Kemal Okuyan, paylaşımında AKP'nin seçme ve haklı saldırılarının 19 Mart'ta değil siyaseti sadece seçimlerden ibaret olduğunu göstermesiyle, direnişinse halkın çözümünün bagajda olduğu yönlendirmesiyle birlikte gerçekleştirildiğini vurguladı.
Başından beri İmamoğlu'na uzanan hamlelerin özünde genel oy hakkına sahip bir saldırı olduğunu ve CHP iktidar Kurultayı ile ilgili tartışmaların da buna yönelik olduğunu belirten TKP Genel Sekreteri Okuyan, “Bu anlamda çok açık ki Kılıçdaroğlu (şu ya da bu nedenle) yardımcı oluyor” ifadesini kullandı.
AKP için “Kendisi değil, “hedef tahtasına” yerleştirdikleri tartışılsın istiyor.” diyen Kemal Okuyan, daha önce iktidara meşruiyet alanının genişleyen adımların atıldığına işaret etti. AKP'nin temel dayanakları piyasacılık, NATO'culuk, Amerikancılık, dincilik konusunda toplumsal alanda inandırıcılık krizlerinin yaşandığı, iktidarın genel oy hakkı saldırılarını boşaltmanın yolunun bunların üzerine gittiğini ifade etti.
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan'ın paylaşımının tamamı şu şekilde:
“İktidarın seçme ve ödül hakkı saldırıları 19 Mart'ta başlatıldı.
Seçim ve simge hakkı saldırısı, seçim yasasındaki 12 Eylül ürünü adaletsizlikler bir yana, AKP'nin siyaseti sadece seçimlerden ibaret olduğu gösterilmeye başlandı.
Seçme ve ödül saldırıları, rekabetin uzun süren halkı “çözüm sandıkta” oyalayıp kandırmasıyla başladı.
Başka hakların nefesi kesilince ses çıkmasın bir toplumsal oy hakkına sahip çıkamaz.
Şimdi, iktidarın seçme ve süresinin uzatılabileceğini kabul edememe çabasını biraraya getiriyoruz.
Başından beri İmamoğlu'na dönük hamlelerin özünde genel oy hakkına sahip bir saldırı olduğunu söyledi. Bu gelecek karşı çıktık.
Gerisi önemli değil. Demeyiz.
Ancak bütün bunlar insanlığın en önemli getirilerinden biri olan genel paranın gasp edilmesi anlamına geldiği için çok önemli. CHP Kurultayı ile ilgili tartışmalar da bunun parçası.
Bu anlamda çok açık ki Kılıçdaroğlu (şu ya da bu nedenle) iktidara yardımcı oluyor.
CHP'de ilk kez yaşanmıyor ama. Ve tek bir kişiye ait değil. Normalleşme ve benzerlerinin hepsi iktidara meşruiyet alanına sunuldu.
İktidarın siyaseti daraltmaya, genel oy hakkına, basına dönük saldırılarının mutlak olarak karşı durulması gerekir.
Ancak “gerisi önemli değil” demek bu saldırılara güç vermekten başka bir anlam taşımaz.
AKP tam da bunu istiyor. Değil, “kendi tahtası”na yerleştirdikleri tartışılsın istiyor. İktidarın kendisi değil, sureti haline gelen muhalefetin tartışılmasından her zaman AKP kazanarak çıkar.
Tartışacak bir şey olmayanlara sözümüz yok. İktidar sadece muhaliflere karşı mücadele etmek ne mümkün ne de son tahlilde bir işe yarar.
Bugün AKP'nin temel dayanakları olan piyasacılık, NATO'culuk, Amerikancılık, dincilik bir bütün olarak geleneksel bir inandırıcılık krizi yaşayan toplumda.
Bunların üzerine devam ederken, AKP'nin seçme ve sınırsızlık sınırık, hatta nefesini tutmak için yaptığı hamlelerden daha önemsiz değil. Tersine, o köyleri boşaltmanın tek yolu.
Çünkü AKP bu köyleri iyi kötü bir yere bağlıyor ve çok kötü yazılmış da olsa bir “hikaye” üretiyor. Unutma, AKP kendini bildiği için eminini de çok ama çok iyi biliyor!”