EVİNİN KADINI, ÇOCUKLARININ ANASI OLMAK, KARİYER PLANLARINI ERTELETİYOR

Sağlık-Sen tarafından kadın sağlık çalışanları arasında yapılan araştırmaya göre, eş ve anne olmanın kariyer planlarını ertelettiği, hem çocuk hem kariyer yapmanın çok zorlaştığını ortaya koydu.

EVİNİN KADINI, ÇOCUKLARININ ANASI OLMAK, KARİYER PLANLARINI ERTELETİYOR
banner98
Sağlık-Sen tarafından kadın sağlık çalışanları arasında yapılan araştırmaya göre, eş ve anne olmanın kariyer planlarını ertelettiği, hem çocuk hem kariyer yapmanın çok zorlaştığını ortaya koydu.
Sağlık-Sen tarafından yapılan araştırma, eşinin çalışmasını teşvik eden erkeklerin ev işleri ve çocuk bakımında eşlerine yardımcı olmadığını ortaya çıkardı. Çalışmasının eşi tarafından olumlu karşılandığını söyleyen kadın sağlık çalışanlarının oranı yüzde 90 iken, ev işleri ve çocuk bakımında eşinin kendisine yardımcı olduğunu söyleyenlerin oranı ise yüzde 50,8’de kaldı.
Memur-Sen Aydın İl Temsilcisi ve Sağlık-Sen Aydın Şube Başkanı A. Baki Karaer, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Kadın sağlık çalışanlarına yönelik yapılan araştırmanın yanı sıra güncel konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Karaer, kamu görevlisi kadınların ücretli doğum izinlerinin 8+8 haftadan 12+12 haftaya çıkarılmasını istedi. Karaer, ücretsiz izinde olduğu dönemde en az net asgari ücret kadar ödeme yapılması gerektiğini de kaydetti.
Konuyla ilgili bazı ülkelerdeki örneklere de yer veren Baki Karaer, babalık izin süresinin de 10 günden 30 güne çıkması gerektiğini ifade etti. Çocuğun 5 yaşına gelene kadar esnek çalışma saatleri uygulanması gerektiğini ifade eden Karaer, “Part time ya da evde çalışma gibi esnek çalışma şartlarının getirilmesi gerekiyor. Çocuk 5 yaşına gelene kadar kreş yardımı verilmeli ve kamu kurumlarına kreş açma mecburiyeti getirilmeli. Bunun mümkün olmadığı yerlerde ise kreş yardımı yapılmalı. Sağlık-Sen tarafından kadın sağlık çalışanlarına yönelik yapılan araştırmada, çalışanların yüzde 79,3’ünün Türkiye’de cinsiyete dayalı ayrımcılık olduğu cevabını veriyor. Cinsiyete dayalı ayrımcılık da kadını yoksullaştırdı ve cinsiyetlerinden ötürü kendilerini dezavantajlı hissettikleri sonucu ortaya çıkıyor. Yine yapılan araştırmada ev ve iş hayatının yoruculuğundan kendilerini psikolojik ve fiziksel olarak yıpranmış hissedenlerin oranı yüzde 85,8 civarında. İş hayatının yoğunluğu yüzünden ailesine zaman ayıramadığını düşünenlerin oranı yüzde 78,8 iken, kendisine yeterince zaman ayıramayan çalışan oranının da yüzde 85,2’e ulaşmış durumda” dedi.
EVİNİN KADINI OLANLAR, KARİYERİ UNUTUYOR
Ev ve iş hayatını birlikte yürütmenin kariyerlerini olumsuz etkilediğini düşünen çalışanların oranının yüzde 69,2; ev işleri ve çocuk bakımının eğitim ve istihdam fırsatlarını kaçırmasına sebep olarak görenlerin oranının da yüzde 70,6 çıktığını kaydeden Karaer, “Kadınlarımız önceliği eş ve annelik statülerine vermekte, sosyal yaşamlarıyla birlikte kariyerlerini de ikinci plana itmektedir. Buna rağmen mesleklerini özverili ve başarılı bir şekilde icra etmeye devam ediyorlar. Yaptığı işte kendisine güvendiğini söyleyen çalışan oranı yüzde 94,2” şeklinde konuştu.
Yaptıkları araştırma sonuçlarına göre en çok mobbing ve tacize maruz kalanın kadın çalışanlar olduğuna dikkat çeken Karaer, mobbing ve tacizin önlenmesine yönelik çalışmaların yanı sıra, yasal düzenlemenin de en kısa sürede yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0