İznik Belediye Başkanı Osman SARGIN: İznik'i Dünya'ya Tanıtacağız

 İznik Belediye Başkanı Osman Sargın, göreve gelmelerinin ardından hayata geçirdikleri çalışmalar ile İznik'i turizmde dünyanın gözde mekanlarından biri haline getirmek için çalıştıklarını dile getirdi.
ManşetX Gazetesi'nin bu haftaki konuğu deneyimli siyasetçi İznik Belediye Başkanı Osman Sargın... Gazeteci Necmi İnce ile keyifli bir sohbete imza atan Başkan Osman Sargın, ilçesini tanıtırken, başta Bursalılar olmak üzere tüm insanlığın İznik'ten mahrum kalmaması gerektiğine vurgu yaptı. geçmişi 4500 yıl öncesine dayanan İznik'in dünyanın en önemli yeri olduğunu ve medeniyetin İznik'ten dünyaya yayıldığını ileri süren Sargın, "Bir insan İznik'i görmeden ölmemeli. İznik gölü, doğası, tarihi ve kültürel mirası ile mutlaka gezilip görülmesi, aynı zamanda iyi anlaşılması gereken bir yer..." dedi. 
Necmi İnce: Bursa’nın medeniyetler başkenti İznik deyince nasıl akla neler gelir anlatır mırsınız?

Osman Sargın: İznik sadece beş harf iki heceden oluşmuş bir kent değildir. İznik deyip de geçmeyin İznik'i anlat dediğiniz zaman aylarca size anlatmamız lazım. Çünkü buranın 4500 yıllık tarihi bir geçmişi var. Bunun aşağı  yukarı 3000 yılı resmen okunuyor. İznik böylesine önemli bir kent çünkü İznik tarihi incelediğimiz zaman milattan önceki dönemlerde başkentlik yapmış. O dönemde Altınşehir unvanını almış. Akabinde Roma dönemi başlamış... Roma, Doğu-Batı Roma olarak ikiye ayrılınca Batı Roma İmparatorluğu'nun başkentliğini yapmış. Akabinde Selçuklular  1071 de Malazgirt Savaşı'ndan sonra İznik'i 1075 yılında fethedip ilk Anadolu'daki Türk başkenti oluyor. Bir zaman sonra yeniden Bizanslıların eline geçen İznik Orhangazi döneminde yeniden Türk topraklarına katılıyor. Ben şunu iddia ediyorum. Tüm dünyaya medeniyet İznik'ten yayılmıştır. İznik’te eğitim temelleri atılıyor ve medreseler kuruluyor. İznik'te 13 tane medrese olduğu var sayılıyor. Şu anda 2 tanesi belli ama diğerlerinin de çalışmaları devam ediyor. İznik Süleyman Paşa Medresesi'nde ilk dekanı bugün ki tabiriyle ve burada yetişmiş alimlerde dünyanın her tarafına yayılıyor ve medeniyeti dünyanın dört bir yanına yaymak için çaba sarf ediyor. İşte onun için diyorum ki İznik yoksa medeniyette yok. Medeniyetlerin merkezi İznik.

N.İ: İlçe olarak ne kadar nüfusunuz var. Geçim kaynakları öne çıkan değerleri neler?

O.S.:  Nüfusumuz 43 bin dolayında... İznik küçük şirin bir yer. Nüfusun az olması İznik'te sanayi kuruluşuna izin vermememizden kaynaklanıyor. Bir kere İznik'in tarihini doğasın bozmamamız lazım. Bu cazibesini yitirmememiz lazım. Bundan dolayı sanayi kuruluşlarına biz müsaade etmiyoruz. Çünkü İznik tarihi ile doğası ile çok farklı bir yer. İznik Allah'ın özenerek yarattığı bir yer. Hemen batıya bakıyorsunuz devasa bir göl, batıya bakıyorsunuz doğa cenneti olan dağlarımız ormanlarımız yeşilliklerimiz... Yani aklınıza ne geliyorsa hepsi var. Burada 9 ay hasat yapılır. Böyle bir memleket böyle bir belde Türkiye’de ve de dünyada yeryüzünde rastlama şansınız yok. Yani ister göl turizmi yapın ister doğa  yada macera, hepsi bizde mevcut. Hedeflerimiz var. Bunların bazıları; İznik'i turizmde büyütmek, UNESCO'ya girebilmek, güzel ilçemizi dünyanın merkezi haline getirmek... Bunlar başlıca hedeflerimiz. 

