hepsibethepsibet güncel girişgüvenilir slot siteleri

Hürmüz Boğazı'nın kapatılması Türkiye'de enflasyonla mücadele sürecini zorlaştırabilir

İran Meclisi'nin Hürmüz Boğazı'nı kapatma onayının ardından salah petrol fiyatlarına çevrildi. Dünya petrol ticaretinin yaklaşık yüzde 25'inin geçtiği bir su yolu olan Hürmüz Boğazı'nın çıkışının yol açabileceği durumu yorumlayan İstinye Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Caner Özdurak, “Boğazın kapanması, küresel enerji piyasalarında ciddi dalgalanmalara yol açılabilir” diyor. Bu durumun Türkiye'yi de etkileyeceğine dikkat edilerek Doç. Özdurak, enerji maliyetlerindeki artışın tüm sektörlerde üretim maliyetlerinin artacağını, fiyatların yukarı çekileceğini ve bu durumun enflasyonla mücadele süreci daha da zorlaştıracağını belirtiyor.

Hürmüz Boğazı'nın kapatılması Türkiye'de enflasyonla mücadele sürecini zorlaştırabilir
banner98

İran Meclisi, Hürmüz Boğazı'nı kapatmayı sürdürüyor. Kararın ardından petrol fiyatlarına çevrildi. Peki, dünya petrol ticaretinin önemli bir ayağı olan Hürmüz Boğazı'nın kapanması ticareti nasıl mevcut? Bu kararın petrol fiyatlarına etkisi ne olacak? İstinye Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Caner Özdurak merak edilenleri yanıtladı. “Hürmüz Boğazı'nın kapanmasıyla tetiklenecek petrol fiyatlarındaki yükseliş, Türkiye'nin enerji faturasını önemli ölçüde artıracak ve bu durum cari açığının derinleşmesine neden olacaktır” diyen Doç. Özdurak, enerji maliyetlerindeki yükselişin tüm sektörlerde üretim maliyetlerinin artacağına, fiyatların yukarı çekileceği ve bu durumun enflasyonla mücadele sürecinin daha da zorlanacağına dikkat çekiyor.

Dünya petrol ticaretinin yaklaşık yüzde 25'i bu boğazdan geçiyor

Hürmüz Boğazı'nın dünya petrol ticaretinin yaklaşık yüzde 25'inin geçerek oluşturduğu bir su yolu olduğunu belirten Doç. Caner Özdurak, "Bu boğazın herhangi bir şekilde kapanması, küresel enerji piyasalarında ciddi dalgalanmalara yol açabilecek potansiyele sahip. Böyle bir senaryonun petrol fiyatları, Türkiye ekonomisi ve enflasyonun mevcut çeşitli boyutlarıyla ele alınması gerekiyor" diyor.

 

“Petrol arzında ani ve önemli bir gelişme yaşanacaktır”

Boğazın kapanmasının petrol fiyatları üzerindeki artışlarını değerlendiren Özdurak, şunları söylüyor:

"Hürmüz Boğazı'nın kapanması durumunda, petrol arzında ani ve önemli bir elektriklenme yaşanacaktır. Bu durumda, kısa süreli olarak sağlanan petrol fiyatlarını 120-130 dolar seviyelerinde ayrılıyor. Zira, piyasada oluşan panik ve arz korkuları, spekülatif hareketler tetiklenen fiyatları yukarı çekecektir. Ancak, bu seviyelerden orta düzeyde sürdürülebilir olması beklenmiyor. Küresel ekonomideki lama, alternatif enerji kaynaklarına mevcut ve petrol rezervlerinin 120-130 dolar seviyelerine ulaşması gibi, fiyatların bir miktardaki aralıklara devamna neden olabilir. Ancak, bu düşüş, boğazın kapalı kalma süresi ve küresel enerji arz-talep dengesine bağlı olarak farklılık göstermektedir.”

 

“Enflasyonla mücadele sürecini daha da zorlaştıracak”

Boğazın konuşmasının Türkiye ekonomisinde neler olduğunu değerlendiren Özdurak, şöyle konuştu:

"Türkiye, enerji ithalatına bağımlı bir ve petrol fiyatlarındaki artış, cari açığı sağa sola. Hürmüz Boğazı'nın kapanmasıyla tetiklenecek fiyatlarındaki düşüş, Türkiye'nin enerji faturasını artıracak kadar ve bu durum carinnleşmesine neden olacak. Bu durum, Türk lirası üzerinde baskı yaratarak kurlarda yukarı doğru bir hareketlenmeyi sürdürebilir. Akaryakıt fiyatlarındaki artış, ulaşım fiyatlarının yükselmesiyle nihai ürün ve hizmet fiyatlarına yansıyacak, tüm sektörlerin üretim maliyetlerini artırarak genel fiyat seviyesini yukarı çekecektir.

