19 Aralık 1978 tarihinde, resmi kayıtlara göre 103 kişinin öldüğü Maraş Olayları'nın 35. yıl dönümü öncesi Alevi dernekleri ortak bir basın açıklaması yaptı.
Kahramanmaraş Erenler Kültür ve Dayanışma Derneği'nin Yörük Selim Mahallesi'ndeki dernek binasında bir araya gelen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kemal Bülbül, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir, İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi Başkanı İsrafil Erbil ve Kahramanmaraş Erenler Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Müslüm İbili, yarın düzenlenecek anma programının 35 yıl önce kaybedilen insanları anmadan ibaret olduğunu belirtti.
Sorumluların bulunması için Maraş’ta bulunduklarını ifade eden Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kemal Bülbül, “Maraş’a gelmemizin sebebi kendi canlarımızı anmak ve bu katliamın sorumlularını ortaya çıkarmaktır. Bu katliamı Sünni toplumu yapmadı, bizim Sünni toplumuyla bir sorunumuz yok. Bu katliamı devletin gözetiminde, denetiminde ve sorumluluğundaki ırkçı, gerici faşist çeteler yapmıştır.” diye konuştu.
Olaylardan Maraş halkının sorumlu olmadığını vurgulayan Bülbül, “Biz Maraş halkını suçlamıyoruz, Maraş’ın gariban, yoksul, emeğiyle geçinen halkı zihnen ve düşünsel olarak bizimle beraberdir. Onlara dair bir suçlamamız da yok. Katliamın bir numaralı sanığı devlettir. Biz bir yüzleşmeyi sağlamak için buradayız, yarın burada anma programımızı gerçekleştireceğiz. Bizim anma programımız tamamen bir yüzleşme, bir hatırlatma, bir acıyı yaşama ve yitirdiğimiz canları anma çerçevesinde olacak. Maraş olaylarının 35. yıl anmasında hiçbir engellemeyle karşı karşıya kalmak istemiyoruz. Özellikle yetkililerden gerek Maraş dışından gelen, gerekse Maraş içerisinde anma programımıza katılacak insanlarımıza yardımcı olmalarını, yol göstermelerini, engellememelerini, barikat kurmamalarını özellikle istiyoruz. Bu bizim insani bir hakkımızdır.” şeklinde konuştu.
Hükümetin Alevi açılımını da değerlendiren Bülbül şunları kaydetti: “Bu gün hükümet tarafından yapılmakta olan ve adı Alevi açılımı konan ya da demokrasi paketi konan çalışmalar birer mizansenden ibarettir. Maraş katliamı, Çorum katliamı, Sivas katliamı, Madımak katliamı dosyaları açılmadan, devletin sorumluluğu ortaya çıkarılmadan Alevi açılımından söz etmek mümkün değildir. Başbakan ve hükümet Nevşehir’de bir üniversitenin adını Hacı Bektaşı Veli koymakla Alevi açılımı yaptığını ya da demokrasi paketini yürüttüğünü ifade edecek kadar komik çalışmalar yürütüyor. Biz bunu kabul etmiyoruz.”
Bülbül, son bir yıl içerisinde Adıyaman başta olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde Alevi vatandaşların kapılarının işaretlendiğini hatırlatarak, konuyla ilgili şimdiye kadar bir kişinin bile gözaltına alınmadığını sözlerine ekledi.
Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir ise anma etkinliklerinde Sünni vatandaşları hedef gösterme gibi bir niyetlerinin bulunmadığını söyledi. Anma etkinlikleri için her yıl verilen emeklerin boşa gittiğini aktaran Demir “Biz 35 yıl önce kaybettiğimiz canlarımızı anmak için buraya geldiğimizde her yıl emeklerimizin birçoğunun boşa gittiğini görüyoruz. Çünkü buradaki devlet yetkilileri dışarıdan gelen insanlarımızı engellemek adına her türlü yola başvuruyor. Son birkaç gün içerisinde bu bölgedeki şubelerimizin tamamına emniyet tarafından bir evrak imzalattırılıp dışarıdan gelen hiç kimsenin buraya gelmemesi noktasında telkinde bulunulmuştur. Bu şu demektir, ‘siz buraya katledilen canları anmaya gelemezsiniz.’ Böyle bir uygulama dünyanın hiçbir yerinde yok. Biz Maraş halkını suçlamak için, başka bir boyuta çekmek için, Sünni vatandaşlarımızı hedef göstermek için burada bulunmuyoruz.” ifadelerini kullandı.
