Hayat güzel yaşamaya değer…

 Her insana biçilmiş bir ömür vardır.

İnsanlar, belirli bir zamana münhasır bu ömrün uzunluğunun yanında, onun nasıl tüketileceği ile de ilgilenirler.

Her insana takdir edilmiş olan ömrü uzatabilir miyiz diye bilim adamlarının çaba harcadıkları da bilinen bir gerçektir.

Çare bulunabilir mi?

Bu güne kadar ebedi yaşayan kimsenin olmadığına hep şahit olundu.

Aslında ömür sandığımızdan da kısadır.

Hatta öbür aleme yatırım yapmak için insana tahsis edilen bu (ömür)zamandan çocukluk ve yaşlılık zamanları ile geceleri çıkarırsak bireyin aktif olarak kullanabileceği zamanın çok kısa olduğu görülür.

Ömrü uzatma imkanı olmadığına göre, önemli olan kişinin amacı (her ne ise) doğrultusunda bu kısa zaman dilimini etkili ve verimli kullanabilmesidir.

Her insanın farklı ama(çlar)ı vardır.

Kimisi mal biriktirmek, kimisi ilim elde etmek, kimisi daha yüksek bir makama çıkabilmek veya başka amaçları sağlamak ister.

Kişinin amacı bunlardan hangisi olursa olsun, birey emellerine ulaşmaya çalışırken çeşitli yolları seçer.

Kimisi meşru, kimisi gayrimeşru yolları kullanır.

Maksadına vasıl olmak için, metodun en az gaye kadar değerli ve kutsal olmasını önceleyen kişilerin yanında; başkasının omuzlarına basarak emellerine ulaşmak için her yolu mübah görenler de azımsanmayacak durumdadır.

Kimisi akşam eve giderken çoluk çocuğuna helal rızıkla dönmenin mutluluğunu yaşarken; kimisi de, “helal haram ver Allah’ım asi kulun yer Allah’ım” havasındadır. Bireyler hangi yolu seçerse seçsin, mutlaka bir karşılığı vardır. Bazen bu dünyada bazen öbür alemde, bazen her ikisinde. Psikolojik olarak bireylerin bu arayışının arkasında yatan gerçek, genellikle mutluluk elde etmek arayışıdır.

İnsanımızın mutlu bir şekilde yaşamasını sağlamak devletin ve tüm organizasyonların temel hedefi olmalıdır.

Çalışma ilişkilerini, stratejik hedeflerimizi bunun üzerine bina etmeliyiz.

Çünkü mutsuz insan sorunlu insandır.

Mutluluğu yaymak, mutsuzluğu yok etmekten daha ucuzdur.

Bu kısacık dünya hayatında birbirimize bir nebze mutluluğu çok görmemeliyiz. 

İnsan hayatında elbette bazen hüzünlü bazen de sevinçli sahneler olur. 

Bilindiği gibi “dertler paylaşıldıkça azalır, mutluluklar paylaşıldıkça artar”mış...

Aslında bu gün yaşadığımız pek çok problemi, para harcamadan halledebiliriz. Yeter ki sağlıklı düşünebilelim, birbirimizin hak ve hukukuna riayet edebilelim.

İnanın yaşadığımız sorunların çoğu kalitesizliğimizden, kısır düşüncelerimizden ve değer yargılarımızdan yeterince yararlanamadığımızdan ileri gelmektedir.

Gelin hayata hep pozitif bakalım. Yaratıcı tarafından bize verilmiş nimetleri anarak, şükrederek işe başlayalım.

Başbakanımızın dediği gibi, karşılaştığımız her insana selam verelim.

Kardeş olduğumuzu yeniden hatırlayalım.

Sahip olduğumuz değerlerin pek çok kardeşimize nasip  olmadığını ve elimizdekini başkasıyla paylaşmanın erdemli bir davranış olduğunu, bu ülkenin kadim kültürünün bu tür davranışların üzerine inşa edildiğini düşünelim.

Zengin bir hazineye sahip olduğumuzu, bunun petrolle, parayla satın alınamayacağını unutmayalım.

Ey güzel kardeşim, bak bir yaprak daha düştü ömür kitabından.

Silkin ve kendine gel. Fındık kabuğunu doldurmayacak meselelerle boğuşup ömrünü heder etme.

Kendine, ailene, çevrene ve nihayet ülkene yazık etme. Biliyor musunuz, hal bulaşıcıdır.

İyi davransan da, kötü davransan da çevreye etkisi olur. İyi örneklikler göstererek erdemli bir toplumun oluşmasına karınca kararınca katkıda bulunalım.

Sahip olduğumuz kadim  kültürden dolayı olumsuzluklardan olumlu bir netice çıkarabilmeliyiz. Mevlana’ya sormuşlar “bu güzel ahlakı nerden öğrendin”  diye, Mevlana hazretleri “ahlaksızlardan” diye cevap vermiş.

Evet sevgili dostlar, bundan böyle Allah izin verirse zaman zaman  bu sayfada karşınızda olacağım.

Daha çok ekonomi, iş ve aş ağırlıklı yazacağım.

Elbette gündemin hızla değiştiği ülkemizde sosyal ve siyasal meselelere de bigane kalamayız. Çevremizde cereyan eden her türlü olumsuzluklara rağmen, kuşbakışı baktığımızda güzel şeyler de oluyor.

Yaşam ve ölüm bir arada, iç içe. Hayat devam ediyor. Evet her şeye rağmen “hayat güzel yaşamaya değer!” diyebilelim ve mutluluk dolu bir dünya inşa etmeye devam edelim.
YORUM EKLE
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0