Haklı gerekçesi olamaz. Avukatlık mesleğinin faaliyet alanı, daha ziyade ihtilaflar, husumetler. Bu nedenle avukatlar daha sağlam tedbirlerle korunmalıdır” dedi.

Bursa Barosu, Cumhuriyet Haftası etkinlikleri kapsamında Ankara’ya çıkarma yaptı. Başkan Av. Gürkan Altun önderliğinde Anıtkabir’e giden yönetim kurulu ve bir grup avukat, Atatürk’ün manevi huzurunda saygı duruşunda bulundu. Bursa Barosu Heyeti, Çankaya Köşkü’nde Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, TBMM’de de iktidar ve muhalefet partisi milletvekilleriyle görüştü.

Bursa Barosu’na üye 30 avukat önce Anıtkabir ziyaretinde bulundu. 30 avukat katıldı. Cübbelerini Aslanlı yolun başında giyen Bursa Barosu Heyeti, mozoleye çelenk bıraktı, daha sonra da saygı duruşu yapıldı. Heyet, daha sonra Anıtkabir Müzesini gezdi.

Bursa Barosu Heyeti, Anıtkabir’den sonra Çankaya Köşkü’nde Başbakan Yardımcısı, Başbakan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu tarafından kabul edildi. Başkan Altun, Bursa Barosu’nun Cumhuriyet Haftası etkinliklerini özetledikten sonra, Avukat Ahmet Cem Fırat’ın uğradığı saldırı olayının ayrıntılarını anlattı. Ahmet Cem Fırat olayında planlama ve ikrar olduğunu iddia eden Altun, "Buna rağmen savcı tutuklama talep etmedi, hakim tutuklama kararı vermedi” diye konuştu.

Altun, başta ekonomik ve istihdam olmak üzere avukatların onlarca sorunu olduğunu, ancak güvenlik sorununun birinci sıraya geçtiğini belirtti.

"Şiddetin haklı sebebi olamaz"

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu da, Bursa Barosu üyeliğinden dolayı her zaman gurur duyduğunu belirterek, “Adalet Komisyonunda yaklaşık 6 yıl çalıştım. Adalet Bakanlığı’nın işlemleriyle yakinen ilgilenmiş bir arkadaşınız olarak, hem avukatlık mesleği hem de barolarla ilgili yaşanan bir takım sıkıntıların, taleplerin farkındayım. TBMM’de çok sayıda meslektaşımız var. Meslektaşlarımız için verdiğimiz mücadele, inşallah bundan sonraki süreçte daha ön açıcı, mesleklerini daha rahat icra edebilecekleri bir süreç olur” dedi.

Öncelikle avukatlık kanununun değişmesi gerektiğini ifade eden Çavuşoğlu, “Zaman zaman barolardan görüş alındığını biliyorum ama değişiklikle beraber sadece mesleki güvenceyi değil aynı zamanda sosyal ve ekonomik konuları da teminat altına alan hükümlerin dert edilmesi taraftarıyım. Tabii şiddet olayı sadece meslek bazında sorun değil. Hepimizin üzerinde mutabakat sağlayıp kınamamız gereken bir olay. Haklı gerekçesi olamaz. Avukatlık mesleğinin faaliyet alanı, daha ziyade ihtilaflar, husumetler. Bu nedenle avukatlar daha sağlam tedbirlerle korunmalıdır” dedi.