Davutoğlu, Bahçeli'nin MİT TIR’ları eleştirisine cevap verdi

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Adana ve Hatay'da durdurulup aranan ve MİT'e ait olduğu açıklanan TIR'lara ilişkin, "Milliyetçilik iddiasında bulunan, devlete sahip çıktığı iddiasında bulunan Bahçeli de bugün bunu eleştirmiş. Bizim Suriye'ye yaptığımız yardımları eleştirmiş. Evet söylüyorum, hiç çekinmeden söylüyorum. O yardımlar Bayırbucak Türkmenlerine gidiyordu, Esed'in katlettiği Türkmenlere" dedi.

Davutoğlu, Bahçeli'nin MİT TIR’ları eleştirisine cevap verdi
banner98
 Başbakan Ahmet Davutoğlu, Etlik Kasalar Meydanı'nda düzenlenen Büyük Ankara Mitingi'nde yaptığı konuşmada, "Şeçim yaklaşıyor hemen bir gazete MİT tırlarını tekrar haber konusu yaptı. Milliyetçilik iddiasında bulunan, devlete sahip çıktığı iddiasında bulunan Bahçeli de bugün bunu eleştirmiş. Bizim Suriye'ye yaptığımız yardımları eleştirmiş. Ona bir devlet dersi vereyim. Bir; devlet sırrını ifşa edenle işbirliği yapılmaz. Bu, bir casusluktur. İki; Siz her yerde Türkmenlere sahip çıkalım derken bu hükümet Suriye Bayırbucak Türkmenlerine sahip çıktığı için başına bu işler geldi. Evet söylüyorum, hiç çekinmeden söylüyorum. O yardımlar Bayırbucak Türkmenlerine gidiyordu, Esed'in katlettiği Türkmenlere. Dibimizde bir savaş olacak orada da Türkmen, Arap, Kürt kardeşlerimiz katledilecek biz de seyredeceğiz öyle mi? Bu mu büyük Türkiye? Bu yayını yapanlar tam da seçime giderken daha önce onlarca kez yayınlanan şeyleri tekrar çıkaranlar kirli bir oyunun içindeler. Kirli bir oyunun. Türkiye'yi uluslararası topluma şikayet ederek suçlu duruma düşürmek istiyorlar ama uluslararası toplum dediklerine yaranabilirler de mazlum Suriye halkına bunu anlatabilirler mi? Suriye'de de Irak'ta da kim eğer zulme maruz kalırsa, nasıl İstiklal harbinde Orta Asya Müslümanları yardım ettiyse, Filistinliler, Halepliler Çanakkale'ye geldiyse hiçbir mazlumu yanlız bırakmadık, bırakmayacağız" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu hesap versin, Esed'e övgüler besleyen. Esed için şarkı besleyen ve Hatay'ı Suriye sınırları içinde gösteren bir örgütün parçası içinde olan birini Hatay'dan liste başı yaptılar. Hatay, bize Gazi Mustafa Kemal'in emanetidir. Kimseye dokundurtmayız. Aramızdaki fark bu. Kudretli bir Türkiye istiyor muyuz? Eli güçlü, imanı güçlü yüreği güçlü bir Türkiye istiyor muyuz? Dünyanın emperyalistlerine, zulüm edenlerine karşı her yerde adaleti savunan yeni Türkiye'yi kuracak mıyız? Söz mü? Gelin o zaman şefkatli Türkiye'ye biraz daha bakayım. Şefkat vatandaşına saygı ile ölçülür" dedi.  

DİĞER PARTİ LİDERLERİNE MEYDAN OKUDU

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Buradan diğer genel başkanlara meydan okuyorum. "Türkiye partisi olmak demek, milli birliği, milli iradeyi temsil etmek demek 81 vilayete de gidebilmek demektir. 81 vilayete gidemeyenler gelip Ankara'da başkente hitap edemezler. Başkent ancak bütün kentlere hitap ettikten sonra hitap edilebilecek bir şehirdir" dedi. 

