banner101

Üretimde Örtü Altı Zamanı

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, sebze meyvede üretimin örtü altına kaydığını bildirerek, “Örtü altı sebze meyve üretimi son 5 yılda yüzde 18,8 artarak 5 milyon 525 bin tondan 6 milyon 564 bin tona...

Üretimde Örtü Altı Zamanı
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, sebze meyvede üretimin örtü altına kaydığını bildirerek, “Örtü altı sebze meyve üretimi son 5 yılda yüzde 18,8 artarak 5 milyon 525 bin tondan 6 milyon 564 bin tona çıktı” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, ülkemizin yaş sebze ve meyve tarımında seracılık olarak da adlandırılan örtü altı yetiştiriciliğinin özel bir yere sahip olduğunu belirtti. Şemsi Bayraktar, örtü altı yetiştiriciliğinin birim alandan alınan ürün miktarının artırılması, yıl boyu üretim yapılabilme olanağı, istihdama olan katkısı, yıl içinde düzenli bir işgücü kullanımı sağlaması, diğer sektörlerdeki gelişmeye olan katkıları nedeniyle önemli bir üretim kolu olduğunu vurguladı. Ülkemizde örtü altı yetiştiriciliğinin 1940’lı yıllarda Antalya’da kurulan seralarla başladığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Seracılığımızın gelişimi, 1960’lı yıllara kadar yavaş olmuş ancak 1960’lı yıllardan itibaren plastiğin örtü malzemesi olarak kullanılmaya başlanmasıyla hızlı bir gelişme dönemine girilmiştir.1960 yılında 10 bin 30 dekar alanda örtü altı yetiştiriciliği yapılırken, 2009 yılında 567 bin 180 dekara ulaşmıştır. 2013 yılında ise süs bitkileri de örtü altına dahil edilmiştir. Süs bitkileri dahil örtü altı alanı 2014 yılında 649 bin 118 dekara ulaşmıştır. Örtü altı alanında sürekli bir artış söz konusudur. Toplam örtü altı yetiştiriciliği yapılan alanın yüzde 12,5’inde cam sera, yüzde 46’sında plastik sera, yüzde 24’ünde alçak tünel, yüzde 17,4’ünde ise yüksek tünel bulunuyor. Örtü altı yetiştiriciliği alanında ilk sırayı Antalya ilimiz alıyor. Toplam örtü altı alanının yüzde 38,2’si Antalya’da bulunuyor. Antalya ilimizi yüzde 24,5 ile Mersin, yüzde 14,6 ile Adana illerimiz takip ediyor. Toplam örtü altı tarım alanının yüzde 77,3’ü bu üç ilimizde yer alıyor.”
ÜRETİMİN BÜYÜM BÖLÜMÜ SEBZELERDEN OLUŞTU
Sera alanlarının yüzde 95,3’ünün sebzelere, yüzde 1,2’sinin meyvelere, yüzde 3,5’inin kesme çiçek ve iç mekan bitkilerine ayrıldığına dikkati çeken Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“2009 yılında 5 milyon 525 bin ton olan örtü altı sebze meyve üretimi, yüzde 18,8 artışla 2014 yılında 6 milyon 564 bin tona çıktı. Bu üretimin yüzde 94,8’ini, 6 milyon 224 bin tonu sebzelerden oluştu. Örtü altı sebze üretiminin yüzde 52,8’i domates, yüzde 17,6’sı salatalık, yüzde 10,5’i karpuz, yüzde 8,5’i biber, yüzde 4,2’si patlıcan, yüzde 2,3’ü kavun, yüzde 1,7’si kabak, yüzde 1,4’ü de marul üretiminden meydana geldi. Bu türlerin yanı sıra örtü altında taze fasulye, taze soğan, ıspanak, semizotu, roka, maydanoz, tere, lahana, börülce, pırasa, pepino, dereotu, kırmızı turp, bezelye, nane, taze sarımsak, enginar, brokoli ve bamya da yetiştiriliyor. Örtü altı meyve üretimi 2014 yılında 340 bin tona çıktı. Örtü altı meyve üretiminin yüzde 53’ünü muz, yüzde 46,7’sini ise çilek oluşturmaktadır. Son yıllarda örtü altında üzüm, kayısı ve şeftali (nektarin) gibi meyve türlerinin yetiştiriciliği de yapılıyor.”
Bazı ürünlerde örtü altında üretimin çok büyük boyutlara ulaştığını, muz ve salatalıkta örtü altı üretimin tarla, bahçe üretimini geride bıraktığını bildiren Bayraktar, “Üretimin muzda yüzde 71,5’i, salatalıkta yüzde 59,4’ü, sivri biberde yüzde 42,7’si, çilekte yüzde 42,2’si, sofralık domateste yüzde 41,4’ü, kabakta yüzde 36’sı, patlıcanda yüzde 31,7’si örtü altından sağlanıyor” dedi.
