BDB Başkanı Erdoğan Dönmez, burada yaptığı açıklamada temel eğitim kurumlarının okullar olduğunu belirterek, "Dershaneler, yardımcı öğretim kurumlarıdır. Dershaneler, yıllardır devam eden ve hâlâ aynı ciddiyette var olan eğitim ve toplum ihtiyacının bir ürünüdür. Zorunlu değildir, isteyen gider istemeyen gitmez. Aynı zamanda yürürlükteki mevzuata uygun kurulmuş, ticaret odalarına kayıtlı, vergi veren, istihdam sağlayan ticari eğitim kurumlarıdır." dedi. Sınavların var olduğu ülkede, bunlara daha iyi hazırlanmak için dershanelerin de var olmak zorunda olduğunu söyleyen Dönmez, dershanelerin sadece test çözdüren merkezler olmadığını savundu. Öğrencilerin bilgi eksikliklerini ders anlatarak tamamladıklarını belirterek, "Dershaneler, kanayan eğitim yarasına merhem olan kurumlardır. Merhem sürülmezse yara kangren olur. Okullarımızdaki eğitim kalitesini yükseltmeden, donanım ve öğretmen eksikliklerini gidermeden, okulların verimli çalışmasını gerçekleştirmeden dershane ihtiyacını ortadan kaldıramazsınız. Öğrencileri yarış atına çeviren dershaneler değil, sınavlardır. Bu sınavları dershaneler yaratmamıştır. Öğrencilerin, okul saatleri dışında kendilerini geliştirmek ve eksiklikleri gidermek için çalışmaları ve bu çalışmalarda dershanelerden yardım almaları, kimi neden rahatsız etmektedir?" şeklinde konuştu.
'EĞİTİM İŞİ, SİYASİ BİR KAVGA DEĞİLDİR'
Eğitim işinin siyasi bir kavga değil, yaşamın ta kendisi olduğunu söyleyen BDB Başkanı Dönmez, "Dershaneler, dünyanın her yerinde vardır. Üniversiteleri çoğaltarak, üniversite kapısındaki yığılma önlenemez. Er geç ölçmeye tâbi tutulacak olan her öğrencinin ilave ve alternatif öğretim yollarını tıkamak, demokratik toplum düzeniyle bağdaşmaz. Dershaneler eğitsel, sosyal ve ticari kimlikleriyle toplumda çok boyutlu bir hukuki statüye sahiptir. Özel okullara dönüştürülmek suretiyle de olsa dershanelerin tasfiyesi girişiminin, bir değil dört kez hukuka aykırılığı vardır." dedi. Yapılmak istenenin, Anayasa'nın 17, 42 ve 48. maddelerine aykırı olduğunu iddia eden Erdoğan Dönmez, şöyle devam etti: "Dershane kapatıldıktan sonra dershane çalışanları işsiz duruma düşeceğinden, yaşanacak mağduriyetin giderilmesiyle ilgili plan var mıdır? Dershane binalarını eski haline getirme maliyetini kim karşılayacaktır? Dershane binalarının kira sözleşmelerinden doğan borçlar ve bina sahipleriyle olan ihtilaflar nasıl giderilecektir? Örneğin beş yıllık kira sözleşmesi yapan kurumlar, geri kalan yılların kirasını nasıl ödeyecek? Dershanelerin banka ve kredi borçlarıyla vergi ve SSK borçları nasıl ödenecektir? Kurumların yıllar içerisinde oluşan marka değerleri sıfırlanacağından, doğacak ticari ve hukuki haklarımız nasıl telafi edilecektir? Dershaneye ihtiyaç olmayacaksa Halk Eğitim merkezleri, niçin ve kime kurs verecektir? Özel sektörün kurs vermesi yasaklanırken sadece devlet eliyle mi kurs verilecektir? Dershaneler rant kapısı olarak görüldüğü için kapatılmak isteniyorsa özel okullar farklı bir rant kapısı olmayacak mı?"
Konuşmanın ardından beyaz önlüklü öğretmenler, ellerindeki tebeşirleri yere fırlatarak hükümeti protesto etti. Daha sonra slogan atarak dağıldılar. Güncelleme Tarihi: 28 Kasım 2013, 17:00
