Vali Karaloğlu kızmakta haklı...

 

Bu köşe yazımı yazmadan önce Bursa Valimiz Münir Karaloğlu'nun ismini Google’a yazarak karşıma ne çıkacağını merak ettim.

Sonrasında internette ilk ulusal gazete haberinde 'Validen şoke eden sözler; sizi buraya gömerim' manşeti karşıma çıktı.

Evet bu yaşanan olaylar Vali Karaloğlu'nun bir programı esnasında ansızın İznik’teki hastaneyi denetimi sırasında yaşanan bir olaydı.

Aslında Karaloğlu’nun Bursa için büyük bir şans olduğunu tekrarlamak istiyorum.

Bu yazıları yazarken babamın oğlu olmadığını ve sadece vicdanen gördüklerimi sizlerle aktardığımı hatırlatmak isterim…

Sakın ha bu yazdıklarında bir şeyler aramayın!

Ben sade bir vatandaşım...

Şayet valide olsa Bursa'da yanlış işler yapsa beni kimse o yanlışı yazmaktan alıkoyamaz.

Zaten benden rahatsız olanın beni şikayet edeceği bir üst makamım olmadığına göre (Gazetenin de imtiyaz sahibi isem) sadece beni savcılığa şikayet eder. O kadar...

Bursa Valimiz Münir Karaloğlu bundan 4-5 ay önce bir ilçede yaşadığımız bir olayı anlatacağım.

Bu olayda Vali Karaloğlu, ismini vermeyeceğim bir belediye başkanına kızdığına şahit oldum.

Nefsi için mi? Tabi ki hayır… Bursalı vatandaşlarımız için.

Evet Vali bir ilçede bir mahallenin sularının neden kesik olması ve benim niye haberim yok diyerek belediye başkanına sitemlerde bulundu.

Hatta belediye başkanına bu işi çözemiyorsan neden benden yardım istemiyorsun diye çattı…

Tabi ki bu davranışların Valinin nefsinden böyle bir tutum sergilendiğine inanmıyorum.

Tek nedeni; yaşadığı şehre hizmet etmek isteyen, devlet terbiyesiyle yetişmiş bir bürokrat olması aslında.

Gelelim İznik'te yaşanan hastane denetiminde yaşananlara…

''Vali Karaloğlu, haber vermeden gittiği İznik’te, yapımı devam eden devlet hastanesi inşaatını denetledi. Yapılan işçiliği beğenmeyen Karaloğlu, firmanın şantiye şefi Sinan Kızıltaş’a fırça atıp, "Burası bir hastane, önem vereceksin. 23 Haziran’a burası yetişecek. Hastaneyi o tarihte bitmiş göreceğim. Yoksa sizi buraya gömerim" dedi.


Ben sade bir vatandaş olarak kendi vergilerimle yapılmış bir hastanenin bu anlamda eksiklerini söylemesinden ve o eksiklerin yaptırmasından dolayı Valimiz Münir Karaloğlu'ya çok teşekkür ediyorum. Allah razı olsun...


Eskilerden gelen kötü bir deyimimiz var 'devlet deniz yemeyen keriz'' diye…

Birileri para kazanacak diye devletin paralarıyla sök bir daha yeniden yap mantığıyla nereye gidilebilir ki?

Tüyü bitmemiş yetimin, gariban parasını bu devletin Valisi savunmuşsa suç mu kardeşim!

Aslında bu yaşanan olayda sorulması gerek konu şu!

Bu yanlış olaylar devam ederken İznik Kaymakamı ne yapıyordu?

Yine bu olaylar cereyan ederken İznik İlçe Sağlık Müdürü ne yapıyordu?


Ben bu yaşanan olaylar karşısında aslında bu olayın Valiye kadar gelmeden neden çözülmediğini sormak istiyorum!

Yoksa bu işi alan müteahhittin arkasında birileri mi var? sorusu geliyor akıllara.

Hatta kanımca Valimizin, bu işin sorumlusu kimse, denetimi kim yapmamışsa onunla ilgili soruşturma başlatması gerektiğini düşünüyorum.