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Etlik Kasalar Meydanı'nda düzenlenen Büyük Ankara Mitingi'nde yaptığı konuşmada, bu mitingin 72. miting olduğunu belirterek, "Bütün Türkiye'yi harmanlayıp, dolaşıp başkentimize 72. vilayetten selamlar getirdim. Başkentimizin her köşesine selam olsun. Akyurt, Ayaş, Altındağ, Bala, Beypazarı'na, Çamlıdere'ye, Çankaya'ya selam olsun. Elmadağ'a, Etimesgut'a, Gölbaşı'na, Haymana'ya selam olsun. Kalecik'e, Kazan'a selam olsun. Sincan, Şereflikoçhisar'a selam olsun. Ankara Başkenttir. Başkent demek millet iradesi, bütün milletin temsil edildiği yer demek. Bu yüzbinlerce kardeşime, yağmur altında bekleyen aziz Ankaralılara hitap ederken bütün Türkiye'ye selam etmiş oluyoruz" ifadelerini kullandı.

25 Nisan'dan bu yana Türkiye'nin her köşesine gittiklerini ve 71 vilayet dolaştıklarını belirten Davutoğlu, "Aramızdaki farkın ilk doğrudan göstergesi bu. Başkent Ankara'da konuşan liderler, genel başkanlar bizim dışımızda Türkiye'nin her yerine gidebiliyorlar mı? Türkiye'nin her yerine giden tek parti, Türkiye'de herkesi kucaklayan tek parti" demesi üzerine kalabalıktan 'AK Parti' sesleri yükseldi.

"Buradan diğer genel başkanlara meydan okuyorum" diyen Davutoğlu, "Türkiye partisi olmak demek, milli birliği, milli iradeyi temsil etmek demek 81 vilayete de gidebilmek demektir. 81 vilayete gidemeyenler gelip Ankara'da başkente hitap edemezler. Başkent ancak bütün kentlere hitap ettikten sonra hitap edilebilecek bir şehirdir. CHP'nin 33 vilayette milletvekili yok, MHP'nin 45 vilayette, HDP'nin 65 vilayette yok. Bizim geçen dönem, 81 vilayetin 78'inde vardı, innşallah şimdi 81 vilayetin 81'inde de iddialıyız. Aramızdaki birinci fark bu" ifadelerini kullandı.

Eskiden Sıhhıye Köprüsü'nün üstü ve altı diye ayrımın yapıldığını söyleyen Davutoğlu, "Sıhhıye köprüsünün altında Anadulular yaşardı, üstünde de seçkinler. Hani şimdi ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Tandoğan Meydanı'nı Anadolu Meydanı yaptı ya, teşekkür ediyoruz. Neden biliyor musunuz? Oraya, Tandoğan Meydanı denilmesine Vali Nevzat Tandoğan Anadolu'dan gelenleri o meydana yaklaştırmazdı. Hatta bir seferinde aynen şöyle hitap etti, 'Milliyetçilik gelecekse biz getiririz, komünistlik gelecekse biz getiririz, siz Anadolular siz ancak çiftçiler yaparsınız, askerlik yaparsınız' dediler, bu tek parti zihniyeti. Şimdi niye AK Parti'ye karşılar biliyor musunuz? Hala o seçkinci zihniyetle o tek tipçi zihniyetçe demek istiyorlar ki bu memleketi biz idare ederiz ama millet de diyor ki 'Yeter, söz de karar da sadece milletindir'. İmtihan yeri burası. Aşık Veysel'i bile şalvarlı diye Ankara'nın seçkin semtlerine, Çankaya'ya çıkmasına izin vermeyenler şimdi şundan rahatsızlar, baktılar ki Anadolu, Trakya insanı büyük farklara imza atıyor. Artık Sıhhiye'nin altı da yok üstü de yok, birleşmiş tek bir Ankara var. Birleşmiş tek yürek olmuş bir tek Türkiye Cumhuriyeti var. Kimse artık tepeden bakamaz. Kimse, 'Ben bu güce sahibim diğerleri tabidir' diyemez. Bizden önce de şöyle diyorlardı iktidarlara 'Siz yol, kanalizasyon yapın, hizmet yapın ama sakın strateji nedir, dış politikalar bunları biz biliriz, eğitim politikaları bunları biz biliriz. 28 Şubat'ı bilirsiniz değil mi? 28 Şubat'ın perde gerisini idare edenler eğitim şöyle olacak dedi imam hatipler kapatıldı. O zaman, Başbakanlar hatırlarınız 28 Şubat'ın perde gerisindeki bazı cuntacılarından sembolik dille konuşuyorlardı. Bunların hepsine kim son verdi? Biz, geldik 12 yıl içinde bütün yasakları tek tek kaldırdık. Başıörtülü, başı açık ayrımını kaldırdık" şeklinde konuştu.

Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hatırlarsınız, bir milletvekili muhterem bir hanımefendi milletvekili seçildiğinde aynen Tandoğan zihniyeti var ya, Tandoğan Meydanına Anadoluluları sokmayan zihniyet. O dönemin Başbakanı çıktı, TBMM'ye başörtülürü girilmez dedi, dışarı dışarı diye tempo tuttular. Aynen eski Ankara'nın Tandoğan zihniyeti. Şimdi, Elhamdülillah bu dönem, geçen dönem zaten yasaklar ortadan kalktı. Şimdi, başı açık başı örtülü, bütün onurlu Türk kadınları el ele TBMM'ye girecek. Şimdi, kimse 'dışarı' demeye cesaret edemeyecek. Kimse etmedi, edemeyecek. Çünkü, karşılarında elif gibi dimdik duran AK Parti var" dedi.

"İKNA ODALARINI KURAN HANIMEFENDİ ŞİMDİ DIŞARIDA"
"İkna odalarını kuran hanımefendi şimdi dışarıda ama onun ikna odalarına soktuğu hanımlar Mecliste olacak Meclis'te. Fark bu. Yine buralara gelip muhafazarkarlık, İç Anadolu'da belli yerlerde milliyetçilik taslayan MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye soruyorum, 'dışarı dışarı' dedikleri dönemde olduğu gibi kendi partisinden seçilen hanımefendi başörtülü olduğu için talimat geldi başını açıp öyle girdi. Biz kimseden talimat almayız, almayacağız. Eski dönem zannettiler. Demokrasi bizim dönemde gerçek hedeflerine ulaştı. 12 Mart'ta bir muhtıra verdiler, dönemin Başbakanı şapkasını aldı gitti. 12 Eylül'de perde kapandı dediler, bütün liderler gitti. 28 Şubat'ta savunan adam Necmettin Erbakan'ın nasıl muamele gördüğünü hatırlıyorsunuz ama 27 Nisan 2007'de bu sefer AK Parti'ye muhtıra vermeye kalktılar, ne oldu, muhtıraları aynen iade edildi" diye konuştu.  

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Emekli kardeşlerim sizin için 12 yılda ne yaptığımızı biliyorsunuz. Daha fazla ne yapmak gerekiyorsa, ekonomik şartlarımızla birlikte seçim sonrasında ve önümüzdeki aylarda yapacağız ama Kılıçdaroğlu'nun hiçbir zaman iktidara gelemeyeceğini düşünerek yaptığı birtakım palavralara kulak asmayın. Kendine güvenecek olsa notere gider mi? Biz notere gitmiyoruz, biz millete gidiyoruz millete" dedi.

Davutoğlu, vatandaşlara müjde vererek, "Bu hafta içinde milli bölgesel uçağımızın da faaliyetine başladık. İnşallah, en geç 2019 yılında Türk yapımı kendi uçağımız uçacak. En geç, 2023 yılında Türk semalarında kendi savaş uçağımız uçacak. Kendi milli aşımızı üreteceğiz. Zillet içindeki bir ülkeden yükselen bir gücü kim çıkardı? Şimdi söyleme vaktidir, onlar konuşur" demesi üzerine kalabalıktan 'AK Parti yapar' sesleri yükseldi.

“KADIKÖY'DE BAŞKA TÜRLÜ, DİYARBAKIR'DA BAŞKA TÜRLÜ"
Vatandaşlardan 'Allahu Ekber' seslerinin yükselmesi üzerine ise Davutoğlu, "Tek parti döneminde bu tekbirlere hasret kalınmıştı. Şimdi de CHP'nin Kürt versiyonu HDP de diyor ki Eş Başkanı 'Allah Kürtçe bilmiyor mu?' diyor haşa, Allah her dili bilir de sen gönül dilini bilmezsin. Şiddete karşı duramazsın, tehdide, teröre karşı sesini yükseltemezsin. Kadıköy'de başka türlü, Diyarbakır'da başka türlü" ifadelerini kullandı.
“Şimdi, Kılıçdaroğlu baktı küçük aklıyla çözemiyor, bir merkez ülke diye kavram ortaya attı” diyen Davutoğlu, “Bizim yıllarca yazdığımız, çizdiğimiz şeyler. Kitabı tersinden okuyor, yürüyen merdivene tersinden binen adamdan hayır olur mu? O diyor ki 2035. Ben sadece 2019'a kadar yapacaklarımızı söyleyeyim" diyerek gerçekleştirilecek projelere değindi.

Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemde vatandaşların SSK kuyruğunda vefat ettiğini belirterek, "Şimdi emeklilerimize yaklaşmaya çalıyor. Sen önce SSK kuyruklarında vefat eden, hastanede bir yatakta dört kişi yatan emeklilerin hesabını ver sonra konuş" dedi. 2002'de Ankara'da toplam ambulans sayısın 24'tü, şimdi ise 192 olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şimdi herkesin sıra beklemeden ilacını aldığını ifade etti. Dün Samsun'dan acı bir haber geldiğini belirten Davutoğlu, "Bir doktor kardeşimiz, Kamil Bey birisi tarafından saldırıya uğradı ve katledildi. İnsana hizmet için olduğundan şehitlik makamına gitmiştir. Buradan bütün doktor kardeşlerime sesleniyorum, sizler en aziz hizmeti yapan mübarek insanlarsınız. Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum, sağlık çalışanlarına karşı artan şiddet konusunda da kadına karşı şiddette olduğu gibi omuz omuza olalım" ifadelerini kullandı.

Tarım sektöründeki reformlar hakkında bilgi veren Davutoğlu, "Tarım sektöründe biz iktidara geldiğimizde çiftçilere yardımlar kesilmişti, Kim kesti biliyor musunuz, Kemal Derviş şimdi akıl hocası olan zat. Şimdi, 10 milyar TL hayvancılığa sıfır faiz kredi veriyoruz. Bütün çiftçilerimize sahip çıktık, sahip çıkmaya devam edeceğiz. Esnaflarımızın şimdi kredi limitlerini artırdık. Faizler yüzde 30'lardan sıfırlara indi. Yeni çıkardığımız düzenlemeyle 3 yıllık usta bir dükkan açarsa faizsiz kredi veriyoruz. Bütün alışveriş merkezlerinde esnaflara özel kota uygulaması getirdik. Bugün buraya gelirken işçilerimizle ilgili önemli bir protokolü imzalayarak geldik" diye konuştu.

“KENDİNE GÜVENECEK OLSA NOTERE GİDER Mİ?”
Emekli vatandaşlara seslenen Davutoğlu, "Emekli kardeşlerim sizin için 12 yılda ne yaptığımızı biliyorsunuz. Daha fazla ne yapmak gerekiyorsa, ekonomik şartlarımızla birlikte seçim sonrasında ve önümüzdeki aylarda yapacağız ama Kılıçdaroğlu'nun hiçbir zaman iktidara gelemeyeceğini düşünerek yaptığı birtakım palavralara kulak asmayın. Kendine güvenecek olsa notere gider mi? Biz notere gitmiyoruz, biz millete gidiyoruz millete. Biz söz verdik mi bu söz kağıtta kalmaz, bu söz anında hayata geçer" şeklinde konuştu.
Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti:
"Asgari ücret 184 liraydı, şimdi Kılıçdaroğlu yalan söylüyor. Diyor ki 200 liranın altında yaşayan 17 milyon kişi var. 'Onlarca kez yalan söylüyorsun' dedim, aynı yalanı tekrar ediyor. Allah aşkına, 200 liranın altında 17 milyon kişi yaşasa Türkiye'de kişi başına düşen gelir 25 bin TL olur mu, 14 bin 400 dolar. Yalanlarını bir daha hatırlatayım ama belki cevap verir. Bir, Türkiye'de 200 liranın altında yaşayan 17 milyon kişi yok, hiç yok hatta. Günde 1 dolarla yaşayanlar biz geldiğimizde yüzde 1 civarındaydı bitirdik. İspat etsin. Biz engelli kardeşimize 417 lira veriyoruz. Yalan iki; 'Bin liranın altında 8 milyon emekli var', söz konusu bile değil. 'İspat et, ben bu işi bırakırım' dedim, ses yok. Her yeri yalan. Böyle birine güvenilir mi?" diye sordu.

