Trakya Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Gülşah Gedik, Edirne kırmızısının elde edildiği "rubia tinctorum" bitkisinden kozmetik ürünler tasarlandığını söyledi.

Gedik, Trakya Üniversitesi ev sahipliğinde Balkan Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Dermokozmetik Zirvesi"nde, "Edirne Kırmızısının Farmasötik Kullanımı" konulu sunum yaptı.

Edirne kırmızısının kent kültürüne yeniden kazandırılması için Trakya Üniversitesinin önemli çalışmalar gerçekleştirdiğini belirten Gedik, rengin yapımında kullanılan bitkiyi kozmetik alanda değerlendirdiklerini ifade etti.

Gedik, Edirne kırmızısına rengini veren "rubia tinctorum" bitkisinin antimikrobiyal, antibakteriyel ve antiinflamatuar özelliğe sahip olduğunu söyledi.

Bitkinin etkilerini incelediklerini ve çalışmalar yaptıklarını anlatan Gedik, şunları kaydetti:

"Derideki enfeksiyonlara karşı etkili olabilecek ve kozmetik trendinden ödün vermeyecek ürünler tasarlamak için çalışmalar yaptık. Doğal boya, antioksidan, canlandırıcı ve antiseptik özellikleri içeren renkli kozmetik ürün tasarımlarını gerçekleştirmeye çalıştık. Üniversitemiz 'Rengi Edirne' adıyla marka başvurusunda bulundu. Bu marka çatısı altında bu ürünleri geliştirmeye çalıştık. Makyaj temizleyici ve şampuan formülasyonları yaptık. Şampuan formülasyonlarında saçın koyu ve kırmızı tonlarını alizarinle zenginleştirmek ve saç derisini arındırmaya yardımcı olmak için geliştirdik. Aynı zamanda üniversitemizdeki ıhlamur ağaçlarını kullanarak bu şampuanın ıhlamur kokmasını istedik. Yüz yıkama jelini ise yüz kızarıklıklarını gidermek, cilt tonunu dengelemek, yüz derisini canlandırmak ve akneli ciltleri rahatlatmak için geliştirdik."

Gedik, dermokozmetik ürün alanında ise kaş-kirpik bakım serumu, dudak balmı, yüz bakım kremi ve peeling etkili vücut losyonu gibi ürünlerin tasarlandığını dile getirdi.

- Edirne kırmızısının öyküsü

Dünya tekstil sanayisinde önemli yere sahip Edirne kırmızısı, 15. yüzyılda şehirde kök boya olarak üretildi.

"Tuğla kırmızısının daha parlağı" olarak nitelenen rengi elde eden ve adına "Edirne kırmızısı" diyen iki boya ustası, formülünü bir süre sonra Fransa'ya götürerek rengin Avrupa'daki tekstil sanayisinde yaygınlaştırılmasını sağladı.

Fransa'da 1740'lı yıllarda üretildikten sonra "Rouge d'Adrinople (Edirne kırmızısı)" adıyla sektörde yer edinen renk, özellikle tekstil alanında kullanıldı.

Edirne'de tarihi yapıların süslemelerinde ve şehrin geleneksel el sanatlarında kullanılan renk, aradan geçen süreçte unutulmaya yüz tuttu.

Trakya Üniversitesi 2 yıl önce başlattığı akademik çalışmalarla, rengin doğduğu topraklarda yeniden gündeme gelmesini sağlamayı hedefliyor.