"28 Şubat mağduru kadınlar olarak, bir ayrıcalık istemiyor, iltimas talebinde bulunmuyoruz ve sınava tabi tutulmayalım demiyoruz. Adil şartlar oluşturularak yapılacak her türlü sınava girmeye ve haklarımızı elde etmeye talibiz." diyen İlyas, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu konunun yasa veya yönetmeliklere yapılacak basit ilavelerle mümkün olduğu kanaatindeyiz. Kamu Denetçiliği Kurumu'nun, kurumlar arası koordineyi sağlayarak durumumuza çözüm üretecek, yol gösterecek, yönlendirme yapacak yetkileri olduğu için 20 Ocak 2017'de dernek olarak, Kamu Denetçiliği Kurumu'na başvurumuzu yaptık. Bu yetkiyi kullanarak şu anda yaşamaya devam ettiğimiz sorunlarımıza çözüm üretilmesi noktasında başta Kamu Başdenetçimiz Şeref Malkoç Bey olmak üzere, Kamu Denetçimiz Saadettin Kalkan Bey ve tüm personel özveri ve titizlikle bir çalışma yürüttüler. Nihayetinde yaklaşık bir hafta önce Kamu Başdenetçimiz Şeref Malkoç, başvurumuz neticesinde alınan tavsiye kararını derneğimize, Milli Eğitim Bakanlığı ve Devlet Personel Daire Başkanlığı'na bildirdi."

İlyas, 2011'de çıkan 6111 sayılı af kanunu ve beraberinde başörtüsü yasağının kalkmasıyla okullarına tekrar dönüp mezun olduklarını ancak maruz kaldıkları yasakçı tavırlar nedeniyle mezuniyetlerinin 15 yıl geciktiğine dikkati çekerek, "Haksızlığa uğrayıp okul kapıları önüne konulduğumuz zamanlarda, ihtiyaç durumu çok farklıydı. O zamanlar henüz öğrenciydik, büyük çoğunluğumuz bekardı. Ailevi ve sosyal sorumluluklarımız şimdi olduğu kadar ağır değildi. Bu günlerde hem durumlarımız hem eğitimin ve kamunun ihtiyaç durumları çok değişti. Her birimiz eş, anne ve gelin olarak ailevi sorumluluklar, komşu ve akraba olarak sosyal sorumluluklar taşıyan 40 yaş bandında insanlarız ve yeni mezun olan, 21-25 yaşında gençlerle yarışa girmeye mecbur bırakılmamızın adaletli bir durum olmadığı kanaatindeyiz." diye konuştu.

"28 Şubat mağduru kadınlar üzerine düşeni yapmaya hazır"

28 Şubat döneminde yaşadıkları acıların unutulmadığını vurgulayan İlyas, "Cumhurbaşkanımızın tabiriyle üniversite kapılarında ikna odalarında onurlarına dokunulan kızların yaraları elbette kapatılamayacak. Hıçkırıklarla dökülen gözyaşları elbette geri gelmeyecek. İtilen, kakılan, horlanan kız çocuklarının genç yaşta kırılan eğitim şevkleri elbette tamir edilemeyecek. Pencerenin kenarında okula giden işe giden arkadaşını seyreden kalbi ağrıyan kadınların iç çekmeleri elbette telafi edilemeyecek fakat 28 Şubat mağduru kadınlar, ülkesine yapılacak her türlü çalışmada üzerine düşeni yapmaya hazırdır." değerlendirmesinde bulundu.

Devletin kurumlarında bu konuda hassasiyet gösteren kadrolarının mevcut olduğunu ifade eden İlyas, şunları anlattı:

"Başörtüsü artık tüm kurumlarımızda serbest bu normalleşme sürecinde bizler de Kamu Denetçiliği'nin aldığı karar nezdinde yapılacak düzenlemelerle ülkemize hizmet etme şansımız olacak diye düşünüyoruz. Üyelerimizin büyük bir çoğunluğu eğitim fakültesi mezunu, bir kısmı da diğer fakülte mezunlarından oluşuyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nda ve Devlet Personel Başkanlığı'nda Kamu Denetçiliği'nin tavsiye kararından esinlenerek yapılacak düzenlemelerle bu sorunumuzu da aşacağımıza inanıyoruz. Bu konuda kamuoyunun desteğine ihtiyacımız var. Bizler bu ülkenin evlatlarıyız. Kendi ülkemizde yaşadığımız bu zulmün izlerinin silinmesi noktasında tüm toplumun üzerinde de bir sorumluluk olduğuna inanıyoruz. Bu konuda sivil toplum kuruluşlarının ve halkımızın gereken desteği esirgemeyeceğine inanıyoruz."

