Sera Kadıgil’den Çalışma Bakanı’na: “Genç ve kadın işsizliğindeki şampiyonluğunuz için sizi tebrik ediyorum!”

Sera Kadıgil’den Çalışma Bakanı’na: “Genç ve kadın işsizliğindeki şampiyonluğunuz için sizi tebrik ediyorum!”
banner98

TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, çalışma yaşamında Türkiye’nin dünyada geldiği noktaya dikkat çekerek, AKP iktidarını işsizlik, çalışma sürelerinin yüksekliği, asgari ücretle çalışanların oranı ve asgari ücretin düşüklüğü konusundaki “şampiyonlukları” için tebrik etti. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda bugün, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2023 yılı bütçesi görüşüldü. Bakan Vedat Bilgin’in sunum yaptığı görüşmelerde Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil de söz aldı. ‘ŞAMPİYONLUKLARINIZI TEBRİK EDERİM’ Kadıgil, Türkiye’nin çalışma hayatına ilişkin Avrupa ve dünyada geldiği pozisyonu eleştirerek başladığı konuşmasına “Çeşitli şampiyonluklarımız var tebrik etmemiz gereken Sayın Bakan. Bunlardan birincisi, kadın ve genç işsizliği. Dünya şampiyonuyuz. Tebrik ediyorum yirmi yılda emeği geçenleri! Günlük ve aylık ortalama çalışma sürelerinde, OECD ülkeleri arasında dünya şampiyonuyuz. Tebrik ediyorum emeği geçenleri! Asgari ücretle çalışanların oranı yüzde 57’ye ulaşmış durumda. Yani iş bulabilecek kadar şanslı olup çalışabilen insanların yüzde 57’si asgari ücrete mahkum çalışıyor. Bu alanda dünya şampiyonuyuz, emeği geçenleri tebrik etmek istiyorum. Mesela bize en yakın rakibimiz Romanya’ymış. Orada asgari ücretle çalışanların oranı yüzde 21. Bizi kıskanan Almanya, Hollanda gibi ülkelere gittiğimizde yüzde 3 ila 5 arasında değişiyor asgari ücretle çalışanların oranı. Peki çalışıyoruz da neye tekabül ediyor bu asgari ücret? Gelin bir de başka bir şampiyonluğumuza bakalım. Asgari ücretin en düşük olduğu ülke konusunda da şampiyonluğu kimseye kaptırmıyoruz. Bu konuda da tebrik ediyorum emeği geçenleri. Bir bakıyorum sadece 297 euro Türkiye’de insanların aldığı asgari ücret. Bizi kıskanan Almanya’da 1111 euro” ifadelerini kullandı. ‘TÜRKİYE’DE BİR ASGARİ ÜCRETLİNİN IPHONE 14 ALABİLMEK İÇİN 190 GÜN ÇALIŞMASI, BİZİ KISKANAN ALMANYA’DA İSE 4-5 GÜN ÇALIŞMASI GEREKİYOR’ Döviz karşısında hızla eriyen Türk Lirası’nın (TL) gündelik hayata yansımasını anlatan Kadıgil, devam ettiği konuşmasında, “Aklı evvel bazı insanlar çıkıp “Dolarla mı maaş alıyorsunuz, euro ile mi maaş alıyorsunuz?” diye sormaktan hiç utanmadıkları için çok basit bir iPhone endeksi yapayım. Hani AKP’li dayıların fırsat buldukça “çıkar göster” dedikleri telefon var ya! Son çıkan iPhone 14’ü Türkiye’de yaşayan bir asgari ücretlinin satın alabilmesi için 190 gün çalışması gerekiyor. En yakın rakibimiz Macaristan, bir asgari ücretlinin orada 60 gün çalışması yetiyor. İsviçre’ye Almanya’ya falan gitmiyorum. Çünkü orada 4-5 gün çalışmak yeterli” dedi. ‘İSVİÇRE’NİN GÖÇMEN BİR İŞSİZE