“BABAM BERABERİNDE BENİ DE GÖTÜRÜYORDU”
Özşanlı’nın hayatını kaybetmesinin hemen ardından ise oğlu Metin Özşanlı, babasından aldığı bayrağı dalgalandırmak için bir komisyon kurdu. Babasının dava arkadaşlarını da dahil ettiği komisyona “Sait Özşanlı Barış Komitesi” adını veren Metin Özşanlı, babasının izinden giderek 6 yıl içerisinde bölgedeki 280 kan davasının barışla sonuçlandırdı.
İHA’ya konuşan Metin Özşanlı, babasının beraberinde kendisini de barış davalarına götürdüğünü belirterek, “Çevresindekilere de sürekli uyarılarda bulunuyordu çocuklarını taziye, düğün ve benzeri yerlere götürmeleri için. Çocukluğumdan beri hep onunla gezerdim. Zaman zaman hayretlerle izlerdim. Saatlerce konuşurdu. Bazı barış davaları 3 ay sürerdi. Hayret ederdim, bu enerjiyi nereden nasıl buluyordu. Sonra sonucunda barış olduğunda yüzünde güller açardı. Baba diyordum hayırdır sende mi gülüyorsun? Sonra bana söylerdi 'Oğlum sende bir annenin yüzündeki sevinci görünce ne kadar önemli olacağını anlarsın'. Her şeyi menfaatsiz ve karşılıksızdı yapardı. Taziyesindeki kalabalığı çok net gördüm. Diyarbakır’da binlerce insan son yolculuğuna uğurladı" dedi.
"ŞÜKÜRLER OLSUN O MİSYON HALEN DEVAM EDİYOR"
Yapılan barışları görünce kendisinin bu misyona sahip çıkması gerektiğini anladığını söyleyen Özşanlı, "Sait Şanlı adına arkadaşları ile beraber bir barış komitesi kurduk. Şükürler olsun o misyon halen devam ediyor. Babamdan sonra 280’e yakın ailenin davasını barışla sağladık. Bunun 185’i kan davasıydı. Halen o misyon devam ediyor. Husumetler ile alacak-verecek meseleleri kan davasına dönüşmeden müdahale ediyoruz. Babam hep, ‘Bir yerde ateş varsa eğer oraya ibrik ile su dökerek’ gidilmesi gerektiğini söylerdi. O ateş büyümeden sönmelidir. Ben bir davaya gittiğim zaman babamın ismini duydukları zaman gözlerindeki o ifadeyle önümüzü açıyorlar. Babamın bayrağını gücümüz yettiğince dalgalandırmaya devam edeceğiz” diye konuştu.