YERELDE CUMHUR İTTİFAKI’NDA GERİ ADIM!

Geçtiğimiz haftalarda önemli bir yazı kaleme almıştım.

Köşe yazımın başlığında ''2020 yılında Cumhurbaşkanlığı Seçimi Olabilir''demiştim.

Yerel ve ulusal gazetelerde bile gündeme gelmeyen bu öngörümün, ne kadar doğru olduğunu bir kez daha görmüş olduk.

Aslında birileri görmüş oldu.

Bunu görenler arasında en önemli parti ise AK Parti oldu.

Ak Parti'de öncesinde, yerelde ittifakın bitmesini onaylayan bir karar almıştı.

Ama gelin görün ki evdeki hesap çarşıya uymadı.

MHP'nin oyları bu yerel seçimde de ülkenin geleceğini etkileyecek bir konumdaydı.

Tabi ki bu ittifakın tekrardan geri gelmesinde en önemli etkilerden biriside CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin Millet İttifakı’nı tekrardan gündeme getirmesiydi.

Bende, geçtiğimiz haftalarda yazdığım yazıda özellikle MHP'nin yerelde destek vermemesi ve AK Parti'nin yaptığı bazı hatalardan dolayı bu yerel seçimde AK Parti'nin ciddi oranda oy kaybı yaşayacağını yazmıştım.

Hatta şayet AK Parti başta İstanbul, Ankara ve Bursa gibi büyükşehirleri kaybederse, 2020 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi olacağını iddia etmiştim.

Çünkü olanlar sonrasında Hükümetin meşruiyeti tartışılacaktı.

İşte bu yazımın bir kısmını sizlerle paylaşıyorum...

Bu yerel seçimlere kadar ekonomik kriz büyüyerek devam ederse ne olur?

Vatandaş mutfağındaki sıkıntının bedelini kime ödetir?

AK Parti bu krizin bedelini yerel seçimlerde öder mi?

Bence ödeyebilir....

Hatta halkın istediği adayları, belediye başkanı adayı olarak göstermezse, ben ceketimi koyar yine seçimi alırım anlayışıyla adım atarsa, AK Parti’de sıkıntılar üst seviyeye çıkacaktır.

Bu sıkıntılara ilaveten birde halkın taleplerini yerine getirmezse, sandıkta ciddi bir ŞOK yaşayabilir.

Başta emeklilikte yaşa takılanlar ve kısmı af konusunda ki tavırlarından dolayı da AK Parti oy kaybedebilir.

İşte bu olası oy kayıplarının olmaması için Hükümet, bir an önce ekonomik sıkıntıları ve sorunları hemen çözmelidir.

Ayrıca esnaf ve KOBİ’ler içinde acilen piyasaya para sürmesi gerekmektedir.

Halkın taleplerini ve isteklerini en azami şekilde çözmelidir.

Yoksa iflas ve konkordata veren firmaların sayısı her geçen gün artacak, buna bağlı işten çıkarmalar olacak, bunun sonucunda da işsizlik oranları daha da artacaktır.

Benim sokakta, çarşıda ve pazarda gördüklerim maalesef bunlar.

Bu arada bu yazdığım senaryolardan biriside, şayet AK Parti özellikle bu yerel seçimde İstanbul ve Ankara'yı kaybederse, 2 yıl sonra yani 2020'de yeniden Cumhurbaşkanlığı seçiminin de gündeme geleceğini iletelim.

Ayrıca böyle bir durumda, diğer muhalefet partileri de, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin erkene alınmasını isteyeceklerdir.

Bu adım başta MHP'nin elini güçlendirecektir.

MHP yine kritik bir parti olarak karşımıza çıkacaktır.

Gerçi siyasi partilerin oylarının veya milletvekili sayılarının artması ülke için pekte önemli bir gelişme olmayabilir.

Özellikle piyasa şartlarını değerlendirdiğimiz zaman, siyasi kriz olayların artmasının, vatandaşlarımıza zarar olarak döneceğini de iletelim.

Ha birde Cumhurbaşkanlığı Seçimi neden 2020’de yapılır, diye yazdığımı merak edenlere hemen cevap vereyim.

Çünkü mevcut milletvekilleri, 2 yıl görev yaptıktan sonra tüm özlük haklarından faydalanma hakkını kazanıyorlar. Yoksa yeni seçilen hiç bir milletvekili 2 yıl görev yapmadan, yeniden seçim olsun diye hiç bir karara imza atmaz. Hatta Genel Başkanları kesin talimat verse bile!

Nede olsa çıkarlar dünyası işte....

İnşallah bu yazdığım senaryo önümüzdeki günlerde karşımıza çıkmaz.

Yoksa olan yine sade vatandaşlarımıza yani bize olacaktır.