N.İ.: Tabi ki de İznik denince akla gelen ilk şey çini oluyor. Çini ile ilgili ilçede nasıl çalışmalar var bize bahseder misiniz?

O.S.: Çini denince İznik, İznik denince çini akla geliyor. İznik çinisi 13. Yüz yılarla 17. Yüz yılar arasında altın çağını yaşamış. Dünyanın dört bir yanı İznik çinisi ile süslenmiş. Bütün saraylar İznik çinisiyle süslenmiş. İznik çinisinin çok önemli bir özelliği var. Bu çini oksijen üretiyor. İnsana ruhen ve manen huzur veriyor.  Biz çini üretiyoruz kardeşim yani bazı iller ve ilçelerde üretilebiliyor belki ama ben diyorum ki iyi bir çini İznik'te üretilir. Bununda göz nuru var el emeği var. Bugün Türkiye'nin dört bir yanı olduğu gibi dünyanın dört bir yanında çok önemli merkezler çinilerle artık süsleniyor. Geçen Fransa'ya gittim aynı şeyi gördüm. Daha önce İspanya’ya gittim aynı şeyi gördüm. Almanya'ya gittiğiniz zaman aynı şeyleri görüyorsunuz. Çünkü artık İznik çinisi girmeyen bir eserde eser mahiyeti olmuyor bitti. 
N.İ: İznik'in tanıtım noktasında sıkıntıları mı var? Yani sizin tanıtım için çabalarınız ortada. Geçmişte ne gibi hatalar yapıldı?
 O.S: Sevda meselesi aşık olmak var, aşık olmak var. Ben şu yaşadığım coğrafyada çarıkla geldim Allah'a şükürler olsun ne diyorum 30 yıl devletin en üst makamlarında görev yapmak naip oldu. Allah bana böyle fırsatlar sundu ve ben artık bu şehre vefa borcumu ödemem lazım onun için gece demeden gündüz demeden çalışarak bu şehri hak ettiği yere getirmem lazım. Bu yüzden ilk olarak 2 Mart Fetih Şenlikleri projesini hayata geçirdik. Tekrar davet ediyoruz tüm Türkiye’yi ayrıca 19,20,21 ve 22 mayısta yine 2.sini düzenlediğimiz çini festivalimiz var.  Geçen dönem ilkini yaptığımızda dışarıdan gelen yabancılarda oldu. Ama bu sene artık biraz daha tecrübeli biraz daha destekli geniş katılımlı olacağı için 4 günlük yapacağız. Bu sene ve burada çininin serüveni de işlenmiş olacak. Yani ham maddesinden tutunda ateşte açan çiçeklere varıncaya kadar fırınlanmaya kadar her şey sunumlu olarak gösterilecek. Allah nasip ederse eğer o günlerde Türkiye'de üzücü haberler olmazsa gece etkinlikleri festival şeklinde düzenlenmiş olacak. Çünkü ne diyorum İznik denince Çini, Çini denince İznik akla geliyor. 

N.İ: Göl içinde bir bazilika ortaya çıktı. Bununla ilgili çalışmalar hangi aşamada?

O.S: Şimdi öncelikle bu bazilika ile ilgili turizm bakanlığı ile Büyükşehir arasında anlaşma sağlandı. Şu anda oradaki tüm çalışmaları büyükşehir marifeti ile yürütüyoruz. Turizm Bakanlığı'nın kontrolünde Büyükşehir tarafından şuanda alan temizleme çalışmaları  su altında yapılıyor.  Orada 3 tane değişik bir proje var. Artık temizleme işlemleri bittikten sonra arkeologların vermiş olacağı karar doğrultusunda orası insanların hizmetine sunulmuş olacak. Ya sualtında kalacak akvaryumun içersine alınıp su altında üsten gezilip ziyaret edilecek. Veya su içersine kanallar yapılarak o kanalların etrafında çevrilecek veya bozulmama imkanı olursa etrafı cam duvarlarla çevrilip içersi su boşalacak. Ama bu en son ihtimal ve olmayacak bir ihtimal. Çünkü yani 329 veya o aralarda yapılan bir bazilika birden bire suyundan boşaltırsanız har tahrip olur endişesiyle muhtemelen yine akvaryum içersine alınacak. Çünkü bazilika çok önemli biliyorsunuz Roma döneminde Hıristiyanlık resmi bir din değildi. Bizans döneminde resmi din olunca roma döneminde buraya Hıristiyanlık dinini tebliğ etmek için gelen bir aziz orada şehit ediliyor. Onun anısına yaptırılan bir bazilika ve herhalde daha sonra zamanlarda depremlerde suyun altında kalmış göçmüş olduğu gibi çöktüğü söylenen bir bazilika tabi bu temizleme çalışmalarından sonra ortaya çıkacak. Bu alanda çok önemli bir yer yani buda bize nasip oldu böyle bir şey yani yıllardır var olan bir şey belki işte 1700 yıldan beri var olan bir şey bugün ortaya çıktı. İnşallah bizde onu ayağa kaldırmak için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. 

