İftiraci parakolikler, Düşman kardeşler!

 Ne tesadüf mü dersiniz.
Rast gele mi dersiniz.
Doğrunun önüne set çıkılmaz mı dersiniz.
Bir şey diyeceksiniz mutlaka.
Ama orta da bir gerçek var.
Allah denk getiriyor işte.
Tahmini on gün siz deyin iki hafta.
Önce il sonra Osmangazi.
İkisi de birbirine çok yakın olduğu için bir ona bir buna selam vermek ti amacım.
Önce ile bir selam çaktım.
Her ne kadar buyur abi hoş geldinlere  nazik davranışlarından dolayı kendilerine teşekkür etsem de, Başkan Altepe ve Böyüüük başkan Cemalettin efendi koridorda görmese de beni, belki de istem dışı da dirsek atmak zorunda kalmış olsa da bu telaşlarını  olağan üstü toplantıya bağlıyorum.
Kimler yoktu ki;
Böyüüüük  başkan Recep Altepe, Böyüüüük  başkan  Cemalettin Torun, Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Edebali, İlçe başkanı Hüdayi Yazıcı, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, İlçe başkanı Ali Yılmaz vs gibi kırk yıl düşünsek de akla gelmeyecekler.
Meğer kamuoyuna senaryo rol takınanlar.
Acaba genel merkeze nota vermek için mi olağan üstü toplandılar dersiniz.
Bu ilerleyen yazılarda konumuz olacak.
 
DÜŞMAN KARDEŞLER.
Hadi Müdür beyi geçtik.
Hani Şu Yıldırım müdürüyle araları açık olan müdür bey.
Sözde birbirlerini istemeyen, bir ara kavga ettiği yazılıp çizilen böyük müdür küçük müdür.
Oysa yemeklerde, toplantılar da yan yana aralarından en ince sıvı bile sızmayan ikili.
Afyon faciasıyla adını duyurmuş sonra da müdürü tarafından şu ikiliyi görevden al denildiği öne sürülen kişi Torun ile Yazıcı!
 
SEN KİMİN SÖZCÜSÜSÜN?
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada birileri ‘kimin tetikçisisin Edebali ile ilgili onlarca belki yüzlerce şikayet var neden yazmıyor, dokunmuyorsun’ gibi laflar eden kimliğini gizleyen zavallı.
Erkekçe mertçe kimliğinle  sor.
Sen kimliğinle sorma cesaretini gösteremiyorsan soru sormaya hakkın yok.
Ama biz seni elimizden koyduğumuz gibi kim olduğunu buluruz ve kamuoyuna da ifşa ederiz merak etme.
Biraz sabır.
Ama bu arada hakaretlerini, iftiralarını yapmaya devam et.
Bizim karnımız ağarmıyor koçum.
Bizim ne Hüdayi Yazıcı’ya ne İsmail Edebali ye hiçbir şekilde kimseye Eyvallahımız yok.
Çünkü  yüzümüz ak alnımız açık.
Sancı duyacak lekemiz olmadı.
Hep helalinden gözettik koştuk koşturduk.
Sayın Edebali ye Kentsel dönüşümle ilgili destek verdim vermeye de devam ediyorum doğrudur.
Süreç ne durumda göreceğiz.
Ama bu projenin şu an beklenildiği gibi olmadığı görülüyor ya da bilmediğimiz şeyler var. Sorup soruşturacağız. Hatta kendisine de soracağız.
Yeri zamanı gelince her şey yazılır hiç kimse merak etmesin.
Bu arada her şeyi ben yazacağım diye de bir kaide yok.
Karnı ağaran birilerine gebe olur.
Bizim de sizin gibi böyle sorunumuz olsa tamam.
Yazmadık diye Sayın Edebaliye karşı karnımız ağarmıyor bu da böyle biline.
Güçleri sadece ekmeğimizle oynamaya yarayan zavallı güruhlar.
Bir yerden iki yerden edebilirsiniz.
Ekmeğimizden edildiğimiz süreçte Gazetecinin ekmeği, getirisi reklamdan başka bir şey olmadığı bilindiği halde. Rızıkın Allah’tan olduğuna inandık öyle yaşadık.  Bunu sakın  Unutmayın…
Biz öyle şantaj montaj işlerini de bilmeyiz.
Bilenler olabilir ama bizim kitabımız da yazmaz.
Öyle bir şey olsaydı 100 bin lira zararı ve maddi sıkıntının kahrını çekmezdim.
Birilerinin gölgesinde palazlanır kuçu kuçuluk yapar, sus denince susar otur denince oturur kalk denince kalkardık.
Bir yandan ekmeğimizden olduk, sonra  Sitemizi kurduk bazı kurumlardan reklam istedik.
Kültür turları reklamını birçok siteye veren Yıldırım belediyesinden bizde sitemize talep ettik.
Bir süre sonra Kültür turlarıyla ilgili ortaya atılan bazı iddialardan sonra reklam la ilgili talebimizi durdurduk.
İşte biz buyuz.
Eyvallahımız yok dedik demeye devam ediyoruz.
Ne Cemalettin Torun, Fahrettin Yıldırım, Ali Yılmaz, ne İsmail Edebali, ne Celil Çolak, ne Recep Altepe ne de Mustafa Dündar.
Şu biline…
Bugün o koltukları aşındıranlar yarın viraneleri aşındırmak zorunda kalabilir. Bugün kral olanlar yarın köle, Bugün köle olanlar yarın kral olabilir.
Nasıl olur derseniz Allah isterse olur…
Paraya tapanlara karşın şeref, onur haysiyet tarafında olduk olmaya da devam edeceğiz.
Kimseye alnımıza leke sürdürmedik sürdürmeyeceğiz..
Allah korkusu olduğu müddetçe asla müsaade etmeyeceğiz
Bu böyle biline.
 
