Görüşmelerde söz alan CHP Zonguldak Milletvekili TBMM Milli Savunma
Komisyonu üyesi Dr. Eylem Ertuğ ERTUĞRUL, “Hepimizin malumu olduğu
üzere TSK’nın temel işleyiş ilkesi, sıkı hiyerarşik yapı ve komuta birliği esasına
dayanır. Bu yapı, hem disiplinin sağlanması hem de ast-üst güven ilişkisinin
korunması açısından hayati öneme sahiptir. Bu nedenle, subayların terfi, disiplin
ve görevde kalma durumları, ilgili kanunlar çerçevesinde, bağlı oldukları
komuta kademesi tarafından değerlendirilmekteydi. Oysa söz konusu
düzenleme, bu yetkiyi komuta zincirinden alarak siyasi otoritenin doğrudan
tasarrufuna vermekte ve Silahlı Kuvvetlerin "kanun ordusu" kimliğini
zedelemektedir.” dedi.
“Düzenlemenin, Anayasa’nın 128. maddesiyle belirlenen kamu görevlilerine
dair temel ilkeleri de açıkça ihlal ettiğini belirten ERTUĞRUL, “Memurların ve
diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, özlük hakları
yalnızca kanunla belirlenebilir. Tek bir kişinin takdirine bırakılan ihraç yetkisi,
hukuki güvenlik ilkesini ortadan kaldırmakta, ordu personelini hukuki
denetimden uzak, keyfi kararlara açık bir konuma getirmektedir.
Kanun teklifine dair gerekçede, 15 Temmuz sonrası yaşanan personel eksikliği
ve "çeşitli nedenlerden söz edilmektedir. Ancak bu “çeşitli nedenler” nelerdir?
Bu muğlak ifade, akıllara şu soruları getirmektedir: Bu düzenlemeyle, Atatürkçü
subayların terfi ve komuta kademesine ulaşmalarının engellenmesi mi
hedeflenmektedir? Silahlı Kuvvetler içerisinde liyakate değil, siyasi eğilime ve
sadakate dayalı bir kadrolaşmanın önü mü açılmaktadır?” diye sordu.
“15 Temmuz sonrasında laik ve Atatürkçü kadrolara yeniden sarılan siyasi
iktidarın, bugün geldiği noktada cemaat ve tarikat yapılarına alan açmaya devam
etmesi, kaygılarımızı daha da derinleştirmektedir. Bu durumun TSK’nın
kurumsal bağımsızlığına ve demokratik hukuk devleti ilkelerine zarar verdiği
açıktır.” dedi.
ORDU SİYASETTEN UZAK KALMALIDIR!
“Unutulmamalıdır ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1909 yılında ordunun
siyasetten uzak durması gerektiğini açık bir şekilde ifade etmiştir. Bugün,
yapılmak istenen bu düzenlemeyle, TSK'nın siyasallaştırılması yönünde tehlikeli
bir adım atılmakta, ordu halkın ve Cumhuriyetin ordusu olmaktan çıkarılarak bir
kişinin kontrolüne bırakılmak istenmektedir.
Ayrıca, Komisyon görüşmelerinde dile getirilen “elastikiyet” ihtiyacı gerekçesi
de kabul edilemez. Anayasaya uygun şekilde Meclis devreye sokularak gerekli
düzenlemeler elbette yapılabilir. Olağanüstü durumlar bahanesiyle yasal denetim
mekanizmalarının devre dışı bırakılması, otoriterleşmenin önünü açar.” diye
belirten ERTUĞRUL, “Bir "Elastikiye sağlandı." dediler de yani bu kadar hızlı
reaksiyon almayı gerektirecek nasıl bir şey bekliyoruz? Ve de fazlalık oluşması
da o zaman biz personel ihtiyacını planlarken yanlış bir planlama mı yapıyoruz?
Neye göre fazlalık olacak? Şimdi şunu sormak istiyorum: Bakın, komutanım,
Sakarya Meydan Muharebesi'nde 350 subay kaybettik bir anda, şimdi bu kadar
yüksek sayıda bir subay kaybı mı planlıyoruz? Yani Allah korusun tabii de bir
meydan savaşı mı olacak? Yani neye göre bunu... "Bu kadar elastikiyet
sağlansın." dediniz yani böyle bir olay karşısında Meclis toparlanıp hemen buna
yönelik bir kanun çıkarılarak bir şey yapılamaz mı?” diye sordu.
Bu düzenleme, yalnızca hukuki bir sorun değil; aynı zamanda milli güvenlik
açısından da büyük bir tehdittir. Silahlı Kuvvetlerimiz, siyasi etkilerden uzak,
liyakat esaslı ve anayasal güvence altında bir yapıda kalmalıdır.” Dedi.