"ANNEM NÖBETE GİDERKEN KORKUYORUM"
Protesto eylemine katılan sağlık çalışanları arasında, yılın hemşiresi seçilen Sağlık-Sen üyesi Yelda Ünal’ın oğlu Yavuz Kağan Ünal da vardı. 11 yaşındaki Yavuz'un elinde taşıdığı dövizde yazan "Annemi benden çok sizler görüyorsunuz, öldürmeyin" şeklindeki ifade protesto gösterisine damga vurdu. Annesinin İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisinde görev yaptığını anlatan Yavuz Kaan Ünal, "Annem nöbete giderken korkuyorum. Halkımız sağlık çalışanlarına saldırmasın, onlar sizin sağlığınız için var" diye konuştu.
"AĞIR CEZA VERİLMELİ"
Samsun’daki saldırının sağlık çalışanlarını ve toplumu derinden etkilediğini belirten Sağlık-Sen İzmir Şube Başkanı Ekrem Özdemir de, şunları söyledi: "Yüreklerimizi dağlayan, sağlık camiası olarak bizleri derinden yaralayan bu vahşice saldırıyı yapanları lanetliyor en ağır cezayı almaları gerektiğini buradan ifade ediyoruz. Gecesini gündüzünü insanların hayatını kurtarmaya adayan sağlık çalışanlarımıza yönelik gerçekleştirilen bu saldırıların önüne geçilmesi amacıyla Sağlık-Sen olarak çeşitli zamanlarda çözüm önerilerimizi ortaya koymuştuk. Sağlık Bakanlığı ile 2011 yılında başlattığımız Emeğe Saygı Şiddete Sıfır Tolerans kampanyasının ardından bir dizi tedbir alınmasına rağmen şiddetin önüne geçilememiştir. Görülmektedir ki mevcut uygulamalar yeterli değil ve acilen şiddeti önleyici, caydırıcılığı yüksek hukuki yaptırımlar hayata geçirilmelidir.”
"SAĞLIK ÇALIŞANLARININ CANI DEVLETE EMANETTİR"
Konuşmasında sağlık çalışanlarının canlarının devlete emanet olduğunu ifade eden Özdemir, sözlerine şöyle devam etti:
"Sağlık çalışanlarımızı mesaisini güven içinde bitirip, evine, ailesine, çocuklarına kavuşmasını sağlamak devletin sorumluluğu altındadır. Maalesef, sağlık çalışanlarımız kendilerini güvende hissetmemektedir. Çalışanlarımız şiddete uğrama kaygısı içinde görevlerini sürdürmeye çalışmaktadır. Bu acı kayıplar başta olmak üzere pek çok nedene bağlı olarak çalışanlarımız tükenmişlik yaşamaktadır. Bu acı olayla bir kez daha ortaya çıkmıştır ki, güvenlik hastanelerimizin en önemli sorunudur. Güvenlik konusunda her türlü teknolojik ve yapısal imkan seferber edilmeli, istihdam stratejileri nitelikli güvenlik ihtiyacı talebine uygun hale getirilmeli, hiçbir sağlık çalışanımızın burnunun dahi kanamasına fırsat vermeyecek önlem hayata geçirilmelidir. Buradan milletimize de seslenmek istiyoruz. Görev şehidimiz Dr. Kamil Furtun bu milletin kıymetli bir evladıydı. Milleti için şifa veren o kıymetli yürek alçakça bir saldırı sonucu sönmüştür. Bu acı sadece sağlık çalışanlarının acısı olarak kalmamalı, millet evladının acısını yüreğinde hissetmeli ve tepkisini ortaya koymalıdır. Hastanelerimizi hizmet üretemez hale getiren bu saldırılara bir yenisinin daha eklenmemesi için devletin alacağı tedbirler kadar, toplumun tüm kesimlerinin sağlık çalışanlarına sahip çıkması da büyük önem arz etmektedir. Acımız büyük, umudumuz kırıktır. Göksel Kalaycıoğlu, Ali Menekşe, Ersin Arslan ile dağlanan yüreğimiz bir kez daha dağlanmış, kaygımız katlanmıştır. Böylesine haince bir eylemi ve acı ölümleri bir daha yaşamamak ise sağlık camiası olarak en büyük dileğimizdir. Sağlık Sen olarak bir kez daha bu menfur saldırıyı lanetliyoruz. Görev şehidimiz Dr. Kamil Furtun’a, Allah’tan rahmet diliyoruz. Sağlık camiamızın başı sağolsun."
Eylem sonunda, sağlık çalışanları ve hastalar, hastane bahçesinde oluşturulan Dr. Kamil Furtun'un fotoğrafının bulunduğu yere karanfil bıraktı.
