"Dünya ve ahirette veremeyeceğim hesabım yok" dedi.
Mustafa Akaydın, belediye önünde seçimlerle ilgili konuştu. Çok şaibeli bir seçimi geride bıraktıklarını anlatan Akaydın, şunları söyledi: "Bu konuşmam sizlere hitaben bir veda konuşması olabilir. Eğer öyleyse ben bunu demokrasiyi tüm kurum ve kurallarıyla özümsemiş bir Türkiye’de yapmak isterdim."
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, yerel seçimlerle ilgili belediye önünde bir açıklama yaptı. Vatandaşlara seslenmesinin önemli nedenlerinden birisinin yapılan yanlışları anlatmak olduğunu belirten Akaydın, şöyle konuştu: "Bugün burada sizlere seslenmek istememin en önemli nedenlerinden biri de 30 Mart’tan bu yana yaşadıklarımızı ve oylarımıza sahip çıkmak için neler yaptığımızı anlatmaktır. Belediye çalışanlarımıza şahsıma yöneltilmiş iftira saldırı ve şiddet eylemlerinden duyduğumuz dehşet ve acıyı anlatmaktır."
"DEMOKRASİ FACİASI"
Seçim sürecinde yaşadıklarının Cumhuriyet tarihinde eşi görülmemiş olaylar olduğunu belirten Akaydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Seçim sürecinde yaşadıklarımız Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir demokrasi faciasıdır. Ne yazık ki bunu sadece Türkiye değil tüm dünya yakından izlemiştir. Dün İngiliz gazetesi The Times ‘Sahte demokratlar kendi mezarlarını kazarlar’ diye yazdı. Türkiye’nin ileri demokrasi sorunları hepimizin malumudur." 30 Mart gecesi ve devamını izleyen dört gün boyunca yaşananları anlatan Akaydın, sözlerine şöyle devam etti: "Çok şaibeli ve karanlık bir seçimi geride bıraktık. Kul hakkı yemenin acıklı örneklerini 17 Aralık sonrasında görmüştük. 30 Mart’ta oy hakkımız gasp edildi. 3 Nisan 2014 tarihi Antalya’nın tarihine Büyükşehir Belediyesinin baskına uğradığı ve çalışanlarının darp edildiği gün olarak geçti. Seçim gecesi İstanbul’un oy sayım hızı nasıl hızlıca ilerlerken Antalya’nın ki üç saat boyunca nasıl yerinde saydığını izlediniz."
Akaydın, büyükşehir belediyesine ait evrakların yakılması ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Her kamu kuruluşunda farklı evraklar vardır. Hepsi resmi yazışma niteliğinde değildir. Hepsinin raf ömrü farklıdır. Resmi yazışmalar 5 yıl süreyle saklanır. Belediye başkanının odasında arşiv değeri taşımayan evraklar kağıt yığını oluşturur. Görev devrine hazırlandığınız zaman tasnif edersiniz gerekli gördüklerinizi arşive gönderirsiniz. Gerekmeyenleri de odayı temiz teslim etmek adına imha edersiniz. Bu doğal ve rutin bir işlemdir. Bu işlemi ‘Yolsuzluk evraklarını yakıyorlar’ diye teşhir etmeye kalkışmak ve belediyeye baskın düzenlemek tek kelimeyle eşkiyalıktır."
Sözlerini “Benim alnım ak gözüm tok” diyerek sürdüren Akaydın, "Dünya ve ahirette veremeyeceğim hesabım yok. Seçim hilelerini örtmeye çalışıyorlar.Bizim dönemimizde Antalya Büyükşehir Belediyesi Sayıştay Baş Denetçisi Mustafa Akyol tarafından defalarca denetlenmiştir. Raporları önerileri bize ışık tutmuştur. Gönlüm ister ki o baş denetçi, Menderes Türel’in genel sekreteri olur ve aynı titizlikle onları denetleyip yönlendirir."
Akaydın konuşmasını, "Bu konuşmam sizlere hitaben bir veda konuşması olabilir. Öyleyse eğer, ben bunu demokrasiyi tüm kurum ve kurallarıyla özümsemiş bir Türkiye’de yapmak isterdim" şeklinde tamamladı.
