banner102

Bahri Dede

 Evliyânın meşhurlarından. Edirne'de doğdu ve orada yetişti. Doğum târihi
bilinmemekte olup, 1566 (H.974) senesinde Bursa'da vefât etti. Kabri Bursa'daki
zâviyesinde olup, ziyâret mahallidir.
Edirne'de zamânının âlimlerinden ilim öğrenen Bahri Dede, tasavvufta İbrâhim
Edhem hazretlerinin yolunda yetişip kemâle ermiştir. Önce Kovacı Dede Dergâhında
insanları irşâd, doğru yolu anlatma ile vazîfelendirildi. Daha sonra Bursa'da Murâdiye
Dergâhında insanlara rehberlik etti. Sohbetleri çok tesirli ve duâsı makbul idi.
Bursa'da Hibe Halîfe ismiyle tanınmış bir kimse, Bahri Dede'yi çok üzmüştü. Allahü
teâlânın evliyâ bir kulu olan bu zâtı üzmesi sebebiyle âniden kulunç hastalığına yakalandı.
Bu hastalıktan kurtulmak için ne yaptıysa çâre bulamadı. Sonunda o evliyâ zâtı üzmesi
sebebiyle başına böyle bir sıkıntı geldiğini farketti. Bahri Dede'nin huzûruna gidip özür
diledi. Affetmesini ve duâsını istedi. Merhamet göstererek onu affetti. Sıhhate kavuşması
için de duâ etti. Hibe Halîfe daha huzûrundan ayrılmadan sıhhatine kavuştu.
Kânûnî Sultan Süleymân Zigetvar seferine çıkmadan önce hazırlıklarını tamamlayıp,
evliyâ kabirlerini ziyâret edip zafer kazanmak için duâ etti. Ayrıca hayatta olan evliyâ ve
ulemâdan da duâ istedi. Devrin meşhûr evliyâsı olan Bahri Dede'den de duâ istemişti.
Ayrıca fakirlere muhtaçlara dağıtır diye bir kese içinde bin flori altın hediye etti. Bahri
Dede bu hediyeyi kabul edip bir yere sakladı. Sonra savaşa kendisinin de katılacağını
söyledi. Ordunun hareket günü gelince o da orduyla yola çıktı. Böyle evliyâ bir zâtın
aralarında bulunması pâdişâh, komutanlar ve askerler için büyük bir ümit ve moral oldu.
Zigetvar Kalesi kuşatılıp peşpeşe iki taarruz yapılmasına rağmen kale fethedilemedi.
Ordunun içinde büyük bir mânevî destek olan Bahri Dede, kalenin fethedileceğini
müjdeledi ve zafer için çok duâ etti. Nihâyet üçüncü defâ büyük bir taarruz yapıldı. Bu
taarruz sırasında şiddetli yağmur yağdığı için arâzi çamur ve bataklık hâlini almıştı. Her
şeye rağmen Bahri Dede gibi evliyâ bir zâttan fetih müjdesi almışlardı. Bu sebeple büyük
bir azim içinde idiler. Yeniçeri bölükbaşısı abdest alıp vasiyetini yazdı. Merdivenlerle
kaleye tırmanıp mazgallardan birine humbara yerleştirip fitilini ateşledi. O anda düşmanın
hücûmuna uğrayan yeniçeri bölükbaşısı şehît düştü. Fakat ateşlediği humbara patlayıp
kalede büyük bir gedik açtı. Osmanlı askerleri bu gedikten dış kaleye, daha sonra da iç
kaleye girerek kaleyi fethetti. Ordu zafere ulaştı. Bu seferde pâdişâh hastalanıp vefât
etmişti. Ordu Bursa'ya döndükten sonra, Bahri Dede, sultanın kendine hediye ettiği bin
altını sakladığı yerden çıkarıp geri iâde etti. Kısa bir müddet sonra da vefât etti.
YORUM EKLE

banner103

banner108

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0