banner102

'Sokak hayvanları için tek çözüm popülasyon kontrolü'

Hayvan haklarına ilişkin dernek, sivil toplum kuruluşu, platform ve dayanışma grubu temsilcileri, TBMM Hayvan Haklarının Araştırılması Komisyonuna taleplerini ileterek, sokak hayvanlarının popülasyon kontrolüne dikkati çekti.

'Sokak hayvanları için tek çözüm popülasyon kontrolü'

TBMM (AA) - TBMM Hayvan Haklarının Araştırılması Komisyonu çalışmalarını sürdürüyor. Komisyon, konuyla ilgili dernek, sivil toplum kuruluşu, platform ve dayanışma grubu temsilcilerin de görüş ve önerilerini dinliyor.

Bu kapsamda komisyona bilgi veren Dayanışma Hayvan Hakları Federasyonu Onursal Başkanı Şebnem Aslan, "Mevcut sahipli hayvanların tamamı kısırlaştırılmalı, maddi olanağı olmayan hayvan sahipleri için de bir kısırlaştırma desteği verilmeli." dedi.

Bütün sahipli hayvanların çip takılarak kayıt altına alınması gerektiğini söyleyen Aslan, hayvanları sokağa terk edenlere en az 10 bin lira idari ceza verilmesini ve bunların bir daha hayvan sahibi olmaktan men edilmesini istedi.

Türkiye'de başta pet shoplarda olmak üzere evcil hayvan üretiminin durdurulmasını talep eden Aslan, "Bu yüzden popülasyon kontrol altına alınamıyor. Tek çözüm sokak hayvanlarının, kısır olarak mahallelerinde hayvanseverlerle gönüllü kuruluşlar tarafından belediyeyle eş güdümlü olarak yaşatılması. Önerilerimiz yapıldığında göreceksiniz popülasyon kontrol altına alınacak." değerlendirmelerinde bulundu.

Pittbull gibi yasaklı ırkların sahiplerinin sorumluluklarının artırılması gerektiğini ifade eden Aslan, "Bu konuda mahalle bazında eğitim verilmeli. Belediyeler gönüllü kuruluşlarla birlikte mahalle mahalle gezerek hayvana nasıl yaklaşılır, köpeğin ihtiyaçları nedir, hayvan sevgisi, hayvan hakları bunlara ilgili eğitim vermeli." diye konuştu.

Dayanışma Hayvan Hakları Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Timur Ugan, sokak hayvanları için tek çözümün popülasyon kontrolü olduğunu savundu.

Popülasyon kontrolünün doğru yöntem uygulandığında 1 yılda sağlanabileceğini savunan Ugan, "Bu sorun ilçelerde yapılacak küçük kısırlaştırma merkezleriyle çözülebilir. Bu merkezlerin maliyeti yaklaşık 300-400 bin lira arasında değişebilir. Bunu yaptırdığımız yerlerde başarılı olduk ve popülasyonu kontrol altına aldık." ifadelerini kullandı.

Hayvan Kurtarma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zekiye Taş Köklü, "Kısırlaştırma merkezleri ile tedavi merkezleri istiyoruz. Bunun için çevre temizlik vergilerinden bir fon ayrılabilir." dedi.

Köklü, devletin, özel sektörü de dahil ederek konuya çözüm üretmesi gerektiğini söyledi.

"Hapis cezası verilsin"

Hayvanlara Adalet Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Hülya Yalçın, televizyon yayınlarına değinerek "Bu filmde veya dizide hiçbir hayvana zarar verilmemiştir." ibaresinin yeterli olmadığını belirtti.

Yalçın, Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'da değişiklik yapılarak, hayvana karşı nefret uyandıran yayınlarda cezai müeyyide uygulanması talebinde bulundu.

Hayvanlara Adalet Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Melike Özdemir Ballı da hayvan öldürenlere, hayvanlara cinsel ya da fiziksel istismarda bulunanlara hapis cezası verilmesini isteyerek "Bu fiiller insana da hayvana da yönelse hapis cezası yaptırımına tabi tutulması gereken fiiller olduğunu özellikle düşünüyoruz." diye konuştu.

"Hayvanat bahçeleri kapatılmalı"

Yunuslara Özgürlük Platformu Temsilcisi Öykü Yağcı Tonay ise amaçlarının, yunus parklarının kapatılmasını, hayvanlı sirklerin ve her türlü hayvanlı gösterinin yasaklanmasını talep etti.

Son zamanlarda hayvanlı sirk ve gösterilerin en popülerinin "yunus gösteri ve terapi merkezleri" olduğunu dile getiren Tonay, bu merkezlerin, hayvanlar açısından ciddi sağlık sorunları doğurduğuna dikkati çekti.

Yunusların, saatte 60 kilometre yüzebilen, 500 metre derine dalabilen ve yalnızca zamanlarının yüzde 10-20'sini suyun yüzeyinde geçiren hayvanlar olduğunu anlatan Tonay, şunları kaydetti:

"Bu hayvanlar, esaret altında, bu tesislerde 2 metre derinlikte bir suya hapsolabiliyor. Sürekli küçücük bir havuzda dönüyor ki bu hayvanlı sirklerde çokça rastladığımız bir davranış biçimi var, davranışsal bozukluk geliştiriyor; volta atıyor, stres yoğunluğu çok yüksek oluyor ve psikolojik olarak da ciddi zarar görüyor. En önemlisi bu hayvanlar ne yazık ki doğada canlı balık avlayıp sürüleriyle gezebilirken doğal yaşam ortamlarından koparılıyor ve ömür boyu hapse mahkum ediliyor. Bunu aslında en kolay empatiyle anlayabiliriz. Ailenizden koparıldığınızı, ufacık bir alanda insanlara gösteri yaptığınızı, aç bırakıldığınızı ve zorla çalıştırıldığınızı düşünün."

Hayvan Hakları ve Etiği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Burak Özgüner ise hayvanat bahçelerinin kapatılması gerektiğini ifade etti.

Özgüner, yasal düzenleme yapılarak hayvanat bahçelerinin 6 ay içinde kurtarma merkezi şeklinde dizayn edilmesini istedi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

banner108

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0