Evlilik ve Çocuklarımızın Hakları

 Cenab-ı Hak evlenmeyi nikahı farz ve helal kılmıştır.

Nikaha Türkler İslamiyet'ten öncede çok değer vermişlerdir.

Osmanlı'da 150 binden fazla vakıf vardı.

Biriside evlendirme vakfıydı.

Kimsesizler, dullar, yetimler bu vakıf sayesinde hayatları kurtarılırdı.

Milletlerin temel taşı ailelerdir.

Bugün aile hayatımız büyük bir kırılma i.indedir.

Birlikte sohbet, iletişim, sevgi ve saygı, birlikte yemek, konuşmak birlikte namaz kılmak gibi ailenin mutluluğu için çok gerekli bu yaşantımız gün geçtikçe biraz daha zayıflamaktadır.

Benim tabirimle artık evlerimiz yemek yenilen bir lokanta, yatılan bir otel halini almıştır.

Sıcak samimi, mutlu ve uyumlu sevgi, saygı dolu bir aile içinde büyüyemeyen çocuklarımızdan istenilen şahsiyetlerin olmasını beklemek hayal olur.

Emek verilmeyen bir tarladan ürün beklemek gibi...

Şimdi evlenirken yapılan İslami olmayan hatalarımız; Büyük bir yük ve külfet içeren israf vardır.

Peygamberimiz nasıl evlendi kızı Fatima validemizi nasıl evlendirdi?

Çeyizi ve mehiri neydi?

Ecdadımız nasıl evlendiler?

Ev eşyaları ve çeyizleri nelerdi?

Külfetsiz zahmetsiz ve bilhassa borçsuz evlenmişlerdi.

Onun için tarih şahittir ki üç yüzyıl geçmiştir ki boşanma hadisesine rastlanmamıştır.

Osmanlının aile hayatında.

İşte yeryüzünün faziletli insanları bu ailelerde yetişmişlerdi.

Ailede ekonomik durumun müspet olması bugün için çok daha önemlidir.

Atalarımız (ekin olmazsa mal sahibi ve ortakçı birbirine düşer)demişlerdi.

Borç harç içersinde kurulan yuvalar uzun ömürlü olmuyor.

Gençler en güzel yıllarını borç ödemekle geçiriyorlar.

Göç gide gide düzelir demiş atalarımız.

Her iki taraf imkanları nispetinde israf etmeden birbirlerini ekonomik sıkıntıya sokmadan düğünlerini yapmaları İslam'a örfe en iyi yoldur.

Böyle olursa gençlerimiz daha huzurlu ve rahat evlenirler.

Böylece gayri meşru yolların önüne geçilmiş olur.

Bu hususta herkese büyük sorumluluklar düşmektedir.

Cenab-ı Hak; hayır işlerinde yarışınız buyurmuştur.

Böylelikle müminlerin en önemli özelliğinden bahsedilmiştir.

Bir toplumda ne kadar çok hayır işlenirse o kadar kötülükler halt edilmiş olur.

Hayır işleyin ki kurtulasınız.

Hz. Ömer (R.A) zamanında bir yangın çıkar. Yangını bir türlü söndüremezler. Hz Ömer oraya gelir ve onlara ''halka ekmek ve su dağıtınız'' buyurur.

Demek ki yapılan hayırlar şerleri def eder...

 

YORUM EKLE
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0