"Karar, haklı oluşumuzun kabulü noktasında önemli"

Emine İlyas, geçen sene problemin çözümü için 28 Şubat Öğrenci Derneği'ni kurarak çalışmalar yapmaya başladıklarını dile getirerek, "Bu konuda STK ve birçok siyasiyle birebir görüşmelerimiz oldu. En son, Kamu Başdenetçiliği'ne durumumuzu anlatan dilekçe ve dosya sunduk ve Malkoç'un başkanlığında bir çalıştay gerçekleştirdik." bilgisini paylaştı.

Çalıştaya Kamu Denetçisi Saadettin Kalkan, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Danışmanı Veysel Bektaş, Konya Milletvekili Leyla Şahin Usta ve ilgili bakanlıklardan temsilcilerle birlikte 28 Şubat Öğrenci Derneği yönetim kurulunun katıldığını anlatan İlyas, çalıştay neticesindeki tavsiye kararının açıklandığını işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bu tavsiye kararına göre, 'Kılık kıyafetleri sebebiyle disiplin cezası almaları neticesinde yüksek öğretim kurumlarından çıkarılan 5316 sayılı, 5806 sayılı ve 6111 sayılı af kanunlarıyla yüksek öğretim kurumlarının eğitim fakülteleri ile fen edebiyat fakültelerinden mezun olarak öğretmenlik mesleğini icra etmek isteyenler için Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda öngörülen taban puanının alınması kaydıyla, bir defaya mahsus olmak üzere, herhangi bir yaş veya kontenjan sınırlaması yapılmaksızın Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilan edeceği sözlü sınavlara katılma hakkının verilmesi hususunda gerekli düzenlemelerin yapılması için Milli Eğitim Bakanlığı'na tavsiyede bulunulmasına, yükseköğretim kurumlarının eğitim fakülteleriyle fen edebiyat fakülteleri dışındaki fakültelerinden mezun olanların ise Kamu Personeli Seçme Sınavı'na katılmış olmaları kaydıyla taban puan şartı aranmaksızın Devlet Personel Başkanlığı'nın uygun göreceği kurumlardaki kadrolar için yapılacak sözlü sınavlara katılma hakkının verilmesi yönünde düzenlemeler yapılması için Devlet Personel Başkanlığı'na tavsiyede bulunulmasına, tavsiye kararının başvurana Milli Eğitim Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığına ve bilgi edinilmesi için Başbakanlığa, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na, Maliye Bakanlığı'na ve Adalet Bakanlığı'na tebliğine 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu'nun 20. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Devlet Personel Başkanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığınca bu karar üzerine tesis edilecek işlemin otuz gün içinde kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna, Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisince karar verildi.' açıklaması yapıldı. Alınan bu karar bizi ümitlendirse de çizilen çerçevenin dışında kalan birçok arkadaşımız bulunmaktadır."

İlyas, bu kararın çıkmasının çok anlamlı ve önemli olduğunu vurgulayarak, "Karar, talepte haklı oluşumuzun kabulü noktasında çok önem arz etmektedir. Dileriz bu tavsiye kararı zikredilen bakanlıklarca kabul edilip hakların iadesine bir kapı aralar ve diğer mağduriyetlerin giderilmesinde bir zemin teşkil eder. Bizler kadim devletimizin bu konuda bizi yalnız bırakmayacağını yıllar önce yapılan hataların faturasını bize ödetmeyeceğini biliyor ve buna inanıyoruz. En kısa zamanda hayırlı haberlerle karşılaşmayı ümitle bekliyoruz." diye konuştu..