banner101

MEDICABIL’DE “AŞKIN GÖZÜ KÖR MÜ?” SUNUMU

– Özel Medicabil Hastanesi kurum içi faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor.

MEDICABIL’DE “AŞKIN GÖZÜ KÖR MÜ?” SUNUMU
 Psikiyatrist Uzm. Dr. Nilüfer Şengezer “AŞKIN GÖZÜ KÖR MÜ ?” konulu sunumunu Medicabil
çalışanlarıyla paylaştı. Özel Medicabil Hastanesi Konferans salonunda gerçekleşen sunuma yoğun bir
katılım sağlandı.
Psikiyatrist Uzm. Dr. Nilüfer Şengezer: İnsanların hayvanlar gibi ilkel içgüdüleri tarafından
yönetilmediğini, aksine daha sofistike dürtülere sahip olduğunu belirtti. Bu dürtüleri, insanlarda
cinselliğin yanı sıra ağızla ilgili tatminlerle ilişkili oral dürtüler, mülkiyet, maddiyat, güçle ilgili olan anal
dürtüler ve son olarak da skopik yani seyretme zevkiyle ilgili dürtüler olarak sıraladı. Dr.Şengezer
dürtünün bir amaçla, bir objeye iten bir güç anlamına geldiğini ve bu gücün de açgözlülüğümüzü
tatmin etmeye veya gerginliğimizi de azaltmaya yaradığını, ancak dünyadaki hiç bir şeyin bu dürtüyü
tam olarak sakinleştirmeye yetmediğini belirtti. Lacan’dan alıntı yaparak “İnsanın arzusu ötekinin
arzusudur " sözünü hatırlatan DR Şengezer, etrafımızdaki insanların sahip olduğu ve bizim sahip
olamadığımız şeylere, örneğin daha büyük bir arabaya veya daha güzel bir saate arzu duyduğumuzu
ifade etti.
DR. ŞENGEZER: AYRILIĞIN EN BÜYÜK İLACI ZAMANDIR
“Aşkın Gözü Kör Mü ?” adlı sunumunda ilişkilerde ayrılık konusuna da değinen Psikiyatrist Uzm. Dr.
Nilüfer Şengezer şunları aktardı, “ Ayrılık acısı hemen herkesin tattığı bir duygu. Evet, ayrılığın en
büyük ilacı zamandır. Ama ayrılanlar için saatler gün gibi geçmeye başlar. Kendinizi üzgün, boşlukta ve
amaçsız hissedersiniz. Birlikte geçirilen iyi zamanlar akıldan çıkmaz. Atlatmak kolay değildir. ABD 'de
yapılan bir araştırma boşanmanın acısının 18 aya kadar devam ettiğini, flörtünden ayrılanların 2
haftada normal hayatlarına döndüklerini tespit etmiş. Hissedilen acının zamanla azalması ise olağan
bir süreçtir. Eğer bu süre uzarsa acı aynı yas reaksiyonu gibi yaşanır. Ayrılmanın dinamiğine bakacak
olursak yine anne, baba ve çocuk ilişkisine dönmemiz gerekir. Bazen sevgili anne, baba yerine konur
ve ilişki bu ilişkiyle bağdaştırılır. Çocukluğunda ayrılma kaygısını yoğun yaşayanlar muhtemelen ileri
yaşlarda hayatından çıkan her ilişki de benzer durumu yaşarlar. İnsan kendine tahammül edebildiği
kadar güçlü değil midir zaten! Yalnızlığa katlanabilen, kendini seven, benlik organizasyonu güçlü
kişilerde toparlanma daha çabuk olur. Ayrılık terkedilme şeklindeyse bu sefer kişide suçluluk
duyguları ya da ben ne yaptım, ya da yapmadım ki benden uzaklaştı düşünceleri ortaya çıkar”
şeklinde konuştu.
Güncelleme Tarihi: 22 Şubat 2018, 11:33
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

banner108

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0