banner101

Güvenlik Kültürü

Ülkemizde 6 dakikada bir iş kazası kayda geçmekte, 2,5 saatte bir sakat

bırakan bir kaza, yaklaşık 6 saatte bir ölümlü iş kazası olayı yaşanmaktadır.

Bu çok ciddi bir tablodur.

Bu tablonun tersine dönmesi gerekli iken Soma’da 301 kişiyi iş kazasında kurban

verdik. Bu konuda çok ciddi fazla mesai harcanmalıdır.

Devlet televizyonlardan bu konuda daha sık kamu spotları yayınlamalıdır. Bizler de

bu işe meslek olarak değil gönüllü olarak yaklaşmalıyız.

İş hayatının tüm tarafları bu işin bir tarafından tutmalıdırlar. İşverenler,

işveren kuruluşları, İşçiler, işçi kuruluşları, basın, medya bu konuya katkı

koymalıdırlar.

Ben bu köşemden elimden geleni kadar katkı koymaya devam edeceğim. Bu

köşenin var oluş sebebi de budur.

İş kazalarına ve meslek hastalıklarına dikkat çekmek, olayın önem ve

ciddiyetini duyurmaktır.

Bu konuda işverenlerimizin, çalışanlarımızın ve ülkemizin neler kaybettiğini

ortaya koymaktır.

Bu ülkenin bir ferdi olarak duyarlı olmak ve herkesi bu duyarlılığa davet

etmek borcumuzdur.

Vatanımıza ve milletimize karşı en önemli görevlerimizden biridir.

Bilgilerimizi ve tecrübelerimizi toplumla paylaşmak, tarlaya tohum serpmek

gibidir. Ekilen tohumlar günü gelince başaklar dolusu çoğalarak geri dönecektir.

Bildiğini kendinde saklamak cimriliktir. Bilgiler paylaşıldıkça çoğalırlar.

Teoriden pratiğe dönüşmeyen bilginin faydası yoktur.

Çok bilmek ama bildiğini yaşamamakta böyledir. Bu durum “Bal yapmayan arı”

misalidir.

Bir makinenin projesini yapın, imalat çizimlerini ve kullanma talimatlarını yazıp

dosyalayın. Sonra da onları raflara kaldırın.

Eğer o bilgileri kullanarak imalatını gerçekleştirmiyorsanız ve de imalatı gerçekleşen

makineyi kullanıma sunmuyorsanız, o proje bir anlam ifade der mi? Proje bilgileri

neye yarar?

İş kazları ve meslek hastalıklarına karşı da yapılacakların bilinmesi fakat

uygulanmaması aynı manayı taşır. Kazaların ve meslek hastalıklarının önüne

geçemez.

Bilmemek değil öğrenmemek ayıptır...

Günümüzde birçok şeyi değişik kaynaklardan öğrenme imkânımız mevcuttur.

Bilgi çağında bilgiye ulaşmak çok kolaylaştı. İstenirse ve de ihtiyaç duyulursa her

tür bilgiye ulaşılabilir.

Öğrenilen bilgilerin de günlük hayatımızda uygulanması durumunda gerçek ilerleme

ve değişim başlar.

Okuma yazmayı biliriz ama okuma alışkanlığımız yoktur. Fazla kilolu olanlar

zayıflamak gerektiğini bilirler ama zayıflama için gerekli olanı yapamazlar.

Sigara kullananlar sigaranın sağlığa zararlarını bilirler ama sigarayı bırakamazlar.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.

Ama ana fikir hep tektir. Bilmek yetmez.

Bildiğini uygulamazsan, amaca ulaşamazsın.

Bilgilerin yararlı olabilmesi için hayata geçirilmesi gereklidir.

Çalışma hayatında bu kadar iş kazası oluyor. Bunları hep görüyor ve

öğreniyoruz. Bir ihmalden, alınmayan bir tedbirden kaynaklandığı ortaya

Kamuoyu bu sonucu haberlerden öğreniyor. Ama bizim işyerinde aynı durum

mevcut mu?

İleride bu kötü olay bizim de başımıza gelebilir mi? diye hiç kimse sorgulama

yapmıyor. Bir müddet sonra sorgulama yapmayan iş yerlerinde de aynı acılar

yaşanıyor.

Bu bir kültür meselesidir. Güvenlik kültürünü yaşatamazsak bu

girdabın içinde sürüklenmeye devam edeceğiz. Bugün bana yarın sana misali.

UNUTMAYALIM AYNI ŞEYİ YAPARSAK HEP AYNI SONUCU

ALIRIZ.

Gelin şimdiye kadar bu konuda yaptığımız yanlışları değiştirelim. Bu sefer

farklı şeyler yapalım. Yapalım ki değişim başlasın.

Haftaya buluşuncaya kadar sağlıklı kalın...
YORUM EKLE

banner103

banner108

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0