve bu tehlikeli gidişatın sonunda, uzun süredir siyasi iktidar
tarafından desteklenen vakıflar Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetkilerini kullanmaya
başlamışlardır.
4+4+4 sonrası vakıf-derneklerle protokoller başlamıştır!
Bu vakıf ve dernekler ile yapılan protokoller 4+4+4’le başlamıştır. 2012 yılında
yapılan 4+4+4 düzenlemesi sonrası vakıf-derneklerle imzalanan protokollerde ciddi
bir artış yaşanmıştır. Özellikle TÜRGEV, Ensar Vakfı, TÜGVA, İlim Yayma Cemiyeti,
Hayrat Vakfı ve İHH ile yapılan protokoller çok dikkat çekmiştir.
12/9/2019 tarihinde Sosyal Etkinlikler Yönetmeliğinde yapılan değişiklik ile sivil
toplum kuruluşlarının “her tür ve seviyedeki resmî ve özel örgün ve yaygın eğitim
kurumlarında” sosyal etkinlik yapmasının önü açılmıştır.
Sivil Toplum Kuruluşu adı altında bahsi geçen tarikat ve cemaatler, okul öncesinden
üniversiteye kadar tüm okullara, protokol yapmasına gerek bile kalmaksızın girmeye
başlamışlardır. Ayrıca, okul öncesi düzeyde, Sibyan Mektepleri adı altında, tarikat ve
cemaatlere bağlı vakıf-dernekler faaliyet göstermeye başlamışlardır.

Vakıf ve dernekler “paralel Bakanlık” gibi çalışmaktadır!
Milli Eğitim Bakanlığı, tarikat ve cemaatlerin arka bahçesi vakıf-derneklerle yaptığı
protokollerle yetkilerinin bir kısmını bu kurumlara devretmiştir.
Kapılarını kendisine yakın duran sendika dışındaki tüm eğitim sendikalarının
görüşlerine kapatan Milli Eğitim Bakanlığı, görev, yetki ve iradesini vakıf ve
derneklere teslim etmiştir.
TÜRGEV, TÜGVA ve ENSAR Vakfı bu vakıf ve derneklerin başında gelmektedir.
AKP iktidarında TÜRGEV, TÜGVA ve ENSAR Vakfı paralel Bakanlık gibi eğitim
hizmeti vermektedir. Bu vakıflar neredeyse her ilde ve çok sayıda ilçede Bakanlığa
bağlı birer “müdürlük” gibi yayılmış, yapılan protokoller ile öğrencilerin barınması,
yaygın ve örgün eğitim kurumlarında kulüp çalışmaları, öğrencilere sosyal, sanatsal,
kültürel, sportif, bilimsel, teknolojik etkinlikler, yarışmalar ile mesleki ve teknik kurslar
düzenleme, öğrenci kampları vb. faaliyetler gösterme imkanı sağlanmıştır. Hatta kimi
örnekte bu protokollerin Vakıfların isteği olmadan sonlanmayacağı şartlar bile
sunulmuştur.
Özellikle ENSAR Vakfı’na yapılan yetki devirleri ise skandal boyuttadır. Çünkü Ensar
Vakfı tarafından hazırlanacak yeni öğretim programlarının kurumlarda
uygulanabilmesine bile imkan tanınmıştır!
Bu vakıf ve derneklere ait yerlerde yaşanan cinsel istismar olayları eğitim sistemine
yeni bir toplumsal sorun olarak girmiştir. Taciz ve cinsel istismar kavramları eğitimle
ve okullarla anılır hale gelmiştir.
Protokoller, vatandaşlara ideolojik propaganda yapma aracıdır!
Yapılan bu protokollerin Halk Eğitim Merkezlerinde eğitim kursları düzenlemeyi içeren
örnekleri de mevcuttur. Yani bu kurslar aracılığı ile tüm vatandaşlara ideolojik
propaganda yapma fırsatı yakalamıştır.
Açılacak kurslarda MEB’in kendi öğretmenini görevlendirmesine ve kurslarda görev
alan Vakıf personelinin de ücretini MEB ödemesine rağmen bir Vakıf aracılığıyla
yapılması, MEB’in iradesinin bu vakıf ve derneklere tesliminin kanıtı niteliğindedir.

MEB, Birlik Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti'nin de eğitim alanında her türlü proje
yapabilmesine imkan tanımaktadır
Ayrıca, eğitimde çözülmesi gereken onlarca sorun varken, eğitimde fırsat eşitsizliği
nedeniyle öğrencilerimiz arasında bir makas derinleşmişken, öğretmenlerimiz atama
beklerken, bir yandan öğrencilerimiz öğretmen eksikliği nedeniyle eğitim
imkanlarından uzaklaşırken, yani Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesinde bir iyileştirme
ihtiyacı had safhada iken, MEB Bütçesini Türkiye Maarif Vakfı’na aktarmaktadır.
İktidar vakıfları geleceği şekillendirme aracı olarak kullanmaktadır!
MEB, bu vakıf ve dernekleri himayesine almıştır ve onlar aracılığıyla AKP
politikalarını okullarda aktararak nesilleri ideolojik olarak şekillendirme hedefinde
ilerlemektedir.
Biz, MEB tarafından açıklanan her protokolün ardından yaptığımız incelemelerde
protokolün ayrıntılarında gizli olan büyük teslimiyeti ve ortaya çıkan riskin korkunç
boyutlarını fark etmiş ve bu riskleri defalarca gündeme getirmiştik. Ancak Vakıf ve
Derneklere iradesini teslim etmeyi tercih eden MEB, bu protokollere yenilerini
eklemeye devam etmiştir.
İktidar vakıfları geleceği şekillendirme aracı olarak kullanmaktadır.
Son 20 yılda MEB ve milli eğitim sistemi, AKP teşkilatlarının, tarikat ve cemaatlerin,
vakıf ve derneklerin, Diyanet İşleri Başkanlığının ve yandaş sendikaların oyuncağı ve
nesilleri ideolojik olarak şekillendirme merkezi haline gelmiştir.
Vakıflara bu denli bir yetki devri görülmüş şey değildir; kabul edilebilir değildir!”

Necmi İnce

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0