Kadıköy Süreyya Operası önünde buluşarak "NATO Türkiye'den çıksın" pankartının arkasında yurttaşlar yürüyüş boyunca "Bu ülke bu halk satılık değil", "İşgalciler her zaman katılıyorlar", "İşgalci NATO'nun geçmişten defol", "Boyun eğme memlekete sahip çık", "Üslere el konsun NATO defolsun" sloganları attı.
Yürüyüşün ardından Kadıköy Rıhtım Meydanı'nda toplanan İstanbulluların sanatçısı Ender Yiğit, komünist şair Nâzım Hikmet'in "23 Sentlik Askere Dair" şiiriyle selamladı.
Ender Yiğit'in ardından TKP Merkez Komite üyesi Senem Doruk İnam, "NATO Türkiye'den çıksın, ABD üsleri bilinenn defolsun" diyen bireysel kişiye seslendi.
'Emperyalist güçler zamanı bombalarla geldi, savaşlarla yeniden yapılandırıyorlar'
Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgedeki yangının yerine döndüğünü belirten sözlerine Senem Doruk İnam, Türkiye'nin de tehdit altında olduğunu gösterdiğine şöyle devam etti:
Her geçen gün bu ateş daha da büyüyor. Bu alev daha da büyüyor. Bakmıyoruz hiç durmadan saldırıyorlar. Halkımızda, komşularımızda büyük bir tehdit altında. Karşımızda insanlığa savaş açmış emperyalist güçler var, kuvvetler var.
Filistin'de toplandı. Lübnan'da devam ettiler, Suriye'ye saldırdılar. Şimdi sıra İran'a geldi. Emperyalist güçler hiç durmadan ama hiç durmadan bölgemize saldırıyorlar. Ne Yapıyorlar? Amerika Birleşik Krallık resimleri, İsrail saati geldiğinde bombalarla, savaşlarla yeniden yapılandırıyorlar. Sınırları tekrar tekrar belirlemeye çalışıyorlar.
Büyük bir karanlık var. Büyük bir zorbalık var. Bakıyoruz televizyonlarda herkes konuşuyor. Diyorlar ki sıra ne zaman bize gelecek? Evet doğru bir soru. Sıra ne zaman bize gelecek? Haklı bir kaygı.
Ama şunu sormuyorlar. Bu savaşlara, bu bombardımana, bu karanlığa neden olan NATO, Amerika Birleşik resimlerinin ustaca ne işi olduğunu sormuyorlar. Bunu tartışmıyorlar.
Gündeme getirmiyorlar. Neden olay getiremiyorlar biliyor musunuz? Çünkü işlerine gelmiyor. Çünkü birileri çıkıyor diyor ki bu ülkelerde bu topraklarda NATO'nun varlığı bu ülkelerde ABD üslerinin olması bu güvencedir diyor.
NATO'nun olması güvenliğidir diyor. Bakın çok açık söylüyoruz. NATO'nun bu ülkelerdeki varlığını koruyanlara ABD üslerinin bu ülkelerinin güvenliğini deneyimleyenlere tek bir şey söylüyoruz. Hadi oradan. Güvenlikmiş. Bombayla, ölümlerle, işgalle, güvenlik mi olur? Bölgeyi yıktılar. İnsanları katlettiler. İnsanları açlıkla, yoksullukla, bombalarla yüz yüze bıraktılar.
Soruyoruz, böyle güvenlik mi olur? Böyle bir güvenlik politikası mı olur? Topraklarımızın tamamını Amerika Birleşik resimler'ne yayılanlar, hangi seçenekleri sunuyoruz."
'Ne zaman kalksak NATO'nun silahları ülkedeki devrimcilere geri döndü'
NATO'nun bir savaş örgütü olduğunu ifade eden TKP MK üyesi İnam, halkın Türkiye'yi tehdit eden NATO ve ABD üyelerinden kurtulması gerektiğini vurguladı:
"O nükleer bombalar, o nükleer silahların bu bölgedeki en yüksek noktadan hedef haline getirmiyor mu? O nedenle sözümüz çok net. NATO'nun Türkiye'den def olması gerekiyor. ABD üslerinin bu ülkelerin def olması gerekiyor. Nükleerlerini de yaygınlaştırsınlar.
Üslere el koymamız lazım ve NATO'yu bu ülkede mutlaka yapmamız gerekiyor. Neden mi? Çünkü biz NATO'nun ne anladığını düşündük. NATO bir savaş örgütüdür. NATO'nun bir terör örgütüdür.
