hepsibethepsibet güncel girişgüvenilir slot siteleri

Çalışanların yüzde 55'i ayakta kalabilmek için yapay zekaya ulaşabildi

ürkiye Yapay Zeka Platformu Eşbaşkanı Prof. Dr. Altan Çakır: "Türkiye'deki 31 milyon çalışanın yaklaşık 17 milyonu yapay zeka ve bununla yetinebilen işlerden doğrudan etkilenecek, ya daha iyi bir yere taşıyacaklar ya da gerileme kalacaklar" "Çalışanların yüzde 4'ü tamamen kaybedilecek şeklinde görünüyor. Bu, 800-900 bin insan denk geliyor" "Mesela hasta bakıcılığı gibi işlerde büyük bir kayıp beklenmiyorken büro asistanları, veri analistleri ve yazılım mühendisliği gibi işlerde önemli bir teknolojik değişimin olduğunun farkındayız"

Çalışanların yüzde 55'i ayakta kalabilmek için yapay zekaya ulaşabildi
banner98

Türkiye Yapay Zeka Üyesi Platformu Eşbaşkanı ve İstanbul Teknik Üniversitesi Veri Bilimi ve Analitiği Bölümü Öğretim Prof.

Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) ve Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) iş birliğiyle İzQ İnovasyon Merkezi'nde düzenlenen Yapay Zeka Zirvesi'nde bu teknolojilerde dünyada gelinen nokta ve Türkiye'nin yol haritaları tartışıldı.

Zirvede yapay zekanın Türkiye ekonomik etkilerine ilişkin olayların araştırma sonuçlarında Prof.

Çalışma sonucu yapay zekanın geniş bir kullanım alanı bulması halinde Türkiye'nin gayri safi kontrollü hasılasına 10 yıllık yüzde 5 katkı sağlayabileceğinin dile getirildiğini dile getiren Çakır, yapay zeka destekli otomasyonun yapısının ana hatlarıyla anlatıldığı kaydedildi.

Yapay zekanın kişilerina ilişkin verilerinin ayrıntılarını aktaran Çakır, şunları kaydetti:

"Türkiye'de 31 milyon çalışanın yaklaşık 17 milyonu yani yüzde 55'i yapay zeka ve bununla yetinebilen bütün işlerden doğrudan etkilenecekler. Etkilenmekten kastettiğimiz ya daha iyi bir yere taşıyacaklar ya da gerileyecekler. Bu da 30 ila 55 yaş arası bir grup. Yaptığımız işe göre yüzde 4'lük bir kısmını ayıracak durumda olacak. Bu, 800-900 bin denk geliyor. Türkiye'de ortalama ne kadar iş kayboluyor, kuruluyor diyen ortalama 1 milyona denk geliyor. Yani şu an zaten var olan hareketliliğiyle zaten çok risk teşkil edecek bir iş kaybı olmamalı.

Çalışanların yüzde 41'i yani yaklaşık 10 milyonluk kesiminin yakın zamanda doğrudan etkilenmeyecek kısmı. Mesela hasta bakıcılığı gibi işlerde büyük bir kayıp beklenirken büro asistanları, veri analistleri ve yazılım mühendisliği gibi işlerde önemli bir teknolojik değişimin olduğunu fark ediyoruz."

Türkiye'de 17 milyonluk sağlanan yapay zekadan destek almaması halinde işlerinin gerileyeceğini, bunun 6 milyonunun kadın, 11 milyonunun erkek olduğunu ifade eden Çakır, bu alanda yer alan insanların bir an önce yeni teknolojileri öğrenerek yeni tesislerin doğru şekilde dönüştürülmesinin sağlanması aktardı.

Yapay zeka destekli ekonomide, otomasyon nedeniyle kapanacak işlerin yerini alacak yeni işler sayesinde işletimde değişiklik yaşanmasının beklenmediğini ifade eden Çakır, geçiş işlemlerinin ilerleneceği, çalışanların yeni görevlere ayak uydurmalarına ve yeni becerilerin harcanmalarına zaman tanıyacağını tahmin ederek çalıştırdı.

- Gençlere 'uygulamaya uygun ağırlık verme' tavsiyesi

Türkiye'nin güçlü bir yapay zeka sistemi ortamına sahip olduğunu ancak oluşturulan atılımlar ve dijital altyapı yatırımlarını artırmasını dile getiren Çakır, gençlerin bu beceri yeteneklerini artırmanın kritik önemde olduğuna işaret etti.

Yapay zeka teknolojilerinin öğrenilmesinde konum boyutuna ağırlık dağılımı aktaran Çakır, başlıkları şöyle sürdürdü:

"Yapay zeka teknolojisi için net ifadeyle bir şey var; 50 yılda bir bu teknoloji bilimi belli bir olgunluğa ulaştı. Bundan sonra hep uygulamalarda bulunur. İş piyasası ya da uygulamalar. Gençlerin ya eğitimlerine devam edip olmadıkları yeni tekniklerle yeni bir faaliyetlerde taşımaları gerekir. Ya da iş vardır, depolananlar içerisinde 1-2 sene deneyimililer.

Üretimin 1-2 yıl içinde deneyimlenip sunulan ürünleri ortaya çıkardıktan sonra uygun bir şekilde bir girişim oluşturmaları bence yapılması gereken kısım. Türkiye'de bununla ilgili yaklaşık 450 tane yatırım fonu var. Aslında konumuz para değil gerçekten bu işe baş koyacak, zaman ayıracak, koşacak gençlerin bir araya gelmesi."

Prof. Dr. Çakır, Türkiye'de yapay zeka eğitimine odaklanan bölümlerin ilk mezunlarını bu yıl genişlediğini, son 2 yılda 50'ye yakın bölüm açıldığını, bunların da ilk mezunlarını 3 yıl içinde verilmesiyle ekosistemin canlanacağını aktardı.

Yapay zeka konusunda kentlerin de kendilerine ait ekipmanlarının varlığı işaretleyen Çakır, örneğin İstanbul'un finans ve iş dünyası, Ankara'nın savunması, İzmir'in ise sağlık teknolojileri ve lojistik gibi alanlarda yapay zeka stratejilerinin odaklanabilecekleri sözlerine odaklandığını ekledi.

- İzmir'de yapay zeka ekosistemi hazırlığı

EGİAD Başkanı Kaan Özhelvacı da Yapay Zeka konusunda Türkiye'nin geride lüks kalmasının bulunduğunu belirterek, "Gençler olarak İzmir'de bir Yapay Zeka ekosistemi üretimi potansiyelindeyiz. Burada Yapay Zeka Merkezi kurulumu çalışmamız devam ediyor. Akdeniz havzasında İzmir'in Yapay Zeka konusunda başı çekmesini hedefliyoruz." dedi.

ESİAD Başkanı Sibel Zorlu ise Yapay Zeka'nın Türk pazarlarına fırsat bakış açısını açtığını, bunu incelemek üzere incelemelere destek verdiğini belirtti, "İzmir'de ekosistem oluşumu konusunda bir vizyon var. Kamudan özel sektöre, üniversitelerden şirketlere kadar bu vizyonları görüyoruz. Bu adımların atıldığını görüyoruz." diye konuştu.

Necmi İnce

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0