VERDİĞİ SOSYAL DESTEK, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN MİLLETVEKİLİNİN ALDIĞI MAAŞIN ÜSTÜNDE’ Kadıgil, Avrupa ülkeleriyle aramızdaki ekonomik uçurumun giderek derinleştiğinin altını çizerek, “Burada komik bir anımı da paylaşacağım sayın başkan. Ben milletvekiliyim, geçtiğimiz aylarda İsviçre’yi ziyarete gittim. İşsizlik maaşı alan bir Türk arkadaşla sohbet ediyoruz. Yaptığımız hesap bize şunu gösterdi. İsviçre’nin göçmen bir işsize verdiği sosyal destek, Türkiye Cumhuriyeti’nin milletvekilinin aldığı maaşın üstünde. Bu konuda da emeği geçen herkesi ayrı ayrı tebrik etmek durumdayım” şeklinde konuştu. ‘BU ÜLKEDE 14 YAŞINDA BİR KIZ ÇOCUĞU GECE 10’DA ÇALIŞIRKEN HAYATIN KAYBETTİ’ TİP Basın Bürosu İş cinayetlerinin giderek arttığını belirten TİP Sözcüsü, geçen yıl aynı günlerde yapılan bütçe görüşmelerinde Tekirdağ Çerkezköy'de bulunan İndomie Adkotürk fabrikasında yaşanan iş cinayeti sonucu hayatını kaybeden Hayri Burak Gül’ü anımsatarak “Geçen konuşmama iş cinayetiyle başlamıştım da genç bir arkadaşım olan Burak’ı anlatmıştım. Bugün daha kötüsüyle başlayacağım çünkü dün 14 yaşında bir kız çocuğu öldü bu ülkede. Görmüşsünüzdür, farkındasınızdır. İsmi, Dicle Nur Selçuk. Hatay’da meyve paketliyormuş, kıyafeti takılmış çalışma yaptığı makineye ve hayatını kaybetmiş. İş kazasının saatini paylaşmak istiyorum sizlerle. Çocuklarınız vardır. Akşam 22.00’da olmuş bu olay. Akşam 22.00’da fabrikada çalışan 14 yaşındaki bir kız çocuğu iş cinayetinde ölmüş bu ülkede” sözlerini sarf etti. ‘İŞ CİNAYETİNDE GÜNDE 6 CAN GİDİYOR’ Kadıgil ayrıca, AKP’nin 20 yıllık iktidarı boyunca 30 bin 244 emekçinin iş cinayetinde hayatını kaybettiğini vurgulayarak “Rakamlardan çok bahsettiler. Bunlar böyle söylendiğinde anlaşılmıyor, sanki canlardan bahsetmiyoruz da istatistiki bilgilerden bahsediyoruz gibi sananlar olabiliyor. 30 bin 244 işçi, AKP döneminin bilançosu… Sayın Bakan geçen sene söylediğiniz bir şey canımı çok yakmıştı, yakmaya da devam ediyor! Hocasınız da siz bu konuda. Dediniz ki; ‘İş cinayetlerinin %98’i önlenebilir cinayetler’. Ve haklısınız, aradan bir sene geçti Sayın Bakan. 2021 yılında işlenen iş cinayeti sayısını veriyorum size; 2 bin 170. Ayda 180 can demek. Günde 6 can demek! Bu ülkede çalışma süresi 7 buçuk saat. Ne demek bu biliyor musunuz? Bu ülkede mesai yapılan her saat bir işçi öldürülüyor demek. Hepiniz bunun farkındasınız, sebeplerinin de farkındasınız. Ama önlemiyorsunuz, önleyemiyorsunuz. Bu tabloda önlemeniz mümkün değil” ifadelerini kullandı. ‘600 İŞ MÜFETTİŞİYLE BÜTÜN İŞ YERLERİNİ ANCAK 25 YILDA DENETLERSİNİZ’ İş cinayetlerinin önlenememesinin nedenlerinden birinin iş müfettişi sayısındaki azlık olduğuna dikkat çeken Kadıgil” Türkiye çapında, sağdan soldan sayıyoruz çıkarıyoruz 600 tane iş müfettişiniz var. İş yeri sayısına bakıyorum 2 milyon. Yani bugün karar verseniz ve deseniz yahu bu kadın haklı, bir hale yola çözelim bu işi. Bütün iş yerlerine bir denetim götürelim: 25 yılda bir sıra geliyor bir iş yerine. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Bu ülkede kim bu utançla yaşayabilir? Hepinize ayrı ayrı soruyorum. Ve müfettişleriniz artık resen denetim yapamıyor. Bir iş yerine gidiyor mesela, fare pisliği şikâyeti ile gitmiş. Oradaki makinada ayda 3 tane kol kopmuş, ona bakamıyor. Ayrıca teftiş yollanması gerekiyor, bunu da yapmıyorsunuz. Sayılarını arttıralım diyoruz yine onu da yapmıyorsunuz. Netice: bir sınıf kırımı yapılıyor bu ülkede!” dedi. ‘HEYETİNİZDEKİ KADIN SAYISI, KADIN İSTİHDAMINDAKİ YERİMİZİ ANLATIYOR’ TİP Sözcüsü son olarak kadın istihdamı üzerine değerlendirmelerde bulunarak “OECD ülkeleri içerinde sonuncuyuz. Rakamlara sinirlenmemek elde değil. Bu ülkede her yüz kadından sadece 18’i tam zamanlı çalışıyor. Sayın Bakan sadece dönün arkanıza bakın. Bugün buraya 36 bürokratınızla gelmişsiniz bunlardan sadece 4’ü kadın. Yani uzun uzun TÜİK şöyle diyor, bu böyle diyor demeye gerek yok. Etrafına bakan herkes kadınların bu ülkede çalışamadığını görüyor” şeklinde konuştu. KADIGİL, KREŞ TALEBİ İÇİN BİNLERCE İMZAYI BAKAN’A SUNDU Kadınların istihdama katılamaması önündeki en büyük engelin çocuk, yaşlı ve engelli bakımının kadının sırtına yüklenmesi olduğunu belirten Kadıgil, iş yerlerinin kreş açma yükümlülüğünü yerine getirmesi gerektiğini vurguladı. Bu konuda bir kanun teklifi de verdiğini hatırlatan Kadıgil, mevzuatta değişiklik gerektiğinin altını çizdi. Mevzuatta iş yerlerinin kreş açma zorunluluğu için öngörülen “150 ve üzeri kadın çalışan” ifadesinin “50 ve üzeri ebeveyn çalışan” olarak değiştirilmesi gerektiğini TİP Basın Bürosu belirtti. Kadıgil, TİP’li Kadınlar olarak, kreş kampanyası için topladıkları binlerce imzayı Bakan Bilgin’e sundu. ‘BİZ SİZDEN SADAKA İSTEMİYORUZ’ Kadıgil, konuşmasının sonunda şu ifadeleri kullandı: “Bu ülkede çocuk bakan kişilerin yüzde 94’ü kadın. Kadınlar evde ya ev işi yapmak ya da çocuk bakmak zorunda. İş yerlerinde olması gereken kreşler nerede? Sunumuzu inceliyorum burada sadece yarım sayfa bahsetmişsiniz. Ve bahsettiğinizde şöyle diyorsunuz; ‘10 bin kadına 100 euro verdik, şu kadar da bakıcı desteği verdik’. Bu ülkede en ucuz kreş 4 bin TL’den başlıyor. Bakıcı ücretleri 8 bin TL’den başlıyor. Kadınlar şu an fıtrat diye aile diye diye eve mahkûm edilmiş durumda. Biz sizden sadaka istemiyoruz. Siz çalışma bakanısınız. Bizim sizden istediğimiz şey çok net: Bizim bir mevzuatımız var, 150 ve üstü kadın çalıştırılan iş yerlerinde kreş açılması zorunludur. Peki neden açılmıyor bu kreşler? Kaç iş yerinde kreş var bu ülkede? Kaçını denetlediniz? Kaçına ceza yazdınız? Kaçına kreş açtırmayı başardınız? Gerçekten merak ediyorum. Kamu kurumlarını da bunun içine koyarak soruyorum. Çünkü bu şu an bizim en temel en problemli meselemiz.”

Necmi İnce

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0