NATO demek Amerika Birleşik resimleri demek. NATO demek emperyalizm demek. NATO demek bu ülkelerin patronlarına, zenginlerine yeni kapılar açmak demek.
NATO bu ülkenin bağımsızlığı, özgürlüğe zincir vurulması demek. NATO kimi savunur? NATO sömürücüleri savunur. NATO kim silah çeker? NATO emekçilere, zavallılara silah çekiyor.
Söyledik, sayıları de devam ediyor. Holdinglerin gücüdür NATO. O nedenle zenginlerin birleşimidir. O nedenle emperyalistlerin örgütüdür. Biz bu insanların emekçileri zayıfları NATO'dan ve ABD üzerinden gelişmişi her an ama onu tehdit eden nükleer silahlardan kurtulmak mümkündür.
Neden bilmiyorsun? Dedik ya NATO emperyalistlerin sömürücülerinin arıcıdır. parçaların düzenidir. Biz ne zaman bu ülkelerdeki özgürlükler için özgürlükler için ayrı ayrı kalksak ne zaman mücadeleyi yükselterek NATO'nun silahları bu ülkedeki devrimcilere geri döndü. Darbelerle, komplolarla engellemeye çalıştılar.
Emininiz ki bundan sonra da böyle olacak. Biz içeri girdiğimizde o ABD üsleri, o NATO’nun silahları bizim üzerimize doğrulacak. Buna izin vermek için mücadele etmek zorundayız."
'NATO'yu tartışmak zorundayız'
TKP Merkez Komite üyesi Senem Doruk İnam konuşmasına şöyle devam etti:
“NATO'yu tartışmak zorundayız. ABD üslerinin tarihinde ne aradığını tartışmak zorundayız. Gözünü kan bürümüş, savaş bürümüş, savaştan zenginleşmeye çalışanlara karşı ayakta durmak zorundayız.
Türkiye Komünist Partisinin farkındalığının. Neyin değiştiğinin iyi olması. O yüzden halkımızı dışarıya kaldırmaya çağırıyoruz.NATO'dan kurtulmak için içeriden kalkmanın sevgili dostlar. ABD üyelerinden kurtulmak için mücadele edin.
İsrail İran'a saldırdıktan sonra ikinci günde ateşkes ilan edilmedi mi? Savaş durdu diyorlar. Ne güzel silahlar susturur diyorlar. Bu çok ama çok büyük bir çalmaca. Neden bilmiyorsun? Ateşkesin ilan edildiği anlarda NATO üyesi ülkelerde silah yatırımlarını bölmek için anlaşmalar vardı.
Yani bir yandan ateşkesi imzalarken bir yandan nasıl daha fazla bomba üretiriz? Nasıl daha fazla silah üretiriz diye anlaştılar. Yani susmuyorlar, durmuyorlar.
Savaştan beslenmeye, kan gözünü bürümüş, saldırmaya devam ediyorlar. O nedenle bizim netliğimizi belirlememiz gerekiyor. Kim savaşı, kim NATO'nun karşısında, kim ABD üslerinin karşısında netleştirmemiz gerekiyor.”
'Nükleer silahların uzmanına karşı ayakta durabiliyor musunuz?'
Gördüğünüz televizyonlarda hatta mecliste herkes İsrail'den kaçmayan değil mi? Herkes savaşmadan değil mi? Şimdi Türkiye Komünist Partisi o İsrail karşıtlarına o savaş karşıtlarına hazırlanıyor. Ey arkadaşlar, ey meclistekiler, ey halka karşı sorumluluğu olduğunu ilan edenler. Siz NATO'ya karşı mısınız? NATO'nun bu ülkeye gitmesini istiyor musunuz? Yabancı askerlerin bu ülkelerdeki varlıklarını gösteriyorne ne diyorsunuz? Soruyoruz.
Nükleer silahların kişilerine karşı duruyor musunuz? Sormaya devam ediyor. Çünkü bize karşı yükümlülükleri var. Diyorlar ya biz burada halkı temsil ediyoruz. Halkın iradesini temsil ediyoruz. O zaman cevap verecekler.
NATO'ya karşılar mı? ABD üslerine karşılar mı? Nükleer silahlara karşılar mı? Cevap vermek zorundalar. Eğer ki cevap vermezse TKP'nin elleri yakalarında olacak. İkiyüzlülüğe, yalancılığa, hamasete izin vermeyeceğiz.