 

“FED'in para politikası kararlarını daha da karmaşık hale getirmek”

Bu durumu FED'in para politikası kararlarını daha da karmaşık hale getirerek dile getiren Özdurak, şöyle devam ediyor:

"TCMB, bu çerçevedeki bir miktar 'bekle gör' politikası güdebilir. Petrol fiyatındaki kısa vadeli vadenin orta derecede kalıcılığı, TCMB'nin temmuz boyunca faiz indirimi konusunda veriye odaklanarak karar vermesine neden olacaktır. Enflasyon görünümü ve ekonomik aktivite verileri, olası bir faiz indirimi kararında tutulacaktır. Federal Rezerv (FED) için daha karmaşıktır. Hürmüz Boğazı'nın kapanmasıyla petrol fiyatlarında yaşanacak kısa vadeli yükseliş, FED'in enflasyonla mücadele stratejisini zorlayacak ve faiz indirimleri konusunda daha temkinli adımlar atmasına neden olacaktır. Küresel ekonomik görünümdeki performans ve jeopolitik riskler, FED'in para politikası kararlarını daha da karmaşık hale getirecek.”

 

“Boğazın kapanması Çin ekonomisi üzerinde ciddi bir baskı oluşturacak”

Özdurak, "Çin, dünyanın en büyük petrol ithalatçılarından biri ve enerji güvenliği, Pekin'in dış politikasının temel direklerinden birini oluşturur. Çin'in Hürmüz'den geçen petrol ithalatı, ülke ekonomisi için hayati sahip olmak. Bu sayede, ayakta kalması Çin ekonomisi üzerinde ciddi bir baskı oluşturacak ve enerjiyi çeşitlendirme ve ticaret rotaları bulma çabalarını hızlandıracaktır. Çin'in bu alternatif çıkarları, krizde ve ekonomik olarak Rol oynamasına neden olabilir” diyor.

 

“Küresel üre ihracatının yaklaşık yüzde 40'ı risk altındadır”

Gıda fiyatlarındaki artış riskini de değerlendiren Özdurak, şu değerlendirmeyi yapıyor:

"İsrail'in İran'ın nükleer programı ve askeri rejimini hedef alan saldırı saldırısı olarak adlandırdığı ile İran ve İsrail arasında gerilim tırmandı. Dört gün sonra, her iki taraf da gübre sektörü de dahil olmak üzere kilit altyapıya ve kapanan endüstrilere yönelik saldırılardan olumsuz etkileniyor. Independent Commodity Intelligence Services'da kurtarılabilir Mark Milam'a göre, İran, İsrail'in potansiyel gücü endişesiyle üre ve amonyak görei. 4,5 milyon tonluk hacmiyle Çin'in ihracat hacmine yakın, üçüncü ve büyük ihracatçısıydı.Milam, dünyadaki yaklaşık 8,9 milyon tonluk üretime sahip olduğunu ve Türkiye, Brezilya ve Arjantin gibi pazarlara hizmet verdiğini belirtti.İsrail'in aynı zamanda önemli bir ihracatçısı olduğunu belirtti. üre üretimi ise İsrail'den gelen gaz arzının azalması nedeniyle durmaya devam ediyor. Fiyatlar yavaşladı. Mevcudiyet ve fiyat endişelerini artıran bir diğer faktör de Çin'in gübre üretiminden sürekli geri çekilmesidir. Hem Çin'in fosfat hem de üre ihracatları seviyelerinde gerisinde kalıyor. Çin tipik olarak yılda yaklaşık 5,5 milyon ton üre ihraç edilirken, bu yıl Pekin'in yalnızca yaklaşık 2 milyon ton ihracata izin vereceği belirtildi. Sonuç olarak, Hürmüz Boğazı'nın kapanması gibi bir senaryo, küresel ekonomide domino etkisi yaratacak ve ülkelerin enerji politikalarını yeniden gözden geçirmesine neden olacak. Türkiye gibi enerji ithalatına bağımlı ülkeler için bu durum, ekonomik istikrarı korumak adına ek olarak hazırlanmayı gerektirecek.”

Necmi İnce

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0