banner101

Kardeşlik Sürecini Sabote Etmek İsteyen Vebal Altında Kalır!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çözüm süreciyle ilgili herkesin gerekli hassasiyeti göstermesi gerektiğini, aksi taktirde bunun vebalinin altında kimsenin kalamayacağını söyledi.

 Kardeşlik Sürecini Sabote Etmek İsteyen Vebal Altında Kalır!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çözüm süreciyle ilgili herkesin gerekli hassasiyeti göstermesi gerektiğini, aksi taktirde bunun vebalinin altında kimsenin kalamayacağını söyledi. Başbakan Erdoğan, “Kardeşlik sürecini kim sabote ederse vebal altında kalır. Herkes sürecin devamı için azami derecede hassas olmalıdır” dedi.

Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte İstanbul’da Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Siirt Günleri kapanış törenine katıldı. Törene Başbakan Erdoğan’ın yanısıra milletvekilleri, Siirt Valisi Ahmet Aydın ve çok sayıda davetli katıldı. Siirt yöresine ait halk oyunlarını izleyen Başbakan Erdoğan, daha sonra bir konuşma yaptı.

Konuşmasında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğan, “Çözüm süreciyle birlikte bütün bu yatırımlar birlikte yürüyor. Kardeşlik sürecini kim sabote ederse vebal altında kalır. Herkes sürecin devamı için azami derecede hassas olmalıdır. Allah’ın izniyle 1000 yıllık geleneği birlikte geleceğe taşıyacağız. Birileri geliyor diye diğerleri niye kaçsın. Şiddetin olmadığı, yumrukların değil, sıkılı olmayan ellerin tokalaştığı bir sürecin başlaması lazım. İnşallah her meselemizi çözüme kavuşturacağız. Bunu sabote etmeye yönelik her engellemeye de birlikte göğüs gereceğiz. Yaklaşık 2,5 yıldır Suriye’de çok kanlı bir süreç yaşanıyor. 100 binin üzerinde insan hayatını kaybetti. En son Şam’ın bazı mahallelerinde kimyasal silah kullanılmasıyla katliamın boyutları daha da arttı. Türkiye olarak dikkatleri Suriye’deki insanlık trajedisine çekmek için büyük çaba sarfettik” diye konuştu.

"ZULÜME RIZA ZULÜMDÜR ZULÜMLE ABAD OLUNMAZ"

Suriye’de sivillere yönelik kullanılan kimyasal silahlara ilişkin Şam yönetimini eleştiren Erdoğan, “Kimyasal silah elbette ki çok önemli ama 100 bin kişinin önemi bizim için bir değer etmiyor mu? Onlar can değil mi? Onlar için biz ses çıkarmayacak mıyız? Unutmayın, zulüme rıza zulümdür. Zulüm ile abad olunmaz. Ya elimizle müdahale edeceğiz, ya dilimizle müdahale edeceğiz, ya da bunları yapamıyorsak kalben buz edeceğiz. BM susmuş, insanlık dramını seyretmekle yetinmiştir. BM’nin adım atmaması insanlık tarihine kara bir leke olarak kazınmıştır. BM’yi 5 daimi üyenin iki dudağı arasına hapsetmek asla demokratik değildir. Antidemokratiktir. 1. Dünya Savaşı’nın koşullarında alınmış bir karar diye bu böyle bir kalacak. Gençler bir kampanya başlattı, dünya 5’ten büyüktür. Ben de bu kampanyayı destekliyorum. Ben 76 milyonluk bir ülkenin halkının bana verdiği yetkinin gereğini yapıyorum. Aynı şeyi Mısır’da görüyoruz. Vicdanımızın sesini duymak zorundayız. İstiyoruz ki o keskin nişancıların şehit ettiği Esma’lar ölmesin. Vücutlarında mermi izi olmayan o yavrular yerde yatıyor. O soluk bedenler olmasın. BM’de akan kanın durması için BM’nin adım atmasını istediğimizi, bunun olmaması halinde de atılacak her adımı desteklediğimizi söyledik. Esad rejimi süratle işbaşından çekilmeli ve yaşayabileceği bir ülkeye gitmelidir” dedi.

İlk dönemde Siirt milletvekili olmanın gururunu yaşadığını belirten Erdoğan, "Yiğit düştüğü yerden kalkarmış. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum dönemde Siirt'te yaptığım bir konuşma vesilesiyle belediye başkanlığımı elimden almışlardı. Belediye başkanlığını elimden alanlar, öyle zannediyorum ki, Siirt'te tekrar orada milletvekili olduğum zaman herhalde bunun bedelinin ne kadar ağır olduğunu anlamışlardır" şeklinde konuştu.
Güncelleme Tarihi: 02 Eylül 2013, 09:20
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

banner108

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0