İFTİRACI PARAKOLİKLER
Ama defineciler, yıllık halı ihalesi yapıp milyoncukları devirenler, kasaları doldurup boşaltanlar Paraleli arkasına alıp devleti, belediyeleri, kamu kurumlarını soyanlar, Trilyon trilyon götürenler. Eğer lodos haber başta olmak üzere diğer sitelere reklamı verilen bir faaliyetin bizim internet sitemizde yayınlanması talebimizi ağızlarına sakız ediyorlarsa yakında Allahlarından bulsun derim. Ve kimlerin nasıl bir uygulama yaptığını da açık açık kelime kelime buradan tüm Bursa’ya haykırırım.
Nerden inceyse ordan kırılsın derim..
Bizim şiarımız dürüstlüktür
Biz babadan öyle gördük.
Sizde dürüst olun beyler dürüst.
 
ASFALT PARASIYLA CAN YAKANLAR
Hiç alakası olmadığı halde yalandan kazınarak milletin kapısına dökülen asfaltları birileri zamanında birilerine ihale ederek nasıl malı götürüp faturayı millete kestiyseler, milletin canını acıttıysalar,  Bundan sonra herhangi bir konuda hiçbir şey ödemeyeceğimi deklare edip haciz gönderin asfalt parasını ödemedim diye haykıracağım.
Milletin canını yaktınız canını.
Yapılan beddualar size iki cihanda artı mı kadar eksi mi orasına siz karar verirsiniz.
İnsanların ekmeğiyle oynayanlara ses çıkarmayın, üç kuruşluk reklama ki çirkin iddialar nedeniyle iptal edilen reklama tetikçilikle suçlayın.
Buradan haykırıyorum.
Kalemini satan alçak ve namussuzdur.
Satıyor diyenler de alçak ve namussuzdur.
Neyin doğru olduğuna inanıyorsam onu yazar bizim kalemimiz. Alçaklıkla yarışanlar kimseye dürüstlük taslamasın.
Asım Amil denilen zatın Cumhuriyet caddesinde var olduğu iddia edilen dükkanlarıyla ilgili esnafların şikayetleri hangi yönde? Gidin onu araştırın.
Kimse dürüstlük taslamasın dürüst olsunlar yeter.
İsmail Edebali ne kadar dürüst onu da göreceğiz.
Ama Ali Yılmaz denilen zat.
Dürüst ol dürüst.
Bursa’nın Nabzındayken ekmeğimden eden zata çemkiren Yılmaz.
İki yıldır Meydan gazetesinde yazan biri olarak bir yazıyla ilgili apar topar Ercan Akyıldız’a gazetede çıktı aman internette yayınlama isteğini, sonra da arayı uydurup eleştiri yazılarımı yazdırılmaması konusunda ki etkiyi ve gazeteden ayrılmama sebep olan konuları tüm kamuoyunun takdirine sunacağım.
Şunu bilemedin Ey Yılmaz.
Bu Alim Şahin’in Ne Ercan Akyıldaz’a ne de Yasin Sağer’e eyvallahı yok ve olmaz.
Sen önce kapının önünü süpür.
Bir kez daha altını çiziyorum.
