banner102

Almanya'daTürk Oyları Revaçta!

Almanya 22 Eylül'de sandık başına gidiyor. Seçimler yaklaştıkça Almanya’daki Türklerin seçimdeki tavrının nasıl olacağı merak ediliyor.

Almanya'daTürk Oyları Revaçta!
Almanya 22 Eylül'de sandık başına gidiyor. Seçimler yaklaştıkça Almanya’daki Türklerin seçimdeki tavrının nasıl olacağı merak ediliyor. Sivil toplum kuruluşları, seçimlere katılımın giderek düşmesi nedeniyle tek bir oyun bile sonucu değiştirebileceğine dikkat çekerek, vatandaşları mutlaka oy kullanmaya çağırıyor.

Almanya'da Federal Meclis, Bavyera ve Hessen seçimlerine sayılı günler kalırken, ülkedeki Türk seçmenin sandıktaki tercihini ne yönde kullanacağı merak ediliyor. Seçime katlımın giderek azaldığı ve geçen sene Aşağı-Saksonya’da olduğu gibi birçok seçimde bazen seçimlerin kaderini birkaç bin oyun belirlediği göz önünde bulundurulduğunda, Türk seçmenin oyu daha da önem arz ediyor. Zira ülkede sayısı 700 binin çok üzerinde olduğu hesaplanan Türk seçmen sayısının seçimlerin kaderini belirleyecek güçte olduğu görülüyor.

‘Türklerin beklentileri’ denildiğinde ise genelde çifte vatandaşlık, opsiyon modelinin kaldırılması, yerel seçim hakkı, İslam’ın resmi din olarak tanınması ve ayrımcılıkla mücadele gibi talepler dile getiriliyor. Berlin Türk Cemaati Başkanı Bekir Yılmaz, Türklerin artık Almanyalı olduğuna dikkat çekerek, “Biz bu ülkede yaşıyoruz. Tabii ki bizim için doğrudan bizimle ilgili politikalar önemli. Ama bu ülkenin ekonomi, sağlık, eğitim politikaları da bizim için önemli. Türk seçmenler oy verirken partilerin sadece kendileri ile ilgili tavırlarına bakmıyor, genel olarak ülkeyi ilgilendiren konulardaki tutumlarına da bakıyor. Bir işadamı için ekonomi politikası, vergi politikası gibi konular da önemli.” diyor. Bu bakımdan Türklerin hepsini temsil eden bir siyasi partiden bahsetmenin mümkün olmadığı ortada.

Münih Türk Konseyi yönetim kurulundan Nükhet Kıvran, “Seçmenlerin partilerin programlarına gözden geçirmeleri ve kendi sorunlarına en yakın çözümleri sunan partilere oylarını vermeleri gerekmektedir.” diyerek seçmenlerden şu ricada bulunuyor: “Irkçılığa ve İslam karşıtlığına karşı en iyi mücadeleyi verecek partilere oylarını versinler. Diğer önemli konu ise göçmen çocuklarının eğitimden eşit pay alacak sistemi hayata geçiren ve Türkçe ve diğer yabancı dillerin dil dersi olarak okutulmasını sağlayacak politikaları önemseyen partileri desteklesinler. Bölgelerindeki Türk milletvekili adaylarının söylemlerini ve programlarını iyi incelesinler ve kendi dertlerine çözümde en yakın olduklarını saptadıktan sonra oylarını versinler.”

“Siyasi partilerin seçim programına bakarak tercihimi yapıyorum.” diyen Berlinli Saliha Balkan, ancak bu vaatlerin çoğu yerine getirilmeyeceğinden emin olduğunu belirtiyor. Hakla ilişkiler, Eğitim ve Psikoloji bölümlerinden mezun Balkan, “2009'daki seçimlerde oyumu verdiğim parti hayal kırıklığına uğrattı. Bu seçimlerde başka partiye oyumu vereceğim.” diyor. Balkan, “Artık parti programlarındaki vaatlere inancım yok.” demesine rağmen genel seçimlere giderek muhakkak oy kullanacağını, vatandaşların reylerinin boşa gitmemesi için muhakkak sandık başına gitmeleri gerektiğini vurguluyor.

Augsburg Türk Dernekleri Çatı Kurulusu (DTA) Başkanı Mehmet Badal da her seçme hakkı olan Alman vatandaşı Türklerin seçime gitmelerini öneriyor. Badal, “50 seneyi aşkın bir süredir Almanya’da bulunan Türklerin oy kullanması, artık misafir işçi konumundan ve etiketinden kurtulmasının göstergesidir.” diyor ve siyasete ilgisi olanların da mutlaka kendi görüşlerine uygun bir partide siyasete katılmaları gerektiğini vurguluyor.

İLGİ BEKLİYORSAK SEÇİMLERE İLGİ GÖSTERMELİYİZ

Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) ise Almanya’daki Türkleri “Haydi Sandık Başına” diyerek seçimlere davet ediyor. UETD Genel Başkanı Süleyman Çelik, bir araştırmaya göre Alman vatandaşı Türklerin ancak yüzde 18′inin sandık başına gittiği tespit edildiğine dikkat çekerek, “İlgi bekliyorsak ilgi göstermeliyiz. Mağdur edebiyatı yapmak yerine sorunlarımıza çözüm için 22 Eylül’de sandığa giderek bizim de söyleyecek sözümüz var! demeliyiz.” ifadesini sözlerine ekliyor. UETD Bavyera Başkanı Abdullah Sarıaltın ise Türk seçmenler arasında büyük partilere tepki olarak küçük partilere oy veren; Türk adayların ismine değil, fikrine destek veren ve Hıristiyan partisinin iktidar olmaması için büyük partileri seçenlerden üç gruplaşma mevcut olduğunu savunuyor.

Türk seçmenin sandıkta tercihinin ne olacağı konusunda Dortmund’daki Futureorg Enstitüsü tarafından EndaX projesi kapsamında araştırma yapmıştı. World Media Group tarafından da desteklenen araştırmaya göre Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller Türkler arasında halen en fazla tercih edilen partiler konumunda. Araştırmada Türk oylarının partilere dağılımı ise şu şekilde çıkmıştı: SPD yüzde 42,9, Yeşiller yüzde 21,6, Angela Merkel liderliğindeki Hıristiyan Birlik yüzde 20,3, göçmenlerin kurduğu BİG Partisi yüzde 6,9, federal hükümetin küçük ortağı Hür Demokrat Parti yüzde 3,1 ve Sol Parti yüzde 1.
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

banner108

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0