Allah’ü Teala’ya hamd,Resulü Muhammed sallalahu aleyhi ve selleme selavat ederiz.İnsan fıtratı gereği bir eşe,sıcak bir yuvaya muhtaçtır.Evliliğin mutlu bir şekilde devamı için eşler üzerine düşen görevleri çok iyi bilmeli ve yapmalıdırlar.Bu görevler konusunda bize en iyi örnek olan en iyi aile reisi efendimizidir.Bir hadiste şöyle buyurdu;”Ey gençler!Sizden gücü yetenler hemen evlensin,zira gözü harama bakmaktan en fazla evlilik korur,iffeti muhafaza eder.Buna gücü yetmeyenler oruç tutsunlar”.O hanımları bir şeyi yapmadığında kızmaz,hemen kendi kalkıp yapardı.Hanımlarının sorunlarına çözüm aramada acele ederdi.O ne dışarıda ne evde asla asık yüzle durmaz herkese güler yüzlü ve sevecen davranırdı.Akşamları ve müsait zamanlarında eşlerine ibretli hadiseleri anlatır,ilim öğretirdi.O eşlerine sevgisinin tarifini isteyen Aişe annemize “ipliğin düğümü gibi” buyurarak Bakara suresinin 187.ayetindeki “Onlar sizin için örtü,sizde onlar için örtüsünüz” beyanın tefsirini yapmıştı.Eşlerine Rabbinin emaneti olduğu için çok kıymet verirdi.Asla kalplerini kırmaz, kibar davranırdı.Gece namazı kendisine farz olduğu halde,gece namaza kalkarken eşlerinden izin alırdı.Onlarıda gece namazına davet ederdi.Eşleri ile şakalaşır,güzel sözlerle hitap ederdi.Eşlerine halka açık yerlerde dedikodu ve su- i zana sebep olacak hal ve hareketlerden sakınmalarını tavsiye ederdi. “Ey iman edenler!Kendinizi ve ailenizi yakıtı insan ve taşlar olan ateşten koruyun” anlamındaki Tahrim suresi 6.ayet geldikten sonra her sabah namazına giderken kızı Fatıma annemizin kapısını çalarak “Ey Muhammed ev halkı!Allah size rahmet etsin,namaz vakti geldi”(İbnul esir)diye seslenirdi.Cihada gidip büyük sevaplar kazanan erkekleri soran kadınlara, müjdesi şu şekildedir;”ev işi yaparken çektiğiniz sıkıntı,sizi Allah yolunda cihad edenlerin amellerinin seviyesine ulaştırır”(Heysemi).Bir müslümanın evlenmede ki niyeti Allah rızası olmalı,dinimiz İslamı en iyi şekilde beraberce yaşamak ve yaşayacak nesiller yetiştirmek olmalıdır.Yanlış bir karar bize sonsuz olan ahiretimizi dahi kaybettirebilir.Dinimiz bundan dolayıdır ki evlenilecek kişideki en önemli özelliğin dindar olmasını şart koşmaktadır.Günümüzde boşanmalar almış başını gidiyor.Neden acaba?Çünkü yukarıda efendimizin yaşamında ki örneklerden hiç biri yok bizim hayatımızda. Birçoğumuz helal süt emmiş mi emmemiş mi araştırmadan,kaşına gözüne hayran olup sadece evlenmiş olmak için evleniyoruz Dışarıdaki insanlara hoş davranır evde aslan kesiliriz.Kumanda,kanal yüzünden kavga ederiz.Bayanlar evde eşine süslenmiyor dışarı çıkarken süslendiği gibi.. Lükse düşkünlükten erkek borç batağından çıkamıyor,dünyasını da ahiretini de kaybediyor.Ve sonuçta olan çocuklara oluyor,yuva sıcaklığından uzaklaşıyorlar,dışlanıyorlar,toplumdan,akrabalardan kopuk bir hayatın içinde buluyorlar kendilerini.Sonrası da sigara ile başlayıp,alkol ve uyuşturucu ile devap eden berbat bir hayat.Bu konuda müftülüklerimiz ile belediye nikah memurlukları işbirliği yapmalı,evliliğe hazırlananlar çok detaylı eğitilmelidir.Bu günlerden ancak dinimizi yaşayarak kurtulabiliriz.Her derdimiz dünya olursa,kabiri,mahşeri,hesabı,sıratı ve sonsuz ahireti unutursak halimiz harap demektir.Rabbim cümlemizi affetsin ve tövbe-i nasuh nasip etsin.Kimsenin sıcak yuvası bozulmasın,günahsız çocuklar perişan olmasın inşaallah..