Bana tahmini 100 bin liralık maddi kayıp ve sıkıntılar yaşatanlar iflah olmayacaksınız.
Birileri bilmem hangi sebeple birilerini Allah’a havale ediyor muş.
Sizi Allah’a havale edenlerin sayısından haberiniz var mı?
Siz gidin de önce akçeli işler haricin de siz gidin de kimleri kimlerin yerine işe yerleştirip kimlerin mağdur edildiğinin hakkını verin.
İl başta olmak üzere Osmangazi İlçe ve belediyesi, Büyükşehir, Yıldırım İlçe ve belediyesi, Nilüfer ilçenin dolapları.
Yahu sizin verebileceğiniz hesap esnasında ahlarını aldığınız kimler var? Diye düşünün.
Özellikle Mübarek sakallı Ali Yılmaz.
Kadın kollarındaki yöneticilerin aldığın ahları sana yeter.
Boşlukta yüzüp gidiyorsun.
Dağ-Der’e bir sor bakim kim senden razı.
Ya da senden razı olan kaç kişi var?
Kime sorduysam hepsi şikayetçi. Daha da ötesi Dağder seni silmiş dışlamış.
Bu konuyla ilgili söylenecek çok şey var sırasını bekleyen.
Dedim ya benim Ne Meydan gazetesine ne de bir başkasına eyvallahım yok.
Helalinden Üç kuruş beş kuruşla geçinip giderim Elhamdülillah.
Herkes dürüst olsun.
Sadece ben değil, bu toplum sizleri asla affetmeyecektir.
Yıldırımla ilgili bahsi edilen iddiaları elbette sorgulayacağız.
Ama Bursa’da benden başka gazeteci yok mu?
Adamın biri şunu da yaz Alim bey diyor.
Yazmayınca da siz gazeteci misiniz suçlamasında bulunuyor.
Ben sizin emir kulunuz muyum beyler.
O bildiğiniz gazetecilerden değilim bunu bir kenara yazın.
Birinin güdümünde olmadan İnandığımız doğruları yazdık bu zamana kadar. Bundan sonra da Allah doğruluktan ayırmasın.
 
YAZILACAKLAR!
Fatih Özkul Memur mu  (sağlıkçı mı) Meclis üyesi mi?
Göz yumma karar ver İl müdürü.
Eeeeeyy gidi Ali Yılmaz.
Korkularınla yaşa emi.
Gaza henüz gelmedik.
Polis bir şey bulamadı. Önce Maka mı mevkiinde şu böcek işini ihale et istersen.
O böcekler gömleğinin yakasında saklı olmasın sakın.
Tüm ayrıntılarıyla makam da böcek nasıl aranır kamuoyunun dikkatine sunacağız.
Ya Yıldırım Kızılkaya web TV hikayesi.
Kentsel dönüşümün baş döndürücü hikayesi.
Kültür turları ve ekseni etrafında tur atanlar.
Varlık içinde tur ata ata başı dönenler.
Ya şu bahsi edilen gizli kasa.
Bize bir reklam için kırk dereden su getirten, iki ay da zar zor cevap alabildiğimiz basın Makamı.
Yıldırım da neler oluyor?
Şimdilik eyvallah.
YORUM EKLE
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0