'Savaşlar zavallılara şehit, ölüm, açlık getirirken onlar kasalarını doldurmaya devam ediyorlar'
Orta Doğu yanıyor. Orta Doğu'yu kan yönlendiriyor, kan bürümüş bakış. Evet bizim gelişimimizin o operasyonun maalesef ama maalesef bir parçası. Dedik ya bir yangının yeri var. O ürünün yerinin tam ortasındayız.
Ve aynı zamanda yoksullukla, işsizlikle, ekonomik zorluklarla, açlıkla buruna yaşıyor bu özgür işçiler, emekçileri, emeklileri. Öyle bir ülkede ki yanı başımızda yabancı ülkelerde bomba atılıyor. Çok kötü ama bizim ülkemizde de 70 yaşında emekliler bu ülkelerde hayat vermiş, çalışmış, çabalamış emekliler inşaatlarda düşüp ölüyorlar.
Çünkü neden? Emekliler çalışmak zorunda. O emeklilerin eline ekmek götürebilmek için 70 yaşında çalışmak zorunda. Şimdi diyorsunuz ki bunun yerine NATO'yla ne kalınır? Bunun ABD ile ne kalanı var? Öyle bir tane yok ki. Biz burada yoksulluktan kırılırken savaşlar zavallılara şehitler, ölüm, açlık getirirken onları kasalarını doldurmaya devam ediyorlar.
Savaştan zenginleşiyorlar. Ölümden zenginleşiyorlar. Kandan zenginleşiyorlar. İşte o yüzden bu ülkenin emekçileri, emeklileri, zavallıları, bu gözleri kan bürümüş katilleri kovmak için çalışıyordu. olanları ayırmak zorundaydı.
'İnsanlığa savaş açanlara karşı bizim savaşımızı büyütmemizin zamanı geldi'
Ve durumu çözmek için de kovmak için, aralarında sıvışıyoruz. Bizim NATO'ya karşı mücadelemiz, ABD'ye karşı mücadelemiz ortadadır. Biz bu kavgayı bırakmayı iyi biliriz. Türkiye Komünist Partisi daha önce tam da burada Kadıköy'de İstanbul kapılarını NATO'ya kapatıyor diye yazılamalarını yaptı, çalıştı. Yine de piyasada. Daha güçlülerini dağıtıyorlar.
Bu mücadeleyi daha da büyüteceğiz. Ve evet herkesin bu mücadeleyi kuvvetlendirmesine, büyütünce büyüyor var.Sesleniyoruz, bu ülkenin aydınlarına, bu ülkenin farklılarına, bu ülkedeki gazetecilerine her gün iş yerlerine giden alın teri döken emekçilerine sesleniyoruz.
NATO karşıtlığını, NATO'nun bu ülkede nasıl bela olduğunu, ABD üslerinin başımıza ne belalar açıldığını anlatın sevgili dostlar. Büyütün, herkes bir kişiye daha anlatsın. Eğer ki bizim önlemimizi almazsak, eğer ki bizlerin mücadeleyi büyütmezsek, uğruna Orta Doğu'da yaşanan karanlık bizim başımıza gelecek.
Hazır olmamız lazım. Güçlü olmamız lazım. Mücadeleyi büyütmemiz lazım. Başka bakımımız yok. Yoksulların kaderini kendi eline almasına göre değişir. Bu memleket ölüm makinesi olan savaş çığırtkanlığı yapan NATO'nun değil, bu memleket işgali Amerika Birleşik resimleri'nin değil; bu memleket, bu ülke işbirlikçi AKP'nin değil, bu memleket bizim. Bu ülkenin emekçilerinin, aydınlarının bu ülke.
O yüzden gelin sahip çıkalım. Bugünün oranları, saati geldi. İnsanlığa savaş açanlara karşı bizim savaşımızı büyütmemizin zamanı geldi. Dedik ya, bu memleket bizim. Bu kavga da bizim. Hepinizi bu mücadeleyi güçlendirmeye davet ediyoruz."
https://x.com/tkpninsesi/durum/1939010187177726034?t=d7-npRIPeFSzByTrf3WkEA&s=19
https://x.com/tkpninsesi/durum/1939015195570933829?t=MJsVxhijT5VgHSnm-e_rJg&s=19
https://x.com/tkpninsesi/status/1939000942776537479?t=8bTxX0h5GA0gQzRwMJhcgQ&s=19