Toplantıda konuşan Bursa Valisi Münir Karaloğlu: “Bu akşam birleşmek ve bütünleşmek için bir aradayız, bunu başarabilirsek hayırlı bir hizmet yapmış olacağız. Bildiğiniz gibi ülkemizde ve Bursa’da organize olan sanayi bölgelerimiz var, birde organizenin dışında sanayi alanları var.  Bağımsız olarak sanayi bölgesi yapılmış parseller var. Organize sanayi olması, hem sanayiciyi, hem de sanayiye hizmet sunan, kontrol eden, devlet mekanizmalarını son derece rahatlatmakta ve iki tarafında işini kolaylaştırmaktadır.

 Sanayi bakanlığımız bu ihtiyaca binaen organize sanayi bölgeleri yasasında ilave bir madde ile organize olmamış, fakat bir sanayi bölgesi haline gelmiş, bağımsız sanayi parselleri ile sanayi bölgesi haline gelmiş bölgelere ıslah OSB adı altında yeniden organize olma şansı verdi.  Baktığınız zaman Türkiye’de bundan en çok istifade eden ilin de doğal olarak Bursa olduğunu görüyoruz.

Bursa Türkiye’nin sanayi şehri, çok sayıda sanayi kuruluşumuz var.  Organize sanayi bölgeler dışında da sanayi alanları oluşmuş bir şehirdir. Dolayısıyla 8 bölge ıslah OSB olmak için müracaatta bulundu. Bu bölgelerin çalışmaları devam ediyor, bitenler var devam edenler var. 2 bölgemizde çok ciddi sorunlarımız vardı. Bunlardan bir tanesi çalı bölgesi, diğeri ise Kestel 2 bölgesi. Çalı bölgesinde anlayışta bir problemimiz var, oradaki sanayicilerle tam olarak aynı şeyi söyleyemiyoruz. Ama Kestel 2 bölgesinde sanayicilerle aynı şeyi söylüyoruz, ama yersizlik sorun var. Geldiğimiz son nokta da en pratik çözümün bu iki bölgeyi organize sanayi bölgesi ile oluşmuş sanayi bölgesini birleştirerek tek bir organize sanayiye dönüştürmek, böylelikle 2 sanayi bölgesi arasında kalmış belki hukuken tarım arazisi olarak gözükse de üzerinde molozların döküldüğü şu anda çok fazlada tarımın yapılmadığı bir alanı da, bu iki bölge için sosyal donatı alanı olarak vererek bu problemi kökünden çözmek.

SANAYİ RAHATLAYACAK

Organize olmak her şeyden önce sanayiciyi rahatlatıyor. Sanayicinin maliyetlerini aşağı çekiyor, sanayiciyi daha rekabet edebilir hale getiriyor. Bir bölgenin organizeye dönüşmesi her şeyden önce sanayiciye kazandırıyor, sonra devlet olarak bize kazandırıyor. Çünkü devlet kontrollerde rahat ediyor, atık suyunu organize sanayi bölgeleri toptan arıttığı, kullanma suyunu toptan çözdüğü, kontrol mekanizmasını daha iyi işlettiği için devlet olarak işimiz kolaylaşıyor. Burada her tarafın kazanacağı, kazan kazan formülü var. Dünya organize sanayi bölgelerine baktığınız zaman, bizim bütün organize sanayi bölgemiz Çin’deki bir tane organize sanayi bölgesini genişliği kadar yapmıyor. Biz burada küçük küçük sanayi bölgeleri ihtisas etmişiz. Bu birleşme belki de gelecekte, yolun karşısında ki diğer organize sanayiyi de kapsayacak, içine katacak. Bölgeyi ne kadar büyütürseniz maliyetleriniz o kadar aşağı düşecektir.

Bu birleşme ile alan büyüklüğü olarak 21 organize sanayi içinde 6. Büyüklük olarak ortaya çıkacak. Ben bunun çok hayırlı olduğunu düşünüyorum ve kamu tarafı olarak her türlüğü desteği vermeye biz hazırız. İsim konusunda da benim aklımdan Uludağ geçiyor.

Uludağ bu kentin ve Türkiye’nin ortak değeri, bu bölgenin isminin Uludağ Organize Sanayi Bölgesi olmasında fayda var. İnşallah birleşenlerin iradesi ile bunu en kısa sürede çözmek istiyoruz. Sizin karşılıklı iradeniz ki, bu akşam bir masaya oturmakta aslında söz kesmek gibi bir durum oluşturdu. Bunu söz yemeği gibi görüp bu iş olmuş diye bakıyoruz. Belki 2017 yılından sonra OSB olmayan bölgeler Avrupa Birliğine ihracat yapamaz hale gelecek. Bu duruma hiçbir sanayicimizin düşmesini arzu etmiyoruz.

Ben tekrar bu birleşme iradesini ortaya koyan hem Gürsu Organize sanayi bölgemize, hem organize olamayan ama sanayi bölgesi olan Kestel2 sanayici bölgelerimize çok teşekkür ediyorum. İnşallah bu birleşmeden hayırlı sonuç çıkacak diye temenni ediyorum” dedi.
Güncelleme Tarihi: 11 Mart 2014, 10:04