Sevgili okurlarım.

Zaman zaman sizlere Fetöcüların yeniden örgütlenerek devlet kademelerine sızdığını görüyoruz.

Kimisi başka bir cemaat üyesi gibi kendini kamufle ederek,kimisi biz kandırırldık diyerek.

Hepsi yalan.

Daha düne kadar FETÖ nun toplantılarına öncülük eden bir basın derneği,bu gün medya ödüllerini Cumhurbaşkanına Fetö’cü gazetecilere verdiriyor.

Alın size Fetö’cülerin nasıl yeniden örgütlendikleri.

Diyanet İşleri Başkanı siyaset yapmayı bırakıp,bunlar ile mücadele versin.

Devlet Yurtları bu yıl yetersiz kalınca,yine bu yılda çocuklarımızı cemaat ve tarikatlar yurt sağlayarak beyinlerini yıkayacaklar.

Ktedi Yurtlar Kurumu bu yıl çok başarısız bir sınav verdi.

Galiba şu tespiti yapmakta yarar var, geçmişte Fetullah’la fingirdeşen ne kadar siyasetçi, gazeteci varsa bugün hemen hepsinin sesi daha gür çıkıyor ve adeta gırtlaklarını yırtarcasına hep bir ağızdan “Valla-billa biz yapmadık, bizi kandırdılar” diyerek nedamet şarkıları söylüyorlar.

Pişmanlık duyarak tövbe etmelerinde bir mahzur yok elbette, ama arkalarındaki kirliliği örtmek için bilerek ve isteyerek başkalarına çamur atmayı ahlakla ve vicdanla bağdaştırmak mümkün değildir.

Ama ne desek boş… 

Eğer bir hikayenin sonu gelmeye başlamışsa, ne yapsanız yapın fayda etmez ve vaziyeti kurtarmak için giriştiğiniz her umutsuz hamle negatif maliyetler üreterek size geri döner.

Mesela kendi dışınızdaki herkesi FETÖ’cülükle suçlarsınız ama en güzel Fetullah güzellemesini siz yaparsınız…

Muhalefeti toptan ‘terör destekçisi’ olarak ilan edersiniz, ama terör başının kardeşini TRT’de en güzel siz ağırlarsınız…

Adaleti, liyakati, şeffaflığı itibarsızlaştırmakta öncülük edersiniz, ama en güzel besmeleyi siz çekersiniz…

Düşüncelerini açıkça ifade edenlerden, eleştirenlerden, itiraz edenlerden hiç hazzetmezsiniz, ama en güzel özgürlük şarkısını siz söylersiniz…