Bugün gelinen noktada örtü altı yetiştiriciliği yapan üreticilerimizin çeşitli sorunları olduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“İşletmelerin küçüklüğü, pazarlama sorunları, tarımsal girdilerde dışa bağımlılık ve girdi fiyatlarındaki artış nedeniyle üretim maliyetlerinin yüksekliği, üreticinin maliyetin altında ürün satmak zorunda kalması gibi ülkemiz tarımında karşılaşılan genel sorunlar, örtü altı yetiştiriciliğinin de temel sorunlarıdır. Ülkemiz seraları işletme yapısı ve sera büyüklüğü yönünden aile tipi işletmeler şeklinde olup genelde küçük alanlara sahiptir. Aile tipi küçük işletmelerin yaygınlığı, sermaye yetersizliğini beraberinde getirmekte, üretici serasına gereken yatırımı yapamamakta ve modern teknolojilerin kullanımı da buna bağlı olarak sınırlı kalmaktadır. Kontrollü örtü altı üretim alanlarında Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerince düşük faizli işletme ve yatırım kredisi kullandırılsa da işletmelerin yenilenmesinde ve modernizasyonunda arzu edilen seviyeye gelinememiştir. Bu açıdan hükümet programında yer alan çiftçilerimize seraların modernizasyonu için faizsiz kredi verileceğine yönelik kararı önemlidir.”
Daha verimli ve kaliteli bir üretim sağlanabilmesi için mevcut seraların modern seralara dönüştürülmesi gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Örtü altı yetiştiriciliğinde maliyeti etkileyen en önemli faktörlerden biri de elektrik giderleridir. Maliyetlerin düşürülerek işletmelerin rekabet gücünün artırılabilmesi bakımından seralar, ticarethane kapsamından çıkarılmalı, daha uygun fiyatla elektrik alması sağlanmalıdır. Yine seraların modernizasyonuna faizsiz kredi sağlanması kararında olduğu gibi maliyetleri düşürmek amacıyla seralara ticarethane elektrik fiyatı yerine sulama suyu elektrik fiyatı uygulanacağına ilişkin kararın hükümet programında da yer almasından memnuniyet duyuyoruz. Seralarda kullanılan elektriğin yanı sıra seracılıkta temel üretim girdileri olan gübre, örtü malzemesinde uygulanmakta olan KDV oranları indirilmelidir. Ülkemiz örtü altı yetiştiriciliği iklim koşulları, mevcut pazarlara olan yakınlığımız, jeotermal enerji potansiyelimiz gibi önemli imkanlara sahiptir. Bu imkanların eğitim, yayım ve denetim faaliyetleriyle birleştirilmesi; gıda güvenliği ve izlenebilirliğin sağlanmasına yönelik üretim sistemleri ve tarım teknolojileriyle entegrasyonunun artırılmasıyla sahip olduğumuz potansiyel daha etkin bir şekilde değerlendirilebilir.”
RUSYA’NIN AMBARGO KARARI
Ancak son günlerde Rusya’nın portakal ve mandalinanın yanı sıra domates ve salatalık, çilek gibi ürünlere ambargo kararının üreticilerimizi zor durumda bıraktığını belirten Bayraktar, “Üretimin sürdürülebilir kılınması bakımından üreticilerimizin uğradığı maddi kayıplar telafi edilmelidir. Alınan bu kararın birtakım çevreler tarafından suiistimal edilmesi önlenmelidir. Üreticilerimizin mağduriyetinin giderilmesi bakımından tüm bankalara olan tarımsal kredi borçları, elektrik borçları, SGK’ya olan prim borçları faizsiz olarak ertelenmelidir” dedi.
Bayraktar, örtü altında üretimin arttığını, Rusya’nın ambargo kararının portakal, mandalina gibi turunçgillerin yanı sıra en fazla örtü altında yetiştirilen domates, salatalık, çilek gibi sebzeleri etkileyeceğini, bu sorunun çözümü için acilen yeni pazarların bulunması gerektiğini vurguladı.
Güncelleme Tarihi: 13 Aralık 2015, 12:10
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

banner108

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0