N.İ: Turizm noktasında size kimler destek veriyor? Merkezi hükümetin turizm için katkısı oluyor mu?

O.S:  Ankara’ya gittiğimde   ilk görüşme yaptığım kişi sayın başbakanımızdı. Ben başbakanımızı festival için davete  gitmiştim fakat başbakanımız 2 martta yurt dışında olacağından  dolayı buraya katılamadı ama  başbakanımız bana ifade etmiş olduğu bir şey var.  İznik benim için çok önemli , İznik’e sahip çıkın, İznik ile ilgili yapılması gereken ne varsa biz elimizden gelen tüm desteği veririz dedi. Ayrıca Turizm Bakanlığı ayrı bir önem taşıyor. Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanı ayak üstüde olsa kısa bir görüşmemiz oldu. Herkesin gözü kulağı İznik'te. Biz yeter ki oraya bir şeyler üretip götürelim. Herkes İznik'e gereken özeni gösteriyor. Bu özenden dolayı bizde elimden gelen tüm gayreti göstereceğiz. İznik artık öyle olması lazım ki tamamen geçim kaynağını turizme dönüştürmeli.

N.İ: Müteşebbislere  ve girişimcilere neler söyleyeceksiniz? İznik'e neden davet edeceksiniz ve ne yapmaları için davet edeceksiniz? 

O.S:  Biz buradan özellikle turizm yatırımı yapmak isteyen bütün müteşebbisleri ben alt yapı dahil her türlü kolaylığı göstereceğime her defasında tekrarlıyorum. Özellikle turizm yatırımı ve tarım yatırımı diğer yatırımlarda sanayi yatırımı istemiyoruz. Yani şu anda Hacı Osman mahallemizde bir yatırımcı güzel bir otel yapıyor. 150 ye yakın bungalov köşkü olacak. İnsanlar deniz kum, güneş üçgeninden uzaklaşmaya başladı. 

N.İ: Kaç oteliniz var burada?

O.S: İznik merkezde 600 yatak kapasitemiz var. Bu kırsala da yayıldığı zaman 700-800’e çıkmış oluyor. Şu andan siz İznik'te 20 kişilik bir oteliniz var mı derseniz. 1-2 ay önceden rezervasyon yaptırmanız lazım yatağımız yeterli. Şu son 1 yılda özellikle otellerde doluluk oranı çok yükseldi. İznik'e geliş gidişler çok arttı. Onun için turizme yatırım yapmak isteyen özellikle kırsal turizmi yatırım yapmak isteyenlere sesleniyorum. Çünkü çok beton yığını istemiyorum ben beton yığını istiyorlarsa Bursa’da var zaten biz burada tamamen yeşil ve doğanın içerisinde maceralara yönlendirilsinler, kanyonlara yönlendirelim biz onları. Sansarak kanyonları, tacir kanyonları mükemmel bir yer. Cennetten bir köşe inanın gittiğiniz zaman siz acaba ben cennette miyim diyeceksiniz. O kadar güzel bir yeşil, o kadar güzel bir doğa, o kadar güzel bir manzarayla karşı karşıya geleceksiniz.  Gidin,  gezin,  görün...

N.İ: Son olarak okuyucularımıza, Bursalılara neler söylemek istersiniz?

O.S:  Öncelikle tüm dünya insanlarını İznik'te misafir etmekten büyük bir onur duyacağımı ifade ediyorum.  19-20-21 Mayıs Çini Festivalimize bekliyoruz. Çini demek İznik demek İznik demek çini demek... Çini Osmanlı'nın göz bebeği demek. Ben herkese saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Allah hiç kimseye dert verip derman aratmasın diyorum. Sevgiler saygılar.    
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0