Kemal Okuyan, sosyal medya platformunun X üzerinden yaptığı paylaşımda Yunanistan'ın katılımının, “İsrail'in İran'a yönelik saldırılarıyla İran'ın zayıflaması durumunda Türkiye'nin güçleneceği ve bunun Yunanistan için büyük bir tehdit oluşturacağı”; Türkiye'de ise Cumhur İttifakı bölgesinin “İran'dan sonra Türkiye'nin geleceği” yorumlarının daha çok vurgulanmaya başlandığını belirtti.
İki ülke de ABD ve İsrail ile yakın refaha dikkat eden Okuyan, dış politikanın ülkenin ve halkın değil, büyük sermayenin çıkarları üzerine kurulması durumunda, ilkeler yerine "yayılmacı ihtiraslar ve milliyetçi hezeyanların" "stratejik akıl" olarak pazarlanmasının, ülkelerin "kurtlar sofrasında" çaresizliğini ifade edeceğini ifade etti.
Türkiye'nin dış politikasının mutlaka ilkeler üzerine kurulu olması şartının çizen Okuyan, şovenizmle ve sırtını büyük güçlere dayanılarak savaş çığırtkanlığı yaparak "ülke dayanıklılığının" sağlanamayacağını vurguladı.
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan'ın paylaşımının tamamı şöyle:
Hükümeti İsrail saldırılarıyla İran zayıfsa Türkiye'nin çok güçleneceğini ve bunun Yunanistan için büyük tehdit şiddetini düşünüyormuş.
Cumhur İttifakı'nda ise İran'dan sonra sıranın Türkiye'nin geleceğine ilişkin kaygıları daha çok vurgulanmaya başlandı. Yandaş medyada “ah ah Erbakan Hoca şöyle dedi” diye dövünen gazeteciler var. Beklenen değil mi?
Yunanistan son yıllarda ABD ve İsrail ile işbirliğini akıl dışı bir ölçüde taşıdı. Sürekli silahlanan ülkenin kendi tarafı Amerikan rejimine geri döndü. Türkiye'de iktidar 2023'ten beri ABD'ye daha da yakınlaşıyor. AKP'nin Suriye politikası da malum!
Dış politikanız ülkenin ve halkın değil, büyük sermayenin çıkarları üzerinde kuruluş olursa olsun, ilkeler değil yaygıncı ihtiraslar ve milliyetçi hezeyanlar “stratejik akıllar” diye pazarlanırsa herkesin gücü oranında pay kaptığı kurtlar sofrasında böyle kalakalırsınız.
Türkiye'nin dış politikası ilkeler üzerine kurulmalıdır. içeriye girmeme ve karıştırmama bir ilkedir. Anlaşmalara ve parçalara bağlı kalmak bir ilkedir. Bağımsızlık ve egemenlik bir ilkedir. İyi komşuluk ilişkileri bir ilkedir. Savaşlara karşı olmak bir ilkedir. Haksızlıklara karşı durmak bir ilkedir.
Bütün bu ilkelerin toplumun çıkarlarını merkeze koyan, adaletli, özgürlükçi bir düzende hayata geçirilebilir. Halifeli, sultanlı paylaşımlar yaparak fetihçilik oynayanlar tarafından değil.
Aynısı Yunanistan ya da diğer ülkeler için de geçerlidir. Şovenizmle, sırtını büyük güçlere dayanıp savaş çığırtkanlığı yaparak “ülke güvenliği” sağlanamaz.
