GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ!

 Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, bir buçuk yılı aşkındır Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı.Daha önce devlet bakanlığı ve çalışma bakanlıklarındaki başarılı çalışmalarını bu bakanlıkta da sürdürüyor.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, hayvansal üretimden bitkisel üretime, üretici memnuniyetinden gıda arz güvenliğine, tohumdan mahsule, denizdeki balıktan havadaki arıya, sulamadan toprağa, peynirden zeytine, meradan meyve ağacına, hayvan hastalıklarından insan sağlığına, tarladan sofraya ve gıda denetimlerine kadar hayatın her alanına dokunan ve halkın temel beslenmesiyle yakından ilgisi olduğu için son derece önemli, stratejik bir alan ve stratejik bir bakanlık.

Faruk Çelik, daha geldiği ilk günden bu yana ülkemiz için bu denli önemli yere sahip bir bakanlıkta önemli çalışmaların altına imza atıyor.

Ancak yapılan bu güzel hizmetleri halkın gözünde karalamak, yapılmamış gibi göstermek adına CHP’liler tarafından yoğun bir çaba do ortaya konmuyor değil. Zaten bazı milletvekilleri aracılığıyla bunu öteden beri yapıyorlardı. Ancak geçen haftaki CHP grup toplantısında Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında ve bu pazartesi Mecliste yapılan gensoru görüşmelerinde bu iddiaların ne kadar asılsız ve mesnetsiz olduğunu bir kere daha görmüş olduk.

Faruk Çelik, CHP’lilerin bu yaklaşımıyla ilgili olarak, kullanılan bilgilerin araştırılmadan, soruşturmadan elde edildiğini belirterek kılavuzun da sağlamlığına vurgu yapıyor.

Örneğin Kılıçdaoğlu’nun1938’de vefat eden Atatürk’e 1939’da Zeytin Kanunu çıkarttırması çok komik gerçekten.

Sudan’daki tarım arazilerinin kullanılması konusunda “Sudan’da ne işiniz var?” itirazıyla ilgili olarak Çelik, CHP’nin vizyonsuzluğuna işaret ederek, “Birçok ülke, başka ülkelerden 202 milyon hektar tarım arazisi kiralamış durumda bugün. Dünya uzayda bitki üretimi ile meşgul olurken, sizin dünya coğrafyasındaki atıl arazilerin değerlendirilmesi noktasında bir görüşünüz yoksa vay halinize" değerlendirmesinde bulunuyor. İşin ilginç yanı, bu Sudan konusu, 2014 yılında Mecliste CHP’lilerin de ittifakıyla geçen bir kanun çerçevesinde yapılan bir uygulama.

Diğer bir konu da yine Kılıçdaoğlu’nun“Sayın Başbakan açıklama yaptı, çiftçiye yüzde 50 mazot desteği verecektiniz, niye vermiyorsunuz?” sözleri. Bu iddia; bırakın bilgi eksikliğini tamamen bilgi fukaralığının bir göstergesi. Desteklerin üretimin akabindeki yıl verildiğini, dolayısıyla bu desteğin de 2018’de verileceğini bütün çiftçiler biliyor, ancak bir tek CHP bilmiyor. Gerçekten yazık.

Hayvan ithalatıyla ilgili de “Sığır ithalatında Avrupa’da birinci noktadayız” iddiasında bulunuyorlar. Ancak hayvan ithalatının diğer hükümetler döneminde de gerçekleştiğini ve Avrupa’da kullanılan etin yüzde 71’inin domuz eti olduğunu unutuyorlar. Kırmızı et üretiminin yıllar itibariyle artış gösterdiğini ve gelir seviyesinin yükselmesine bağlı olarak halkın bu gıda ürününe yönelik ilgisini görmezden geliyorlar.

Gensoruda gündeme getirilen Tarım Kredi Kooperatifleri de; yatırımlarını her geçen gün artıran, gübre ve yem gibi çiftçi girdi maliyetlerinde indirimlere giden,  lisanslı depoculuk ve sigortacılıkta atılımlarda bulunan öncü bir kuruluş olduğu da unutulmamalı.

AK Parti hükümetleri döneminde tarımda ciddi atılımlar gerçekleşti. Ortaya konan tarımsal politikalarla bitkisel üretimimiz son 15 yılda 98 milyon tondan 117 milyon tona, hayvansal üretimimiz ise 10,3 milyon tondan 23,5 milyon tona çıktı. Bugün Türkiye tarım ve gıda ürünlerinde net ihracatçı bir konuma geldik. Tarımsal gayri safi yurtiçi hasılamız 36 milyar TL’den 158 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Türkiye bugün çok şükür Avrupa’nın en büyük tarımsal gücü.

Faruk Çelik ile beraber uygulamaya konulan milli tarım politikası ile tarımda geldiğimiz noktanın daha ileri noktalara taşınması amaçlanıyor.

Bütün bu gerçeklere rağmen, bir siyasetçi olarak ve siyasetin birçok alanında görev yapmış ve ülkesine hizmet gayreti içinde bulunan bir insanın yaptıklarının görmezden gelinerek karalamaya çalışılması ülkemiz adına üzüntü verici bir durum.‘Çamur at izi kalsın’ anlayışıyla hareket eden muhalefet cenahından gelen bu karalama çabaları, aslında güneşin balçıkla sıvanmayacağı gerçeğini bize bir kere daha hatırlattı. Sayın Bakanımıza buradan sesleniyorum: Durmak yok, yola devam…

 

YORUM EKLE
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0