Zaten çarşı, pazarda ve marketlerde A'dan, Z'ye her şeye zam gelmiş, halk isyan noktasındayken, ileride olacak siyasi krizlerin etkilerini düşünemiyorum bile.

Önemli olan ülkenin bekası ve birliğidir.

İşte bu gerekçelerin ışığında, AK Parti’de, ciddi sıkıntıların olacağını söylemiştim..

Yine söylemeye devam ediyorum....

Şayet AK Parti’ye İstanbul, Ankara ve İzmir'de MHP destek verse bile, bunun AK Parti’nin bu şehirleri kesin alacağı anlamına da gelmediğini iletmiş olayım.

Ekonominin sıkıştığı ve enflasyonun artığı bu dönemde, halkın ne zaman ne yapacağı belli değilken, bu seçimlerin çokta çantada keklik bir seçim olmadığı da unutulmamalı.

Hele hele bu ekonomik sıkıntıda, vatandaş mutfak ile imtihan oluyorken, bu yerel seçimde sandıkta AK Parti’ye beklenmedik bir cevap verme beklentisinde olan bazı kesimlerinde olduğunu hatırlatalım.

Yani olası 31 Mart 2019'daki seçimin sonuçlarında, AK Parti’nin bundan önceki seçimlerde aldığı oyların hepsini almasının çokta mümkün olamayacağını ve kayıpların ciddi seviyede olabileceğini iletelim.

Yani sonuçta AK Parti bu seçimlerde eski başarısını yakalamak istiyorsa;

-Belediye Başkan Adaylarını çok iyi belirlemeli,

-Parti teşkilatlarını eski ve yeni yöneticilerle birlikte çalıştırmalı,

-Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili sorunu çözmeli,

-Ceza indirimi yani Af konusunu hemen çözmeli,

-Ülke genelinde ekonomik gidişat noktasında zam yapılan tüm ürünlerin fiyatlarının geriye çekilmesi,

-Hükümetin yaptığı enerji zamlarının geri alınması,

-KOBİ'lerin acil nakit sıkıntılarını çözmesi,

-Faizlerin enflasyonla mücadelede istenilen oranlara gelmesi...

İşte bu ve bunun gibi konuları AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın acil çözmesi gerekmekte, yoksa bu yerel seçimlerde AK Parti’nin, halkın ciddi bir tokadını yiyebileceğini ileteyim.

En azından emareler bu noktada.

Yine en çok merak edilen konulardan birside MHP'nin destek vermediği il veya ilçelerde, AK Parti nasıl bir tablo ile karşı karşıya kalacak?

Bizim kamuoyundan aldığımız bilgilere göre, özellikle Ak Parti'den MHP 'ye bu seçimde ciddi oy geçişleri olacak.

Bakalım seçim sonuçlarında, bu yazdığımız konulardan hangisinde haklı olacağız.

Bekleyip göreceğiz.....

         BÜYÜKŞEHİRDE ALİNUR AKTAŞ İLE DEVAM!!!!!

AK Parti Bursa'da herkesin merakla beklediği Büyükşehir Belediye Başkan Adayı geçtiğimiz günlerde açıklandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Haliç Kongre ve Kültür Merkezinde açıkladığı 40 İl ve Büyükşehir başta olmak üzere tüm adaylar açıklandı. Bu kapsamda Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı olarak mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ile yola devam kararı çıktı.

Öncelikle bizlerde AK Parti'nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı olarak belirlenen Alinur Aktaş'a hayırlı olsun dileklerimizi iletiyoruz.

İsterseniz bu açıklama gelmeden önce neler yaşandığını iletelim.

Bundan 2 hafta önce, Anadolu Ajansı haberinde, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak, eski Bakan Faruk Çelik’in isminin öne çıktığı yazılmıştı. Sonrasında yine kulis haberleri olarak Bursa'da Büyükşehir Belediye Başkan Adayının eski Bakan veya Milletvekili olacağına kesin gözle bakılıyordu. Bunun üzerine eski Bakan Mehmet Müezzinoğlu ve eski Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin'in ismi gündeme bomba gibi düşmüştü.

Yine bu konuşulan adayların isimleri, adayların açıklanacağı günden 1-2 gün içinde gündeme gelmişti.

Bursa genelinde en çok konuşulan kişilerden birisi de eski Bakan Faruk Çelik oldu. Özellikle siyasette görev verilirse, Bursa'da devam ederim beyanatları olan Çelik'in, aday gösterildiği takdirde, çok rahat kazanılacağı söyleniyordu. Hatta partililer tarafında eski ve yeni partilileri kaynaştıran bir kişiye ihtiyaç duyulduğu ve bu kişinin de Çelik olduğu her yerde söyleniyordu.