Ha bu arada Vali Karaloğlu'nu ancak tanımayan birisi kibirlidir der.

Hem ailesi ve kendisine o kadar mütevazi ki biz olsak o kadar olmayız herhalde.

Evet yaşayan olaylar böyle.

Bende bu konuda görüşlerimi sizlerle paylaştım.

Birde söylemeden geçemeyeceğim bir konu var.

Oda madem ülke genelinde atanmış bürokratları beğenmiyorsunuz o zaman yarı başkanlık veya başkanlık sistemini getirinde bizde rahatlayalım.

İstediğimiz valiyi seçeriz kardeşim.

Tabi ki isterseniz!


Öğrenci Ulcay, Rektör oldu!

Uludağ Üniversite'sinde geçtiğimiz aylarda bir değişim yaşandı.

Bu değişimde Uludağ Üniversitesinde 4 yıldır Rektörlük görevinin sürdüren Prof. Dr. Kamil Dilek hoca, görevini seçimlerde ikinci olan Prof. Dr Yusuf Ulcay’a devretti.

Bununla ilgili değişik yorumlar yapıldı.

Bu yorumlarda neden Rektörlük seçimlerinde ikinci olan hocaya verildi diye.

Aslında göreve gelen Rektör Prof. Dr Yusuf Ulcay hocaya kalsa seçimde yapılmaması lazım.

Evet geçen hafta Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Yusuf Ulcay hocamızı makamında ziyaret ettik ve özel bir röportaj gerçekleştirmiştik.

Rektör Ulcay hocayı bende Uludağ Üniversitesi mezunu ve sonrasında  Mimarlık-Mühendislik Fakültesi’nden çok yakinen tanıyorum.

Hatta aynı zamanda orada çalışma fırsatı da bulmuştum.

Kendisi Uludağ Üniversitesi’nden mezun olan ve bu aziz vatan için gecesini gündüzüne katan değerli bir bilim adamı aslında.

Kendi odasında her zaman kapısı açık ve geleni boş çevirmeyen bir hocadır.

Uludağ Üniversitesinde çok iyi projelere imza atacağını ve geride hoş bir seda bırakacağına inandığım özel kişilerden birisi…

Hani dedik ya Rektörlük seçimlerine karşı aslında dekanlık seçimlerine de karşı olduğunu öğrendim konuşmalarımızda.

Amerika’da ve Avrupa rektörleri ve dekanları nasıl bir heyet seçiyorsa Türkiye’de de öyle olması gerektiğini söyledi.


Kendisinin Rektör olduktan sonrada dekanların ataması için secim yapacak mısınız sorusuna ‘hayır’ demiş.

Ama bakın ne yapmış!

Hayırlı olsuna gelen yüzlerce hocayla tek tek randevu veremeyeceğinden zaman kaybı olmasın diye yoksa 1 yıl geçer demişti.

Fakültedeki hocaların hepsini bir anfide misafir etmiş ve sonrasından cebinden çıkardığı boş kağıtlara kimi dekan olarak görmek isterseniz sorusunun cevaplarını istemiş.

Düşünsenize hayırlı olsun ziyaretine Rektörün yanına gidiyorsunuz ama Rektör size ansızın kimi dekan olarak görmek istiyorsunuz sorusunu soruyor.

Evet Rektör Ulcay hoca 5 dekanı böyle seçtiğini söyledi.

Ama sonrasında ekledi tüm fakülteler bu seçimi öğrenince diğer seçimleri iptal etmiş hocamız.

Ya diğer Dekanları nasıl seçmiş diyebilirsiniz, hemen söyleyeyim… Telefonla hocaların görüşlerini alarak dekan atamaları yaptığını iletti.

Evet ilerleyen aylarda Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay hocanın projeleriyle ve görüşleriyle ilgili detayları sizlere yazmaya devam edeceğim.

Bizi izlemeye devam edin.

Allah’a emanet olun.

Saygılarımla…

YORUM EKLE
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0