Nasrettin hoca'nın mezarının kilidi

 Herkesin bildiği gibi Hoca Nasrettin’in mezarının her tarafı açıktır. Buna rağmen mezarın kapısında kocaman bir asma kilit vardır. Topluma her hareketi, her sözü ile yol gösteren hoca, mesajlarını hiciv tarzında vermiştir. Güldürürken düşündürmeyi sağlamayı amaçlamıştır. Toplumun yanlışlarını tespit ederek konuya dikkat çekmiştir.

         Hocanın torunları olan bizler de hocamıza rağmen, hocamıza malzeme olacak binlerce örneği sergilemeye devam etmekteyiz. Bu konuda dünya rekortmeni olabiliriz. Gözlemlerimden birkaç örneği sizlerle paylaşarak, hocamızın ruhunu şad edelim.

·       Geçen hafta içinde bir yakınım için Bursa’nın tanınmış büyük sağlık kuruluşlarından birine gittim. 5. katta acil çıkış merdivenine ulaşabilecek kapıyı aradım. Görünürde kapı yoktu. Sonra soruşturdum. Kapı bir poliklinik odasının içinde ve de önünde hasta muayene sedyesinin bulunmakta. Yani herhangi bir acil durumunda insanların kullanması mümkün değil.

·       Toplu yaşanılan birçok kuruluşta acil çıkış kapıları içe açılır şekilde. Kanunen ve mevzuatlar gereği “Toplu yaşanılan mekânların giriş ve çıkış kapıları mutlaka dış mekâna açılacak şekilde olmalıdır. Kapıların kesitleri ve adedi kullanıcı yüküne göre olmalıdır. Yani o mekânda bulunması muhtemel maksimum insan sayısına göre seçilmelidir.” Kamu ve özel kuruluşlar neden bu konuya dikkat etmezler anlamış değilim. Binanın projeden sonra ihalesi yapıldığında konu için özel not düşülmediğinden olsa gerek diyorum. Taahhüt firması ve de denetleyicilerin de bu konuda ilgisi, bilgisi de yok olunca bu manzara ile karşılaşıyoruz. Çünkü inşaatın ileriki aşamalarında bazı işler de taşeronlara devrediliyor. Evlere, konutlara kapı pencere yapan firmalarda da bu bilgi olmadığından aynı mantıkla içe açılan kapılar yapılıyor. Yetkililer bu konuya önem vermelidir. Proje, kontrol ve ruhsat aşamasında bu aksaklık giderilmelidir.

·       Yine birçok toplu yaşam alanlarında bulunan asansörler de sağlıksız ve güvensiz durumdadır. Asansörün koruyucu emniyet aksamları ya yok ya da eksik durumdadır. Birçoğunu periyodik bakımları da yetersiz ve yetkisiz firmalar tarafından yapıldığı bilinmektedir.

·       İşletmelerin bazılarında yangın söndürme dolabı var. Fakat su besleyen yangın hidrafor sistemi yok. Yani olası bir yangında, yeterli debi ve basınçta su bulunmayacaktır.

·       Bazı hastanelerin bodrum katlarında ya poliklinikler ya da laboratuarlar mevcut. Herhangi bir acil durumda bodrum katlarda bulunan hastalar ve de yakınları nasıl tahliye edileceklerdir? Çünkü acil çıkışlar düz zemine açılmalıdır. Bodrum katındaki insanların tahliyesi nasıl sağlanacaktır? Yangın esnasında çıkacak duman çıkış anında insanların sağlığını hayati bir şekilde etkileyecektir. Bu durum göz önüne alınırsa, işletme ruhsatları verilmemeliydi. Ya da bu durum sonradan oluşmuşsa,  denetimler sıklaştırılarak gerekli işlemler yapılmalıdır. Aksi takdirde toplu ölüm ve yaralanmalara şahit oluruz. Bursa’mız benzer acı olayları daha önce yaşadı. Ağır bedeller ödendi. Bir daha yaşamamak için daha sık kontrol mekanizması devreye girmelidir.

Bunun gibi birçok örnek sıralamak mümkün. Amacımız toplu yaşam alanlarındaki bu olumsuz durumlara dikkat çekmektir. Yetkili ve de ilgili birimleri uyararak gerekli çalışmaların başlamasına vesile olmak istiyoruz.

Nasrettin Hocanın göstermelik mezar kilidi gibi göstermelik ve mevzuat savma amaçlı uygulamalardan vazgeçelim. Yoksa hoca rahmetli bizimle dalga geçmeğe devam eder.

 

YORUM EKLE
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0