Çaresiz babadan devlet büyüklerine en acı çağrı

İzmir’de yaşayan yedi çocuk sahibi Savaş Devecioğlu’nun hayatı, iki yıl önce astım hastalığına yakalanmasıyla değişti.

Çaresiz babadan devlet büyüklerine en acı çağrı
banner98
 Kimsenin iş vermediğini, çocuklarının her gün okula aç gittiğini ve çaresizlikten çocuklarını kesmeye kalktığını gözyaşlarıyla anlatan acılı baba, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu’ndan yardım istedi.

İzmir’de yaşayan 7 çocuk sahibi Savaş Devecioğlu, iki yıl önce astım hastası olunca hayatı değişti. Önceleri kıt kanaat çocuklarının geçimini sağlayan ancak rahatsızlığından sonra kimsenin iş vermemesiyle perişan olan 35 yaşındaki Savaş Devecioğlu, son çare olarak sosyal yardım kuruluşlarının kapısını çaldı. Sosyal yardım kuruluşlarının da kendisini oyaladığını öne süren acılı baba, umudunu kaybetti ve hastalığını gizleyerek iş başvurularında bulundu.

Ancak gittiği her yerin sağlık raporu istemesiyle çaresiz kalan genç adam, psikolojik sorunlar yaşamaya başladı. Çocuklarının boğazına iki kez bıçak dayayarak öldürmeye kalkan, bir evladını su kovasında boğmaya teşebbüs eden Savaş Devecioğlu, yaşadıklarına isyan etti.

“YARDIM ETMEMELERİNİN BAHANESİ 7 ÇOCUĞUM”
İki yıl önce bir firmada kaynak yaparak geçimini sağlayan ancak yakalandığı astım hastalığı sebebiyle hayatı alt üst olan Savaş Devecioğlu, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Hastalığımdan sonra hayatım değişti. İş bulamadığım için psikiyatrik sorunlar yaşamaya başladım. Büyük kızımı su kovasında boğarken ev sahibi ve eşim elimden zor aldı. O derece depresyona girdim. Sadece devletin herkese sunduğu yardımlardan ben de yararlanmak istedim.

Gittiğim her yardım kuruluşu bir bahane uydurdu. Belediyeye gidiyorum ‘Neden 7 çocuk yaptın’, yardım kuruluşlarına gidiyorum; ‘Neden 7 çocuk yaptın, bu hale geleceğini bilmiyor muydun’ diyorlar. Herkesin kaderini Allah yazıyor. Ben kendim ister miydim bu hale düşmeyi, ancak bu 7 çocuk dünyaya gelip yaşayacakmış. Buna Cenab-ı Allah karar verir. En son çaresiz kaldım ve ‘Ne yapayım, bıçak dayayıp öldüreyim mi, kaça düşüreyim bana bir sayı verin’ dedim.

Yardım etmemelerinin bahanesi 7 çocuğum mu? Cumhurbaşkanımız Erdoğan ‘3 çocuk, 5 çocuk yapın’ dedi. Bunu dediği için demiyorum. Benim çocuklarım zaten vardı. Ama anlam veremiyorum. Neden bir sosyal yardım kuruluşu o kadar başvurum olmasına rağmen bir gün olsun kapımı çalmadı. Bu çocuklar aç mı tok mu demedi.”

Bir yıldır ev kirasını, elektrik ve su faturalarını ödeyemeyen aile, mahalledeki bakkalın da veresiye vermeyi kesmesi üzerine zor duruma düştü.

“ÇOCUKLARIMIN BOĞAZINA BIÇAĞI DAYADIM”
Yaşadığı sıkıntılar nedeniyle çaresiz kaldığını ve çocuklarının boğazına bıçak dayayarak öldürmeye bile teşebbüs ettiğini aktaran acılı baba şunları söyledi:

“Artık çıkmaza girdim. Çoğu zaman düşündüm, çocuklarımın hepsinin boğazına bıçak dayayıp keseyim. En son da kendimi vurayım, bu hayattan göçüp gideyim. Ama onun da bir bedeli var. Kafaya koymuştum. ‘Çocuklarım böyle rezil olacağına ben öbür tarafta cehenneme giderim, onlarsa rahat ederler’ diye düşündüm. İnsan kendi evladına bunu yapar mı? Ama o psikolojide hiçbir şeyi gözünüz görmüyor. Resmen bıçağı dayadım. ‘İlk önce kızımdan başlayacağım’ dedim. İki sefer bunu yapmaya kalkıştım.”

İşe girmek için defalarca başvurularda bulunduğu dile getiren Savaş Devecioğlu, ya yaşının, ya oturduğu muhitin ya da diplomasının olmamasının bahane edildiğini ve her kapıdan geri çevrildiğini ifade etti.

