banner101

ARAŞTIRMACI-YAZAR AKKURT, NURİ DEMİRAĞ’I ANLATTI

Mimar Mühendisler Grubu (MMG) Bursa Şubesi, “Yerli Zihin, Milli Sanayi Sürecinde Bir Girişimci Örneği: Nuri Demirağ” sunumuyla Araştırmacı-Yazar H. Caner Akkurt’u misafir etti.

ARAŞTIRMACI-YAZAR AKKURT, NURİ DEMİRAĞ’I ANLATTI
 MÜSİAD Bursa Şubesi Dernek Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıda; MMG’nin önceki dönem
başkanlarından Avni Çebi, MMG Bursa Şubesi Başkanı Rasim Serim, MMG Yönetim Kurulu Üyeleri ve
çok sayıda üye hazır bulundu.
“Azmi ve dürüstlüğüyle dikkat çekiyordu”
Programın açılışında konuşan ve Nuri Demirağ’ın hayatından önemli kesitleri katılımcılarla paylaşan
Araştırmacı-Yazar H. Caner Akkurt, Nuri Demirağ’ın matematiksel zekasıyla fark yaratan bir şahsiyet
olduğuna dikkat çekti. Akkurt, Demirağ’ın bu yönünden ötürü 1911’de Maliye Bakanlığı’nda memurluğa
başladığını dile getirdi. Maliye Bakanlığı’nda memurluğa kabul edildikten sonra Demirağ’ın, Hasköy’de
Mal Müdür Yardımcısı olarak çalışmaya başladığını hatırlatan Akkurt, kendisinin azmi ve dürüst
çalışmalarından dolayı Maliye Müfettişliği’ne terfi edildiğini dile getirdi.
Demirağ’ın her zaman halkın ve garibanın yanında olduğunu hatırlatan Caner Akkurt, “Kendisiyle ilgili
anlatılanlar şu: Ne kadar girişimci bir ruh ve ne kadar vatansever olduğunu, halkın, garibanın yanında
olduğunu gösteriyor. Bölge büyük bir kıtlık yaşıyor. Bu kıtlıkta Ziraat Bankası’nın o dönemki
depolarında tahıllar var. Fakat halk ekmek pişirecek unu yok. Büyük bir risk alıyor ve orada halka
kendi yardımının öteside, maliyet fiyatına bu hangarlardaki tahılları dağıtıyor. Bununla bir soruşturma
geçiriyor ancak soruşturmada gerekçeli savunmasını yaptığı için yerinde ve doğru bir karar olduğu
kanaati çıkıyor. Kendisi bu manada kıvrak zekası fark edildiği için İstanbul’a tayin ediliyor; Maliye
Bakanlığı’nda 1911 yılında memurluğa başlıyor. Tabi Milli Mücadele’nin de başladığı dönemler olduğu
için kendisinin de İstanbul’a gelme isteği var. Yani mücadelesini, hayatını burada devam ettirmeyle
alakalı” diye konuştu.
Yarı fiyatını teklif edip ihaleyi aldı
Demiryollarının yerli müteahhitlere yaptırılmasıyla alakalı o dönemlerde bir yönerge çıktığını ve bu
yönergeyle birlikte Fransızların yarıda bıraktığı demiryolu inşaatının ihalesini aldığını anımsatan
Akkurt, “İlk demiryolu inşaatı Samsun-Sivas arası. Ondan sonra bu Diyarbakır’a kadar uzayacak.
Sonra farklı yerlere, farklı bölgelere yaptığı demiryolları var. Bu ihaleyi kazanıyor ve yabancı şirketlerin
vermiş olduğu fiyattan çok daha düşük bir fiyat vererek, neredeyse yüzde 50-60 daha düşük bir fiyat
vererek ihaleyi kazanıyor. Devlet Arşivi’nden ben Gazi Mustafa Kemal’in imzalamış olduğu o ihale
sonuç raporunu da belgeler bölümünde kitapta koydum, görebilirsiniz. Oldukça düşük bir fiyatla
memleket faydasını ve kendisinin işi çevirebileceğine inandığı için çok düşük bir fiyat verdiğini kendisi
söylüyor. Bu ihaleyi alıyor” dedi.
Demirağ’ın, çok başarılı bir demirağı kurduktan sonra aklına daha büyük girişimci fikirler geldiğini
belirten Akkurt, “Bu fikirlerin içerisinde 1931’de Amerika’ya giderek Los Angeles’teki Golden Gate’i
inceliyor. Burada köprünün yapımcılarıyla bir araya geliyor, onlara projeler çizdiriyor ve en nihayetinde
1933’te Mustafa Kemal’a Salih Bozok aracılığıyla bu projeyi ulaştırıyor. Projesi de şu: İstanbul’a bir
boğaz köprüsü yapmak 1934’te. Mustafa Kemal fikri çok beğeniyor ama bu hükümetin işi diyor, Nuri
Bey İnönü hükümetine götürsün diyor. Sadece bir aferinle kalıyor. Malumunuz o dönemde Çankaya ile
İnönü hükümetinin arası açık. Ciddi problemleri var. O yüzden de benim anladığım kadarıyla Gazi
Mustafa Kemal, çok da hükümetle yüz göz olup bu projeyi yapın demek istemiyor” şeklinde konuştu.
Ankara’ya sesini duyuramıyor
Nuri Demirağ’ın hayata geçirdiği yerli uçak projesiyle ilgili de konuşan Akkurt, şunları söyledi:
“Nuri Demirağ uçaklarının reddedilmesindeki asıl nedenlerden biri de sadece yerli girişime ya da yerli
sermayeye karşı çıkanlar değil küresel güçler de devreye giriyor. Bu süreç böyle kapanıyor. Defalarca
İsmet İnönü’ye yazmış olduğu mektuplar var. Bu mektupların hiçbirine cevap alamıyor ve kendisi diyor
ki, ‘eğer ben servetimi bu yolda harcamış olmasaydım, başka işadamları gibi İstanbul’da hanlar,
hamamlar alsaydım, bunları kiraya verseydim, yedi sülalemi geçindirecek kira gelirleri elde ederdim.

Ama milletim için harcadım bunları. Çünkü bu serveti ben milletim var olduğu için kazandım ve bu
servetimi milletime harcamak için bütün bunları yaptım’ diyor. Ama bir türlü Ankara’ya sesini
duyuramıyor.”
Programın sonunda konuşan MMG Bursa Şubesi Başkanı Rasim Serim de Akkurt’a ve programda
hazır bulunan Nuri Demirağ’ın torunu Bilge KUM’a teşekkür etti. Serim, Türkiye’de yerli ve milli bir
duruş sergileyen bir işadamının, bir mühendisin, bir girişimcinin olması bize örnek teşkil ediyor.
Özellikle yerli ve milli üretimin çok hassas ve önemli olduğu bugünlerde, böyle bir sembol ismi dinliyor
olmak çok önemli. MMG olarak yerli ve milli üretime ne kadar önem verdiğimizi gerçekleştirdiğimiz
programlarla gösteriyoruz” dedi.
Güncelleme Tarihi: 05 Mart 2018, 12:26
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

banner108

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0