"SANDIĞI BULAMADI ZAVALLI"
"Bahçeli 12 seçim kaybetti, Kılıçdaroğlu 4-5 seçim kaybetti, bir seçimi de nasıl kaybetti kendi İstanbul'da adaydı oy vereceği sandığı bulamadı zavallı" diyen Davutoğlu, "Allah aşkına sorsalar o zaman hangi devletin Başbakanısın desen belki onu da zor çıkarır. Böyle birine ülke emanet edilir mi? İşte çıksın ispat etsin. Biz, ne söylediysek sadece doğruyu hakkı söyleriz. Millete verdiğiz sözün gereğini söyleriz" ifadelerini kullandı.
Kalabalıktan 'Recep Tayyip Erdoğan' seslerinin yükselmesi üzerine Davutoğlu, "Sayın Cumhurbaşkanımıza da buradan bir selam. Muhtar bile olamaz dedikleri Recep Tayyip Erdoğan, halkın doğrudan oylarıyla Cumhurbaşkanı oldu, sizin oylarınızla. 12 yıl içinde ne tür badirelerden geçtik, ama bizi durdurabildiler mi? Hayır. Bu 3 parti, arkasındaki paralel çete, onun arkasındaki DHKP-C ve uluslararası çeteler Türkiye'nin yükselişini durdurabilirler mi? İnsan onuruna hem kudretli ve şefkatli geleceğe yürüyen AK Parti'yi durdurabilirler mi? Biz Ankara meydanında ne konuşuyorsak yarın da Diyarbakır meydanında orada konuşuruz. Milletle gönül diliyle konuşan kim? Bütün bu hizmetlerle kendi vatandaşına şefkatle yaklaşan, dünyada her yerde al bayrağı dalgalandıran AK Parti kadroları 2023'e gidiyor" şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE'NİN HER KÖŞESİ ANKARA'YLA BÜTÜNLEŞECEK”
Ulaştırma alanında yapılan reformlara değinen Davutoğlu, "Türkülerde kara tren, istikbalde hızlı tren. Yüksekova'ya havalimanı yapılacağına kim inanırdı. Biz inandık ve yaptık. Bu HDP'liler, terör örgütü engellemeye çalıştılar ama engelleyemediler. Ankara'yla ile ilgili en önemli vizyonlarımızdan birisi Ankara'yı bütün bu hatların merkezi kılmak. Ankara, eskiden siyasi başkentti. Biz, Ankara'yı yükselen Türkiye'nin ebedi siyasi başkenti, ekonominin, ulaştırmanın merkez şehri yapıyoruz. Türkiye'nin her köşesi Ankara'yla bütünleşecek. Eskiden Ankara deyince soğuk bir bürokrasi yüzü akla gelirdi ama şimdi herkes için Ankara sımsıcak bir millet tebessümü. Yeni Türkiye'de devlet milletin hizmetindedir. Anadolu'ya, Trakya'ya yer var. Ankara size söz veriyorum, artık Ankara bürokrasinin merkezi değil millet iradesinin merkezidir. 7 Haziran'da böylesine birlik içinde kudretli ve şefkatli yeni Türkiye'ye var mısınız? Bütün bu çeteler yan yana gelmiş biz ise görünüşte yalnızız onların hepsi beraber, yalnız olmadığımızı biliyoruz. Millet, tarih Ankara bizimle..Mührü AK Parti'nin üstüne vururken aynı zamanda da küresel güç Türkiye'nin mührünü..onlar koalisyonlarla, ittifaklarla gelecekler. Sizler onların karşısında AK Parti'yi dimdik göreceksiniz" dedi.
Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bir olmaya, iri, diri olmaya, milli birliği, milli iradeyi ve insan onurunu korumaya, her gönüle girmeye, her köşeye hizmet götürmeye, her haneye bereket getirmeye, kudretli ve şefkatli Yeni Türkiye'yi kurmak için gece-gündüz çalışmaya Allah, tarih ve millet önünde söz veririz. Başkentten bütün kentlere selam olsun. bütün kentlerde bu albayrağı dünyanın her köşesinde dalgalandıracak mıyız? Ortadoğu'da Afrika'da dalgalandıracak mıyız? En az yüzde 50-55'le AK Parti diyor muyuz? bu tuzakları kıracak mıyız? Yeni bir destan yazacak mıyız? Fetih yakındır diyelim mi? Zafer bizimdir diyelim mi?"
Miting meydanına gelen vatandaşlar için miting alanına girişlerde, yağmur yağma ihtimaline karşın şemsiye ve yağmurluk dağıtımı yapıldı.  

Güncelleme Tarihi: 30 Mayıs 2015, 21:27
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0