Hatta bazı partililer tarafından, Bursa'nın bu kadar borcu varken, Ankara'dan 8 yıldır gerekli hizmetli alamayan Bursa'nın, ancak eski Bakan Faruk Çelik için şaha kalkacağı konuşuluyordu.

Ama beklenen olmadı mevcut Başkan Alinur Aktaş ile yola devam kararı alındı.

Bu karar sonrası Ak Parti'nin, Bursa'da işinin hiçte kolay olmadığını aktaralım. Tabi ki bu karar sonrasında başta eski Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu ve AK Parti Bursa İl Başkanı Ayhan Salman'ında bu seçimde ciddi sınav vereceklerini iletelim.

Sonuçta başarı onların başarısı, başarısızlık ise siyasilerin başarısızlığı olacaktır.

Yine bu yaşanan tabloda, başta AK Parti Bursa İl Başkanı Ayhan Salman ve eski  Bakan Hakan Çavuşoğlu'nun elinin güçlü olduğunu da söyleyebiliriz.

Siyaseten bu durum diğer ilçe belediye başkan adaylarının ve meclis üyelerinin belirlenmesinde de etkili olacaktır.

Görüntü bunu gösteriyor.

Gelelim AK Parti'nin Bursa'da neden zor bir sınava girdiğine....

Öncelikle şayet MHP Bursa'da Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday gösterirse, MHP’ye AK Parti’den bazı oyların gitme olasılığı yüksek.

Yine bir başka sıkıntı ise, CHP'nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak 4 dönemdir Başkanlık yapan Mustafa Bozbey'in isminin gündeme gelmesi.

Buna ilave olarak CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’de, Bursa'da bu ittifaka destek verirse, AK Parti için Bursa’da tehlike çanlarının çalacağını ileteyim.

Tabi ki yazdığımız konuların çoğunun iddia olduğunu da unutmamak gerek.

Biz olası durumları sizlere aktardık.

Tabi ki Ak Parti'nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Alinur Aktaş'ında bazı artıları var.Öncelikle tecrübeli ve genç bir belediye başkanı olduğunu iletelim. Bursa'yı 1 yıldır yönetse de, Bursa’nın sorunları bilen bir başkan profili çiziyor. Bakalım bu artılar Başkan Aktaş'ın, yeniden Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilmesine yetecek mi hep birlikte göreceğiz.

Ama sonuç itibari ile bu seçimde kıran kırana bir seçim izleyeceğimiz kesin.

Bakalım bu seçimin sonucunda kim kazanacak hep birlikte izleyeceğiz.

                                               MÜSLÜM BABA OLMAK!

Geçtiğimiz gün eşimle birlikte Müslüm Baba’yı izlemek için sinemaya gittim.

İyi ki de gitmişim...

Filmi merak edenler için hemen söyleyeyim, çok güzel bir film yapılmış.

Filme gidecek olanlar ayrıca yanında mendillerini de alsınlar derim.

Çok duygusal bir film....

Müslüm Gürses'in hayatını izleyince acılarla yoğrulmuş bir hayatı göreceksiniz.

Küçük yaşta öz babasından dayak yemesi,

Yine küçük yaşta babasının,annesini ve bebek yaşta ki kız kardeşini öldürmesi,

Yine hazin bir trafik kazası ile öldü diye morga kaldırılması ve sonrasında birisinin görmesi ile hayata yeniden bağlanması, gibi bir çok üzüntülü konuları ela alan bir filmi izleyeceksiniz.

Aslında Müslüm Gürses'in hayatını izlerken, Anadolu insanının gerçek yaşamını görmüş olacaksınız.

Şanlıurfa’dan zorunlu göçle Adana’ya ve oradan da, meşhur olmak için İstanbul’a giden bir gencin hikâyesini izleyeceksiniz.

Şarkılarını söylerken hissederek değil, yaşayarak söyleyen usta Müslüm Gürses karşınıza çıkacak.

2013 yılında hayatını kaybetse de, bizler onu damar şarkıların babası olarak anmaya devam edeceğiz.

Bu filmde benim izlenimlerinden biriside, hayatta meşhur olabilirsiniz ama mutlu olamazsanız.

Geçmişiniz sizi hiç bir zaman bırakmıyor.

Yine bu filmde bir başka mesaj ise, Muhterem Gürses ile evlenme kararı alan Müslüm Gürsen'in sevgisi için her şeyi yapması.

Kendisinden 20 yaş daha büyük olan birisiyle hiç tereddüt etmeden evlenen baba adam Müslüm Gürses’i göreceksiniz.

Bu kadar detay yeter....

Artık devamını, sinema da izlerseniz.

Benden söylemesi, giden pişman olmaz.

Hayatta önemli bir yere gelen herkesin bir hikâyesi var.

Bizlerde bunu izlemiş olduk.

Sıra sizde.

Selam  ve dua ile.....

YORUM EKLE
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0