Akıl ve İslam

 Akıl kelimesinin bir çok tarif ve mansası vardır.

Akıl ; düşünmek, idrak etmek, fayda ve zararı bilmek, Cenab-ı Hakka bağlı kalmak olarak nitelendirilir.

Dini ve iştimayi vazifelerimizden bizi sorumlu tutan ve hayvanla insan arasındaki farkı belirleyen ilahi bir cevherdir, zihinsel güç ve faaliyetlerdir akıl.

      Nitekim ''Aklı olmayanının dini yoktur'' hadisi insanı din ve dünya işlerinde sorumlu kılan aklı selimi belirtmiştir.

Diğer bir hadiste de ''Bir kimsenin Müslüman olduğu size sevindirmesin aklının derecesini öğrenmedikçe'' denilmiştir.

Buradan da anlaşılıyor ki bugün akıllı, ferasetli bilgili şuurlu Müslümanlara ne kadar çok ihtiyacımız vardır.

''İnsanlar dünya ve ahrette akıllarına göre derece alacaklardır''.

Akıl Kuran-ı Kerim'de 49 yerde vurgulanmaktadır.

      ''Akıl etmiyor musunuz'', ''Düşünmüyor musunuz'', ''Akıl sahipleri ibret almıyor musunuz'' mealanen bu ayetler bizlere daima aklımızı kullanmamızı emretmektedir.

Cehenneme girenlerin son sözleri ise ''Keşke akıl etseydik de cehenneme girmeseydik''.

      Akıllı insan nefsini hesaba çeker ahreti için hazırlanır.

Bu hususta da içki ve benzeri maddeler az veya çok olsun aklı öldürdüğü düşünme melekesini zayıflattığı için haram kılınmıştır.

Bira gibi mayalı alkollerin beyin damarlarını tıkadığı tabi bir gerçektir.

Trafik kazaları aile faciaları, cinayetler, intiharlar her türlü fenalıklar alkolün insana aklını yitirmesiyle yaptırdığı şeytanı işlerdir.

İslam insanın dünya ve ahretine faydalı olanı emretmiş zararlı olanı da yasaklamıştır.

Aklın hoş görmediği ve akla uymayan hiç bir emir ve hüküm İslam'da yoktur.

YORUM EKLE
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0