banner102

Dünya Etnospor Konfederasyonu Stratejik Plan Çalıştayı

- Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan: "Sporun sadece bir spor faaliyetinden ibaret olmadığını anlıyoruz. Sporun bir kültürel çekişme sahası olduğunu görüyoruz" - "Dünyada bir kültürel uyanış olacaksa, dünyadaki mevcut kültürel adaletsizliklerin giderilmesi için bir mücadele verilecekse, bu mücadeleyi verecek oyunculardan bir tanesi herhalde Türkiye'dir" - "Sporla kimliğin, kültürün, inancın ne kadar iç içe geçtiğini görebiliyorsunuz. Başka kültürlerde de bunları göreceğiz, bunlar bizi ve başkalarını etkileyecek, kültürler arası pozitif etkileşimin de kapısını aralayacak"

Dünya Etnospor Konfederasyonu Stratejik Plan Çalıştayı


İSTANBUL (AA) - Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, dünyada kültürel adaletsizlikle mücadele ve uyanış olacaksa bunun sporla başlayabileceğini söyledi.

Dünya Etnospor Konfederasyonu Stratejik Plan Çalıştayı, Sheraton Grand İstanbul Ataşehir Otel'de başladı.

Toplantının açılışında konuşan Bilal Erdoğan, dünyada son 200 yılın Batı hegemonyasında geçen bir sürece bağlandığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Bunun birçok tarihsel sebepleri var ancak biz Türkiye olarak bunu çok derinden yaşayan bir ülkeyiz. Bu işin merkezinde adeta olan bir ülkeyiz. İki Dünya Savaşı yanı başımızda, bir tanesinin ana oyuncularından biri olmuşuz. Son 15-16 yılın toparlanış süreci, bu süreci yeniden değerlendirmeyi, okumayı gerekli kılıyor. Sadece kendi kimlik arayışımız, kendi kültürel kimlik ihyamız meselesi değil, aynı zamanda dünyadaki medeniyet arayışını da tartışmamız, değerlendirmemiz gereken bir süreci yaşıyoruz."

Sporun, dünyada kültürel çekişmenin sahalarından biri olduğunun altını çizen Bilal Erdoğan, "Batı kültürünün dünyada bir hegemonya kurduğundan ve bunu adeta bir baskı aracı halinde kullandığından bahsettik. Bunun sporlara da yansıması var. Dünyada bir spor endüstrisinden, bir olimpiyat yapısından bahsediyoruz. Olimpiyatlara hangi spor girer çıkar, ülkelerin çeşitli sebeplerle yasaklanma çabaları, soğuk savaş döneminde olimpiyatların bir siyasi rekabet arenası haline dönüşmesi... Bunları hep beraber değerlendirdiğimizde sporun sadece bir spor faaliyetinden ibaret olmadığını anlıyoruz. Sporun bir kültürel çekişme sahası olduğunu görüyoruz." şeklinde konuştu.

"Dünyada bir kültürel uyanış olacaksa, dünyadaki mevcut kültürel adaletsizliklerin giderilmesi için bir mücadele verilecekse, bu mücadeleyi verecek oyunculardan bir tanesi herhalde Türkiye'dir." değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tarihimizdeki rollerimiz bunu gerektiriyor. Eğer dünyada bir kültürel adaletsizlikle mücadele ve uyanış olacaksa neden bu sporlarda başlamasın. Çünkü sporların gerçekten taban karşılığı, kitleselliği, birçok kültür sahası ile ilişki içinde bulunması bunu mümkün kılıyor. Dünya Etnospor Konfederasyonu olarak bu yüzden bütün dünyadaki geleneksel sporların yeniden popülerleştirilmesi, yeniden gündeme gelmesini sağlamayı amaçlıyoruz. Bizim çabamız aslında felsefi olarak bir kültürel uyanışa aracılık etmek. Bunu spor sahasında gerçekleştirmek. Bunun üzerinden de dünyada yeni bir kültürel ağ oluşturmak. Doğu ve Güney diyebileceğimiz, hani dünyada Kuzey-Güney, Doğu-Batı rekabeti yaşanıyorsa biz Doğu'nun ve Güney'in birbiriyle biraz daha kenetlenmesini, biraz daha güçlü bir ağ oluşturabilmesini sağlamış olacağız."

Geleneksel sporların çok etkileyici bir hikayesi ve cazibesi olduğunun altını çizen Bilal Erdoğan, "Daha çok tarihi ve kültürel kökenleri var. İşte ciritimizden bahsettiğimizde affetmeden puan alınan bir spor dalı. Bakıyorsunuz diğer sporlarda bir karşılığını göremiyorsunuz. Güreşlerimizdeki büyüğe olan ustaya olan saygı, şu an diğer sporlarda göremeyeceğiniz bir şey. Sporla kimliğin, kültürün, inancın ne kadar iç içe geçtiğini görebiliyorsunuz. Başka kültürlerde de bunları göreceğiz, bunlar bizi ve başkalarını etkileyecek, kültürler arası pozitif etkileşimin de kapısını aralayacak." ifadelerini kullandı.

"Dünyada tek renkliliğin olmaması gerektiğini, dünyanın çok renkli haliyle çok güzel olduğunu söylüyoruz. Dünyanın bütün renklerinin kıymetli olduğuna bir vurgu yapmamız gerekiyor." diyen Bilal Erdoğan, sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Bu da bizim felsefemizden hareketle, insanlarla tanışma, kaynaşma, birbirinden keyif alabilme. Başka kültürleri tanımanın bir değer olduğunu, beraber yaşayabilmenin bir zenginlik olduğunu anlatabilme. Bu da bizim dünya barışına bir katkımız olacak. Bu bakımdan önemli. Sporun kuşatıcılığı üzerinden bu mesajı verebiliriz. Dünya Etnospor Konfederasyonu İstanbul merkezli. İstanbul'a da yakışır bir rol. Bu felsefe, bu mesaj, İstanbul'un dünyaya verebileceği bir mesaj. İstanbul'un bu merkez konumunu çok iyi bir şekilde kullanmamız gerek. İstanbul, medeniyetlerin buluştuğu, birbirinden geçtiği bir merkez şehir. Bu da bizim bir diğer avantajımız."

Dünya Etnospor Konfederasyonu Stratejik Plan Çalıştayı, bugün ve yarın gerçekleştirilecek oturumların ardından sona erecek.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

banner108

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0