"Geçmiş olsun!" Milli Eğitim Bakanı yine değişti.

 14 yıllık iktidarlık döneminde en çok değişen bakanlık "Milli Eğitim Bakanlığı olduğunu duyanlar" belki tesadüf diye nitelendirebilir.

Her bakanın ömrü ortalama 2 yıldan birkaç ay fazlaya denk geliyor.

Hangi bakanlık olursa olsun koltuğa ısınması 2 yıldan fazladır.

"Bu demektir ki koltuğa ısınmadan devir değişikliği..."

Bütçe, kadro, program olarak en büyük bakanlıklardan biri...

Birde ülkemizde "her bakanın göreve geldikten sonra" kendi çalışmalarını "bir an önce yerleştirme çabası" var.

Hükümetin 14 yıl gibi uzun müddet devam etmesi istikrar...Eğitim sistemi istikrardan nasibini alamadı.

Her koltuk değişikliğinde sistemde oynamalar, taşları yerinden kaldırma, değişik plan program uygulamaları...

Eğitim kökenli birinin oturmadığı, konuya vakıf olmayan insanların "neden konduğu" sonra "neden çabuk alındığı?" anlaşılır değil!

Eğitimle ilgilenen çevreler; sendikalar, öğretmenler, idareciler, özel okullar, dershaneler "kime sorarsanız sorun" 6 bakanın "akılda kalan icraatını" söyleyemez.

Değişiklik yok mu?

Değişiklik diz boyu...

Bugün okullardaki sıkıntıya baktığınızda "yükün" iyice arttığını görürüz.

Eğer tepe noktasına atanan insanlar başarısız ise alınması gerekir. Başarılı, kendini adamak isteyene "neden daha fazla görev verilmez!"

Son Eğitim bakanımız Nabi Avcı'nın sorunlara çok vakıf olduğu söylenemez ama istekliydi. Kendini veren, babacan yaklaşımlarıyla kesimleri dinleyen bir yapısı vardı.

En azından birkaç yıl boyunca içinde olması dolaysıyla bilgilendi.

"Hop alındı yerine başkası..."

Tekrar sil baştan önceki yapılanlar bir kenara itilecek, plan program...

Tabi yapmaya vakti yeterse...

Bugün okullar eğitim yapılacak ortamdan çıktı. Öğrenciler ve veliler; en küçük sıkıntıda üst birimlere okulu, öğretmeni şikayet ediyor.

Oda olmazsa bıçakla, sopayla, silahla saldırmalar "işin hangi boyutlara gittiğini" gösteriyor.

YORUM EKLE
google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0