“YAVRULARIMIN OKULA AÇ GİTMESİNE DAYANAMIYORUM”
Çocuklarının okula aç gitmesine bir baba olarak dayanamadığını gözyaşları içinde anlatan talihsiz baba, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben 3 gün aç kaldım, hiç kimsenin kapısını çalmadım. Bir büyüğün, yetişkinin aç kalması insanı o kadar yaralamaz. Bir şekilde yetişkin idare eder. Ama bir çocuğun okula aç gitmesi dünyanın en zor şeyi. Bir baba olarak beni en çok yaralayan şey o. Benim bir baba olarak en çok zoruma giden şey onların aç okula gitmesi, 1 lira bile benim için çok büyük bir para. Benden beter olan insanlar var. Bir el uzatmak o kadar zor mu? Bir insana yardımcı olmak, birinin okul masrafına yardımcı olmak, birinin karnını doyurmak bu kadar kötü bir şey mi? Ben anlamadım.

Neden adaletsizlik var bu dünyada. Neden Türkiye Cumhuriyeti’nde adaletsizlik var. Hep garipler ezilmek, hep perişan zorunda mı?”

Yaşadığı çaresizlik içinde çalmadık kapı bırakmayan talihsiz adam, maddi imkansızlığından dolayı astım ilaçlarını bile eczaneden alamadığını ifade etti.

“BU ÇOCUKLARIN VEBALİNİ HERKES VERECEK”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘En az 3 çocuk yapın’ sözlerini hatırlatarak yardım isteyen acılı baba yetkililere şöyle seslendi: “Çocuklarımın karnını doyurabileceğim bir iş istiyorum. Buzdolabımız sıfır hiçbir şey yok. Çocuklarım sabah kahvaltısında ekmekle yağ yiyip gidiyor. Bende istiyorum, benim çocuklarım da herkes gibi sabah kahvaltısı yapsın, öğle yemeği yesin, akşam yesin.

Ben başka hiçbir şey istemiyorum. Başbakana ve Cumhurbaşkanımıza özellikle sesleniyorum. 3 dedin, 5 dedin 7 çocuğum var. Bu 7 çocuğuma yardımcı oldunuz oldunuz, olmadınız bu çocukların vebalini herkes verecek. Aç kalana el uzatmayan herkes hesabını verecek. Ben derdimi anlattım, aman diledim. Amana el uzatmak Müslümanlıkta varsa yardım edeceksiniz. Yoksa etmiyorsanız da benim hakkımı, çocuklarımın hakkını herkes verecek. Hesabını da ödeyecek. Bu dünya gelip geçici gün olur gözüm kararır kendime de zarar veririm, çocuklarıma da öbür tarafta herkes bunun hesabını verecek.”

“SURİYE'YE Mİ GİDEYİM ORADA MI DEĞER VERİRLER”
İki göz odada yaşamaya çalışan ve soğuktan çocuklarının evde battaniye ile oturduğunu aktaran acılı baba Savaş Devecioğlu, “Eşimin de çocuklarımın da psikolojisi bozuldu. Kış geldi soba yok, herkes sıcacık evinde sobasıyla otururken, benim çocuklarım evde battaniyeyle montla oturuyor. Ben bu adaleti istemiyorum. Eğer bu adaleti bana layık görüyorlarsa beni Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarsınlar, ben gideyim. Suriye’ye gideyim belki orada değer verirler. Savaş olan ülkede insana değer veriyorlar, yardım ediyorlar. İlla burada da mı savaş olsun. Ne yapayım ben çocuğun birini alıp boğazına bıçak dayayıp bana yardım edin mi diyeyim” ifadelerini kullandı.

“ARKADAŞLARIM YEMEK YERKEN BEN ONLARA BAKIYORUM”
Yaşadığı acıyı yüreğine sığdıramayan evin büyük oğlu 11 yaşındaki Selçuk da gözyaşları içinde, “Bize yardım etsinler, babama iş versinler. Ben başka bir şey istemiyorum. Okula her gün aç gidiyorum. Arkadaşlarım okulda öğle yemeğini yerken, ben onlara bakıyorum” dedi.

“BABAMA İŞ VERİN O BİZE YETER”
Okulda iyi dereceler alan ancak babasının düştüğü durumdan etkilendiği için içine kapanan evin en büyük kızı Havva Devecioğlu (12) ise yaşadıkları sıkıntıların kendisini çok etkilediğini belirterek, “Ne olur yardım edin bize, kurtarın bizi buradan. Babama iş verin yeter o bize” diye konuştu.

“HAMİLELİKLERİM HER KADIN GİBİ DEĞİL, ANLAYAMAZDIM”
Perişan durumda olduklarını ancak herkesten ‘Neden 7 çocuk yaptınız’ tepkisini aldıklarını belirten anne Tülay Devecioğlu, hamileliğinin her kadın gibi geçmediğini aktardı. Hamilelik döneminde bile regl olduğunu ve hamileliklerini anlamadığını belirten acılı anne şunları söyledi: “Ben çocuklarım için Allah rızası için yardım istiyorum. Eşime ilk önce iş istiyorum ve çocuklarımın hayatının kurutulmasını istiyorum. Durumumuzu gördünüz, perişanız çok perişanız. Daha ötesi yok bunun. Çünkü eşimin söylediklerini duydunuz artık buraya kadar geldi, dayanamıyorum artık.“

Güncelleme Tarihi: 26 Kasım 2014, 14:13
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0