Dershane çalışanları, Başbakan'a kul hakkını hatırlattı

-Dershane çalışanları: Başbakan bizi işimizden ederse kul hakkına girecek-Hükümet, Anadolu dershanecilik kavramını anlayamamıştır.

Dershane çalışanları, Başbakan'a kul hakkını hatırlattı
banner98
-Dershane çalışanları: Başbakan bizi işimizden ederse kul hakkına girecek
-Hükümet, Anadolu dershanecilik kavramını anlayamamıştır
-Dershaneciler Birliği: Dağlara taşlara duvarlara söyledik, artık kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz

Zonguldak’ta dershane işletmecileri, çalışanları ve öğrenciler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulundu. Zonguldak Dershaneciler Birliği Başkanı Halil Vecdi Ilgın’ın yöneticisi bulunduğu Sınav Dershanesi’nde, çalışanından öğrencisine kadar herkes üzüntü yaşıyor. Yıllardır çalışarak evlerine ekmek götürdükleri dershanelerinin kapatılmasıyla büyük mağduriyetler yaşayacaklarını belirten dershane çalışanı 2 çocuk babası Ramazan Kılınç(39), “Başbakanımız, dershaneleri kapatarak bizi işimizden ederse kul hakkına girdiğini düşünsün lütfen.” dedi.

Zonguldak Dershaneler Birliği Başkanı Halil Vecdi Ilgın, Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) yaptığı açıklamada, “Dershaneleri kapatmanın oluşturduğu sakıncaları dağlara, taşlara, duvarlara söyledik; artık bu konuyu kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz.” şeklinde konuştu.

Ilgın, “Şu ortaya çıkmıştır ki yetkililerimiz Anadolu’daki dershanecilik kavramını anlayamamışlardır. Dershanelerle ilgili çalışma, bir kapatma olayıdır. Anayasadaki eğitim öğretim hakkına, çalışma ve sözleşme özgürlüğüne aykırı olan bu durum, kapalı kapılar ardındaki grup ve istişare toplantılarıyla yapılmaktadır. Bizim itirazımız bunadır. Bizim ülkemizdeki demokrasi, kapalı kapılar ardındaki demokrasi midir?” diye sordu.

"ANAHTARLARIMIZI TESLİM ETMEYE HAZIRIZ"

Ilgın, şunları söyledi: “Anadolu’da emekleriyle geçinen dershanecilerin büyük sermayeleri olmadığı için de bakanlık tarafından sermaye, arsa teşviki, özel okul, açık liseye dönüşüm ifadelerinin hiçbirinin bizde karşılığı yoktur. Bunlar olmadığı gibi eğitime emek veren, şerefi ve onuruyla bir iş yaptığına inanan bu insanları, meslekleriyle ilgili yapılan bu açıklamalar üzmüş, rencide etmiştir. Biz Anadolu’daki dershaneciler olarak ferman devletinse dağlar bizimdir demeyeceğiz. Eğer bu işte millet menfaati varsa – ki biz göremiyoruz- biz bu menfaatleri her şeyin üstünde tutarız. Yalnız bir şartımız var: Olağan üstü bir kapatma uygulandığına göre olağanüstü hakların bizlere de tanınmasını bir zaruret ve hak olarak görüyoruz. Kapatma işlemleri sırasında; SGK, TCK gibi haklardan vareste tutulmak ve bürokrasiden muaf olmak istiyoruz. Piyasadaki yükümlülüklerimiz de dâhil olmak üzere kurumlarımızın tüzel kişiliklerini, anahtarlarıyla birlikte 30 Haziran 2014 tarihinde devletimize teslim etmeye hazır olduğumuzu bildiriyoruz.”

    HÜKÜMETİN DERSHANESİZ YENİ DÜZENİNE İLGİNÇ CEVAP

    Ilgın, yeni düzende dershanelere yer olmadığını iddia eden yetkililere, “Anlaşılıyor ki bu yeni düzende, devletin verdiği bütün hizmetlerin özel sektör tarafından yapılamayacağı, borcu için kimsenin intihar etmeyeceği, icraya verilmeyeceği, üniversite sınavında aldığı 350 puanla varlıklı kesimin çocuklarının özel üniversitelerde tıp fakültesine, yoksul kesimin çocuklarının ise 430 puanla devlet üniversitesinin kapılarında sürünmeyecek. İddia edilen yeni Türkiye düzeninin inşa edilmesinde dershaneleri kapatarak bir tuğla da biz koyduğumuz için sevinçliyiz. Tüm kamuoyunu da bu sürecin izleyicisi ve takipçisi olmaya çağırıyoruz.” sözleriyle cevap verdi.

    ÖĞRENCİLERDEN TEPKİ

    Atatürk Anadolu Lisesi’nden mezun olan Hamza Gökçek(18), "Geçen sene yeterli çalışmayı yapamadım. Hedefime ulaşmak için tekrar hazırlanıyorum. Eğer buradaki amaç zengin öğrenci ile fakir öğrenci arasındaki farkı kapatmaksa önce özel okulu kapatmak gerekmez mi? Sonuçta dershane, özel okul ile devlet okulu arasında köprü görevi görüyor." dedi. Aynı okuldan mezun Mehmet Can Öztürk de(18) “Ben geçen sene sınavda ilk 60 bindeydim. Gerçekten güzel üniversitelere gidebiliyordum. Ama bizim amacımız sadece üniversite kazanmak değil ki? Biz Türkiye çapında iyi mühendisler iyi doktorlar olmak istiyoruz. Bunun için iyi üniversitelere gitmek gerekiyor. Bu da sadece okulla olmuyor. Gelsinler görsünler.” şeklinde konuştu.

ÇALIŞANLAR DA BAŞBAKAN’A SESLENDİ: KUL HAKKI YEMESİN

Dershanede 14 yıldır çalışan Ramazan Kılınç(39), “Biz tedirginiz. 14 yıldır çalışıyorum. Bu sektör sayesinde eve ekmek götürüyorum. Eğer Başbakan bu dershaneleri kapatırsa biz nereden ekmek bulacağız, bize iş verecek mi? İşsiz kalınca sokakta kalacağız ve ailemize ekmek götüremeyeceğiz. Bunu hiç düşünüyorlar mı acaba? Allah Teala, bana kul hakkıyla gelmeyin diyor. Bizi işimizden edeceği için bizim hakkımız doğacak kendisinden. Bunu düşünsün lütfen!” diye konuştu.

AK Parti Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar’ın yakını olan Semiye Ulupınar ise “Ben de evliyim, 2 tane çocuğum var. Eşim işsiz, zor durumdayız. Başbakanımız bizi işimizden etmesin. Biz devam edelim.” diye konuştu.


25 YILLIK KANTİNCİDEN SİTEM

25 yıldır dershanelerde kantincilik yapan 2 çocuk babası Yusuf Karagüzel, şunları söyledi: "Biz mağdur olursak bize ve çocuklarımıza kim bakacak? Türkiye’deki bütün dershane çalışanları adına konuşuyorum. Lütfen buna bir çare bulun. Ekmeğimizle oynamayın. Sayın Başbakanımızdan ricamız bu. Dershane kararını bir kez daha gözden geçirsin, bizleri mağdur etmesin."
Güncelleme Tarihi: 29 Kasım 2013, 12:52
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0