banner102

Yüze vurur ifadesi ezdi geçti bitanesi

 Türkiye bir tarihi seçimi daha geride bıraktı…
Başta muhalefet olmak üzere tüm partilerin beklentileri büyüktü.
Haziran ayında gerçekleşen bir seçim ve akabinde bir türlü hükümetin kurulamaması sonucunda 1 Kasım için erken seçim kararı alınmıştı.
1 Kasım geldi çattı; oylar kullanıldı ve sonuçlar adeta ışık hızıyla açıklandı.
Haliyle bu hız! Sosyal medyada bir çok spekülasyonu da beraberinde getirdi.
Yok oylar çalındı, 
Yok ABD’den hacker (İnternet korsanı) getirildi. 
Yok AK Parti sonuçlarla oynadı
Gibi gibi…
Yıkılan umutlara, boş beklentilere kırılan kalplere b.oktan teselliler üretildi. 
‘Bırakın bu işleri’  tavsiyemizin bir karşılığının olmadığını bildiğimizden 
he yav he deyip geçiyoruz...
13 yıldır Oy verenlerin koyun olduğundan sandıkların değişmesine pusulaların çalınmasına kadar yapılmayan yakıştırma, söylenmeyen söz kalmadı.
Sonuç; 5’i genel, 3’ü yerel, 2’si referandum bir de cumhurbaşkanlığı seçimi olmak üzere adamlar 11-0 önde...
 Seçim akşamı ana muhalefet partisi 2 milletvekili almakla övünüyor, Türkiye haritasından silinen MHP ise hala komplo teorisi üretiyor...
Bu bahanelerle bakkaldan Albeni çikolatası bile alamazsınız...
Sadece bir sefer  bir kaç dakika bu başarısızlığın sebebini kendinizde arayın,
Biz nerde hata yaptık?
Biz neden bu oyları alamıyoruz?
Halk neden bizi tercih etmiyor?
Artık bırakmamız mı gerekiyor?
Bu soruları kendinize sorarak, matematik yapmadan, büyük logaritmalar, ebced hesapları yapmadan sadece vicdanınızla cevaplamaya çalışın...
Bunu yapamazsanız bir şey değişmeyecek, sonuç 12-0 olacak ve siz hakemi, taraftarı suçlamaya devam ederek 13. Mağlubiyete hazırlanacaksınız...
 Seçim geride kaldı, kalmalı da...
Çünkü 31 Ekim 2015’de ülkemizdeki mevcut sorunlar 2 Kasım’da kaldığı yerden devam ediyor.
Yukarıda AK Parti’ye karşı dillendirilen spekülasyonları yazdım ama sanmayın AK Parti seçmeni de sütten çıkmış ak kaşık...
Sosyal paylaşım sayfamdaki AK Partili arkadaşları da görmüyor değilim!
‘Koyduk mu’ diye yazan mı istersiniz, AK Parti’ye oy vermeyenleri ‘Gevur’ ilan edenini mi?
Bunlar çok gereksiz ve toplumu gerecek hareketler...
Birbirinin yüzüne bakan, karşılıklı iş yapan, eş dost ortamlarında bir araya gelen insanlarsınız...
Yapmayın!
Evet kazanan sevinsin yenilen üzülsün ama her ikisi de saygı sevgi ve ahlak çerçevesinde olsun.
Unutmayalım ki seçim bitti, biz yine komşuyuz, yine arkadaşız, yine aynı otobüse bineceğiz, aynı masada yemek yiyeceğiz, aynı kahvede çay içeceğiz, asıl başarı asıl büyüklük bunlara halel getirmemek...
Gelelim başarının anahtarına;
Ne olmuştu da AK Parti hazirandan bugüne oyunu yüzde 9 arttırdı?
Önce kötü tabloyu çizeyim...
1-Hazirandan kasıma ülkede terör yüzünden yaklaşık 500 kişi hayatını kaybetti.
2-Dolar, Avro ve altın uçtu gitti.
3-İşsizlik rakamları açıklandı rekorlar kırıldı
4-ülke tarihinin en kanlı terör saldırısı yaşandı. 
Peki bu olayların ışığında girilen seçimde AK Parti nasıl oldu da yüzde 49 alarak 316 vekil çıkardı?
Evet dile kolay 4 ayda yüzde 9 artış...
Ben söyleyeyim tamamen duygusal...
Duygusaldan kasıt para değil.
Davutoğlu kürsülere çıktı il il dolaştı ve başta teröre karşı çok dik bir duruş sergiledi. Milliyetçi kesimin yüreğini okşadı. 
Diyarbakır’da ‘Şehitler ölmez vatan bölünmez’ diye slogan attırdı. HDP hariç diğer partilerin gitmeye gerek duymadığı bölgede...
Öte yandan TSK’da tam bir ciddiyetle terörle mücadelesini sürdürdü. 
Alınan leşlerin haberleri yayıldı.
Çözüm sürecine çatışma haberlerinin sümen altı edilmesinin tersine öldürülme anlarına kadar medyalara servis edildi. 
Biz de ne dedik ‘Helal olsun’ teröristleri öldürüyorlar’ 
Ama unuttuk ki bundan önce çatışma haberi bile duyurulmazken, öldürülen PKKlılar için etkisiz hale getirildi denirken şimdi öldürüldü denmeye başladı. 
‘Barış elçisi’ nur yüzlü Abdullah Öcalan yeniden eli kanlı ya da bebek katili terör örgütü lideri Abdullah Öcalan oldu...
Çözüm süreci için buz dolabına kaldırıldı denildi, yani milliyetçi ve muhafazakar kesimin takdiri toplandı bile...
Türkiye’nin milliyetçi ve muhafazakar bir ülke olduğunu artık herkesin anlaması gerekiyor. Bu çok net!
Ee 13 yıldır yapılan yatırımlar da ortada. Ekonomide de öyle ya da böyle halkın cebine bir şey girmemesine rağmen çarklarda dönüyor muydu? Dönüyordu...
Gırtlağa kadar borca giren, 1200 TL’ye çalışırken, 3 bin TL’ye telefon alan, evi kira iken gidip altına kredi ile araba çeken, benzin koymak için kredi kartlarının limitini zorlayan halk ne yapar?
Bilmediği, başına ne geleceğini tahmin dahi edemediği partilere mi oy verecekti?
Eşeğin bilmediği ot karnını ağrıtır
İstikrar sürsün, borç büyüsün...
YORUM EKLE

banner103

banner108

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0